Gülben Ergen, 7 Şubat'ta dün çıkardığı, sözü ve müziği, Sezen Aksu imzalı, düzenlemesi Taşkın Sabah'a ait olan, Murat Joker yönetmenliğinde çekilen yeni çalışması teaserın yayınlanması ile birlikte büyük ilgi gördü.
Dünden bugüne Gülben Ergen Diskografisine baktığımızda her albüm, her single, her klip adeta kendisiyle yarışan eserler olduğunu görüyoruz. Gülben Ergen mesleğine aşık bir insan, Gülben Ergen mesleğine yatırım yapan bir sanatçı. Bunun olumlu sonuçlarını da hep birlikte son çalışması Bu Benim Hayatım'da çok net görüyoruz.
Gülben Ergen, 7 Şubat'ta dün çıkardığı, sözü ve müziği, Sezen Aksu imzalı, düzenlemesi Taşkın Sabah'a ait olan, Murat Joker yönetmenliğinde çekilen yeni çalışması teaserın yayınlanması ile birlikte büyük ilgi gördü. Dün ise şarkı sevenleriyle buluştu. Sezen Aksu imzalı şarkının sözleri, Gülben Ergen yorumu birleşince şarkının içine giriyorsunuz ve şarkıyı yaşamaya başlıyorsunuz. Bu Benim Hayatım burnunuzu sızlatıyor, ciğer söküyor, kalp dağlıyor, derinliklerde olan duyguları gün yüzüne çıkartarak kanatıyor ve ciğer yakıyor. Gülben Ergen'in tekli çalışmasının fotoğraflarını ünlü fotoğraf sanatçısı Lara Sayılgan objektifinden yansıyan güçlü kadın imajını görmekteyiz. Şarkının klibi siyah beyaz bir şekilde karlar arasında aşkı haykıran, sevgilisine ben gittim diyen yalnız bir kadının çığlığını görüyoruz. Onurlu bir kadının, ayakları üstünde durma hikayesinin duygusal yolculukla anlatıldığı önemli bir eser Bu Benim Hayatım. Helal olsun Gülben Ergen...
'Bu Benim Hayatım' çarpıcı sözleri
Üstüme biçilen elbise. Adıma seçilmiş hayat. İyiliğim için buyrulmuş. Çivili bir taht. Dağıldılar toz gibi hafif. Ve gülümsedi aynada ki mualif. Dedi ki: “Rahat, kurgu bunlar. Biz değiliz bu uyduruk tarif. Sevgilim ben gittim beni affet. İki gözü iki çeşme hakikaten. Ya aşk gibi aşk olacak dibine kadar. Ya bu kalp seve seve yalnızlığa talip.
***
Özgür Masur Byzantium rüzgarı
Özgür Masur Byzantium adlı koleksiyonunu geçtiğimiz gün akşam Tersane İstanbul'da sergiledi. Üç yıldır büyük bir emekle hazırlanan koleksiyonu, 65 model tanıttı. Masur'un ilk imza koleksiyonu olma özelliği taşıyan Byzantium, Bizans döneminden ilham alıyor...
Moda tasarımcısı Özgür Masur, Byzantium adını verdiği koleksiyonunu, Tersane İstanbul’da sergiledi. Alışılagelmiş couture kalıplarını yıkarak, farklı bir bakış açısına sahip olmamızı sağlayan Masur’un 65 parçadan oluşan koleksiyonu, 65 mankenle tanıtıldı.
Sanat, cemiyet, spor, basın ve moda dünyasının tanınmış simalarının akın ettiği gece, atmosferiyle de görülmeye değerdi. Zira defile alanına girdiğinizde size tıpkı Ayasofya’da olduğu gibi mozaikler karşılıyor. Tamamen Bizans döneminin havasının yansıtıldığı alanda loş ışıklar ve müzikler, mumlar sizi alıp o döneme götürüyor…
Masur’un koleksiyonunun en büyük özelliği, her bir kumaşın, ünlü tasarımcının bizzat kendisi atölyesinde yapılması. Örneğin tamamen altın görünümünde olan kıyafet, tül üzerine tek tek minik aynalar yerleştirilerek hazırlanmış.
Tüm aksesuarlar elde tek tek özel olarak hazırlanmış.
Altın görünümünde olan kıyafet, tül üzerine tek tek minik aynalar yerleştirilerek hazırlanmış
Ayrıca her bir tasarımda, o dönemi anlatan mozaikler, avizeler, dönem çalgıları, freskler, zırhlar, taçlar gibi her bir unsuru görmek mümkün.
Bizans döneminden ilham alarak hazırlanan koleksiyon, Özgür Masur’un ilk imza koleksiyonu… Yani ilk kez kendisi için bir koleksiyon hazırlıyor. O nedenle de koleksiyona başlarken sanat tarihçi ve akademisyenlerle ar-ge çalışmaları yaptı.
Bizans'ı, Bizans halk-saray-kadın kavramlarını, çocukluğundan bugüne yapılan Bizans öğretilerini ardına alarak inceleyen Masur, bu koleksiyonda dönemin şehir hikayelerini günümüz teknolojisi ve modern hayatının siluetleriyle birleştirmiş.
Büyük bir emek harcayarak hazırlanan koleksiyonu hakkında defile başlamadan büyük bir barkovizyonda profesyonel bir şekilde hazırlanmış video içinde konuşan Masur “Bir tasarımcı olarak tüm kaygılarımdan sıyrılıp kendim için yaptığım ilk koleksiyon. Burada Özgür Masur kadınının zihinlere kazınan feminen çizgisini maskülen tavra taşıdığımız yeni bir denemeyi de beraberinde getirdik. Benim için tasarımlarımda bu kırılımı görmek, en büyük engeldi ve büyük bir hazzı da beraberinde getirdi” dedi.
Tasarımcılara destek
LOUREN markasının geçtiğimiz günlerde ilkini gerçekleştirdiği üniversiteler arası tasarım yarışmasına 450 başvurudan, ilk elemeler sonucu 10 finalistin yarıştığı ve dereceye giren ilk 3 öğrenciye ödülleri verildi.
Grand de Couture Modacı Yıldırım Mayruk, Koreograf ve Stil Danışmanı Fatih Ömercikoğlu ve birçok üniversitenin moda tasarım bölümü dekan ve öğretim görevlilerinin katıldığı yarışmaya Louren ve Solmazlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Solmaz ev sahipliği yaptı. Belirlenen ilk 3 finaliste para ödüllerinin yanı sıra Yıldırım Mayruk ve Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serpil Aymaz’a onur plaketleri verildi.
***
Türk sanatçılar Türkiye’yi temsil edecek
Her yıl dünyanın farklı ülkelerinde düzenlenen “Affordable Air Fair” çağdaş sanat fuarı, bu yıl ilk durağı İtalya’nın Milano kentinde Türkiye’den sanatçıları ağırlıyor. 6-9 Şubat 2020 tarihleri arasında düzenlenecek fuarda 11 Türk sanatçının eserleri yer alacak.
Amerika ve Avrupa’nın en prestijli sanat etkinliklerinden biri olan “Affordable Art Fair” çağdaş sanat fuarı, İtalya’nın Milano şehrine düzenlenecek ilk durağında Türkiye’den sanatçılara da yer veriyor. 2015 yılında Paris’te kurulan “Çağdaş Türk Sanatçıları Paris’te Derneği” (Association des Artistes Contemporains de Turquie a Paris- ACT) öncülüğünde ikinci kez Türk sanatçıları ağırlayacak olan sanat fuarı, bu yıl aralarında Arzum Onan, Burcu Yavuz, Canan Ünal, Deniz Say, Elif Özal Danışman, Gonca Kopuz, Licia Fusai, Seda Eyüboğlu, Senem Erseven, Seval Özcan ve Tuncay Topçu’nun bulunduğu 11 Türk sanatçının eserlerini görücüye çıkarıyor. Türk sanatçıları dünyaya tanıtacak fuar, 6 Şubat’ta kapılarını sanatseverlere açtı.
“Sanat, yeni bir köprü kuracak”
Çağdaş Türk Sanatçıları Paris’te Derneği’ni Türkiye ve Fransa arasındaki dostluğu sanat faaliyetleriyle geliştirmek için kurduklarını ifade eden Dernek Kurucusu ve Başkanı Nazan Aktan, ‘‘Çağdaş Türk Sanatçıları Paris’te Derneği olarak öncelikli hedefimiz Türkiye’yi ve sanatçılarımızı başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa’da tanıtmak. Bunun için sergi ve etkinlikler düzenliyor, kültürümüz ile ülkeler arasındaki diyaloğu sanat yoluyla geliştirmeyi amaçlıyoruz. Kültürlerarası öğrenme ile deneyim ve bilgi paylaşımının, önyargı ve ayırımcılık hislerinden arınmamıza, geleceğe yönelik dostluk kurmamıza ve var olan dostlukları geliştirmemize katkı sağlayacağına inanıyoruz” diyerek sanata katkılarını belirtti.
Çağdaş Türk Sanatçılar Paris’te Derneği
Çağdaş Türk Sanatçılar Paris’te Derneği (ACT) Nazan Aktan tarafından 2015 yılının nisan ayında Fransa Paris’te kuruldu. Dernek, Türkiye ve Fransa arasındaki dostluğu sanat faaliyetleri ile geliştirerek, Türk sanatını ve kültürünü tanıtmayı ve iki ülke arasındaki diyaloğu sanat yoluyla pekiştirmeyi amaçlıyor. Derneğin temel hedefleri arasında kültürler arası, öğrenme, deneyim ve bilgi paylaşımı yoluyla önyargı ve ayırımcılık hislerinden arınma, geleceğe yönelik dostluk kurma, dünyada uygulanan kültür-sanat politikalarına uygun, yeni trendlere ve projelere katılabilmek yer alıyor.
GÜNÜN SÖZÜ: Hiç kimseyi, başkalarının anlattığı hikayelere göre yargılama.
PLATON