Yazmıştık ve de yazmaya devam ediyoruz. Türk Sporu'nun en önemli dallarından biri olan Türk Futbolu varolan TFF yönetiminde güven vermiyordu.
Yazmıştık ve de yazmaya devam ediyoruz. Türk Sporu’nun en önemli dallarından biri olan Türk Futbolu varolan TFF yönetiminde güven vermiyordu. Futbolumuzun yönetimini elinde bulunduran TFF’de son yaşananlarda neler olduğunu gördük. Gelişmeler çok net belli oldu ki, birileri futbol yönetimlerinin içine gruplaşmışlar, kendilerine ait yönetim biçimlerini oluşturmuşlar ve iş iyice kontrolden çıkmiş durumdaymış.
Biz söyleyenlerin yalancısıyız diyelim.
Birkaç dönemdir, TFF yönetimindeki MHK’da işlerin pek de iyi gitmediğini görebiliyorduk… Kimse memnun değildi. Bu ortamdan yararlanarak ağzına geleni söyleyen, kendilerini futbol otoritesi yerine koyarak özellikle ekranlara taşıdıkları yorumlarıyla bu kötü gidişe neden bazı eski hakem, eski futbolcu yorumcular son gelişmelerden sonra söylediklerinin tam tersine döndüler. Şimdi ise yol gösterici olarak, gelinen durumdan kurtuluş reçeteleri oluşturmaya başladılar. Hatta işi o kadar ileri götürdüler ki.
Futbol yönetiminin başına yönetici adaylarını tayin eder duruma geldiler.
Futbolumuz ne hale getirilmiş. Bu işin başında bu gidişatın tek sorumlusu olan ve MHK Başkanı’nın “ben yaptım” dediği hakem operasyonuna onay vererek yaşanan krizin tek sorumlusu Nihat Özdemir beklenmedik bir kararla istifa edip TFF Başkanlığı’ndan ayrıldı. Ayrılırken de, iddialara ve bazı haberlere yansıyanlara göre “aldatıldığını” söylemesi futbolumuzun nasıl karmaşık bir ortama sürüklendiğini çok net gösteriyordu.
TFF Başkanı Nihat Özdemir’in istifasından sonra; Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg, "Bugünden itibaren bu MHK Başkanı ve MHK ile iş birliğimi sonlandırıyorum" dedi ve zehir zemberek açıklamalar yaparak TFF, MHK Eğitim Danışmanlığı görevinden ayrıldı. Tüm bünlara karşın ne olduğu pek de anlaşılamayan istifalar sonrasında işin içinde olan veya olanları sadece izleyenler yerlerinde çakılı kaldıkları görevlerine devam ettiler. Bir iki istifanın dışında görevi üstlenen Servet Yardımcı Başkanlığı’nda TFF kaldığı yerden işine devam etti. Ve doğal olarak ortalığı karıştıran MHK başkanı hiçbr şey olmamışçasına görevine devam etti. Asıl düşündürücü olanı ise; istifa eden TFF Başkanı Nihat Özdemir’in basına yansıyan söylemlerine göre “Bana kumpas kurdular, arkamdan iş çevrildi, bana tuzak kurdular” gibi sözleri ortalıkta kaldı ve sanki hiçbir şey olmamış gibi yola devam ediliyor.
Süper Lig’in bitimine altı hafta var. Son birkaç haftadır yalpalanmakta olan ama şampiyon oldu gibi görünen Trabzonspor yoluna devam ediyor. Hakemlerimiz ise, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun keyfi yönetimleriyle kalanlarla yoluna devam ediyor. Görevden el çektirilenler ise Tahkim Kurulu’nun kararına rağmen ne olacakların belirsizliğini koruyor. Gelen haberlere göre, UEFA ve FİFA nezdinde bir rezalet yaşandığı yazılıp, çiziliyor. Bu arada, bazı çok bilmiş yorumcular yapılacak TFF Başkanlığı seçimi için adaylarını daha şimdiden dillendirmeye başladılar bile. Bu adaylar arasında pompalanan ve öne çıkarılan isim ise Hamit Altıntop’un olduğunu hayretlerle izliyoruz..
Vekaleten yürütülen TFF Başkanlığı, MHK ve bir ateştopu halinde futbolumuzun kucağına bırakılan hakemler sorunu ve yaşadıkları güvensizlik rahatsızlığı, koca bir bilinmeyen olarak ortalıkta.
Kısacası futbolumuz bir bilinmeyene doğru gidiyor.
Bir başka konu ise; Özerk olan ve FİFA ve UEFA Kurallarına göre yürütülen TFF’nin iyice öne çıkmaya başlayan siyasetin etkisinde kaldığı söylentileri futbolumuzun tam bir çıkmazda olduğunu gösteriyor.
Hakemler meselesi, yayıncı kuruluş belirsizliği ve şu anda TFF Başkanı’nın istifası sonrasında yoğun yönetim zaafı yaşayan futbolumuz hakkında ne düşünülüyor tam muamma. Futbol Kulüpleri Vakfı / FKV bu konuda ne düşünüyor bilinmiyor. FKV Başkanı Şampiyonluğun tartışmasız en büyük adayı Trabzonspor Başkanı olunca susmasının daha doğru olacağını düşünüyorlar herhalde.
Ve bu arada, ivedilikle çözüm bekleyen çok önemli bir konu daha var, o da; Lig karşılaşmalarının yayıncı kuruluşu konusunun hala netleştirilememesi ve özellikle Anadolu Kulüpleri için çok önemli bir maddi kaynak çözümünün ortada duruyor olması.
Bu kadar sorunun ortada olduğu futbolumuz bu azaptan nasıl kurtulacak, bekleyelim göreceğiz.