Şimdi öyle değil sporun tüm branşlarının koronavirüs salgını nedeniyle tümüyle tatile girmesi nedeniyle spor müsabakaları ile ilgili yazacak bir şey kalmadı.
Haftada bir gün bu köşede spor içerikli yazılar yazıyorum başladığımdan beri. Her hafta spor konusunda yazacak o kadar çok şey oluyordu ki, aralarından hangisini yazayım diye kolay karar veremiyordum.
Köşedeki yazının neredeyse yarısına yakın bölümünü o hafta yaşanan spor olayları, özellikle de futbol konusu ve lige genel bakış ile ilgili değerlendirmeler alıyordu.
Futbolun yanı sıra bir Avrupa markası olan basketbolumuz, voleybolumuzdan da söz etmek gerektiğinden, dediğim gibi bu genel değerlendirmeler köşe yazımızın neredeyse yarısından fazlasını kaplayabiliyordu.
Kalan bölümde ise bir iki spor olayını yazabiliyor ve spor yazımızı tamamlıyorduk.
Şimdi öyle değil sporun tüm branşlarının koronavirüs salgını nedeniyle tümüyle tatile girmesi nedeniyle spor müsabakaları ile ilgili yazacak bir şey kalmadı.
Bu ne kadar sürecek, merak edilen bu konu sadece ülkemizde değil tüm dünyanın konusu artık. FIFA ve UEFA spor müsabakalarının geleceği konusunda sürekli toplantılar yapıyor. Kulağımıza geklen bilgilere göre; yarıda kalan tüm spor müsabakalarının kaldığı yerden devam ettirileceği şeklinde. Bir zaman söylenen, kaldığı yerden tescil edilmesi konusu en azından şimdilik gündem dışına ötelenmiş durumda.
Türkiye Süper Ligimiz, oynanmayan sekiz haftası ile bu konuda verilecek kararı bekliyor.
Süper Ligimizin son haftasındaki durumu kısaca anımsayalım: Oynanan 26 hafta sonunda, puan cetvelinin ilk dört sırasında dört puan aralığında şampiyonluk konusunda şimdilik bir adım önde gibi görünen dört takımımız var. Bunlar; 53’er puanlı Trabzonspor ve Başakşehir birinci ve ikinci sıradalar. 50 puanlı Galatasaray üçüncü, 49 puanlı Sivasspor ise dördüncu durumda yola devam edecekler.
Öndeki bu dörtlüyü şampiyonluk şanslarını sürdüren; beşinci Beşiktaş 44, altıncı Alanyaspor 43, yedinci Fenerbahçe 40 ve sekizinci Göztepe 37 puanla yakından takip ediyorlar. Matematiksel bir hesapla gerideki dört takımın da şampiyonluk şanslarının olduğunu düşünürsek, kalan sekiz hafta bizleri kıran kırana bir futbol mücadelesi bekliyor.
Puan cetvelinin altı da tam yangın yeri gibi. Lig puan cetvelinin altındaki sekiz takım en alttaki üç takımdan biri olmamak için kıran kırana bir mücadele verecekler. FIFA ve UEFA kararına göre ligler; kaldığı yerden devam edecek şekilde oynanacağına göre Süper Ligimizin son durumundan yansıyan fotoğraf bunu gösteriyor.
Avrupa Basketbolunda Anadolu Efes’in ve Fenerbahçe’nin adını yazdırdığı EuroLeauge kaldığı yerden devam edecek. Bu yıl da Final Four ve yeni bir şampiyon çıkarma hayallerimizin devam ettiği EuroLeauge’den çok büyük beklentimiz var. Daha, Avrupa’da başarılı olan voleybol takımlarımızın başarılarını alkışlayacağız.
Yazıya farklı bir son aramaya ne gerek var ki. Önceki yazdıklarımdan, unutamadığım, hala gündemde kalabilen şu bölümü buraya aktarmak bir kez daha farz oldu;
“Koronavirüs denen illet, sporumuzu da derinden etkiledi. Bu illeti tüm ülke olarak el birliğiyle, sıkı gönül yoldaşlığıyla, aşabilecek gücümüz var. Sosyal yaşam iyice kontrol edilir duruma getirildi.”
“Bu durum, en çok özlediğimiz, yaşam biçimimiz olan spordan uzaklaşmamıza neden oldu. Ama bilmeliyiz ki; her şeyden öncesi sağlık geliyor. Bu zor durumu aşabilmemiz için mümkün olduğunca hep söylenen o “sosyal mesafe” konusuna olabildiğince özen göstermeliyiz.
Virisün yayılmasını önlemek için en dikkat etmemiz gereken bu.
Bunun için evde kalalım.
Cesaretimizi kırılmasın, asla yılmayalım.
Futbol Süper Ligimi’de oynanmamış maçlarımız var. Daha şampiyonluk şölenleri yaşayacağız. Ve Lig Şampiyonumuz ile birlikte üç takımımızı Avrupa Kupalarına göndereceğiz.
Dünya markası olan Basketbolumuz, EuroLeague “Final Four”da olacak ve büyük ihtimalle şampiyonluk yaşayacağız, Avrupa Voleybolunda Şampiyonluklarımız olacak.
Sözün bittiği yerde değiliz. Tüm zorlukları aşacak gücümüz var.
Başaracağız… Kısacası; daha yapacak çok işimiz var.