Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, "Küresel Ekonomik Görünüm" raporunda, Türkiye ekonomisini değerlendirdi.
Fitch Ratings'e göre Türkiye, 2018 sonunda yüzde 4,5, 2019 sonunda yüzde 3,6, 2020 yılında ise yüzde 4,8 seviyesinde büyüyecek. Enflasyon tahminlerinde ise; yine çift haneli öngördüğünü belirtti ve enflasyon bu yılın sonunda yüzde 11,8, gelecek yılın sonunda yüzde 10,0, 2020 yılında ise yüzde 9,0 seviyesinde gerçekleşecek.
Ayrıca politika faiz oranını ise bu yılın sonunda yüzde 16,75, gelecek yıl yüzde 14,0, 2020 yılında ise yüzde 12,00 seviyesinde olabilir. Fitch Ratings, dövizdeki dalgalanmayı döviz kurunda görülen baskının ve faiz artışlarının iç talep üzerinde olumsuz etki oluşturabileceği görüşünde. “Yüksek yerel ve dış finansman maliyetleri ve zayıf para birimi, seçim sonrasında teşviklerin geri çekilmesi ile zaten yavaşlama ihtimali olan büyümeyi etkileyecek."
Geçtiğimiz 2 hafta evvel başlayan ve liranın sert düşüşü ile devam eden döviz zayıflığı pazartesi günü de devam ederek, hem dolar hem de euro karşısında yeni rekor düşük seviyelerde kaldı. Bu yılın düşüşü, genişleyen cari işlemler açığı 1.Çeyrek 2018'de 16.4 milyar ABD Doları, 1.Çeyrek 2017'de 8,4 milyar ABD Doları idi. Enflasyonun çift haneli seyrini aslında politik ve jeopolitik stresleri içeren bir dizi faktörden kaynaklanmaktadır. Türkiye'nin merkez bankası, geç likidite penceresindeki borç verme faizini nisan ayında 75 baz puan artırmıştı, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, oranların düşürülmesi gerektiğini ve Haziran seçimlerini kazanması halinde para politikası için daha fazla sorumluluk alacağını söyledikten sonra da düşmeye devam etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) daha sonra piyasa gelişmelerini yakından takip ettiğini ve “gerekli adımların atılacağını” söyledi. Son zamanlardaki gelişmeler, merkez bankasının, her zaman en güncel ya da etkin biçimde olmasa da, önceki piyasa baskısı zamanlarında olduğu gibi, para zayıflığına tepki vermeye istekli olmaya devam ettiği görüşümüzü değiştirmiyor. Geçtiğimiz ay yaşanan oranlı artış, küresel finansman koşullarının daha sıkı hale gelmesi ve artan petrol fiyatlarının (TCMB'nin nisan ayında yüksek ithalat fiyatlarının etkisine işaret ettiği) ve Türkiye'nin seçim kampanyasına ilişkin risklerin yoğunlaştığına işaret ediyor.
Fitch raporunu etkileyen en önemli faktör ise, bu son yıllarda ülkemizde gerçekleşen kontrol ve dengeler (özellikle enflasyon ve faizler gibi) ile kurumsal bağımsızlığın erozyonu (Para politikasının bağımsızlığının daha fazla erozyona uğratılması, özellikle ülkenin dış kredi üzerindeki baskılara ve makroekonomik ortamdaki bozulmaya ya da daha geniş ekonomik politika oluşturma kredibilitesine ve ülkenin iş ortamına zarar verdiği takdirde, Türkiye'nin ülke kredi profili üzerinde daha fazla baskı oluşturacaktır.) ve küresel jeopolitik risklerin yanı sıra küresel ticaret savaşların artmasıdır.