Henüz dünyada güç birliğine gidilmemişken bizdeki bu gerilemeyi çok da yadırgamamak lazım.
Kaşgarlı Mahmut’un eseri olan Divan-ü Lugati’t Türk’te bahsi geçen” Tepük” oyununun file eklenmiş ve içi hava ile şişirilmiş toplu versiyonuna da benzeyen bir oyundan bahsetmek istiyorum bugün. Ülkemizde federasyon olmamış, ancak dünyada birçok ülkede karşılığı olmasına rağmen bir çatı altında toplanamamış bir spor dalı bu.
Futbola “Net” kuralının eklediği ve “Futnet, Futboltenisi, Jokgu, Footvolley, Sepak Takraw veya Bossaball” gibi değişik isimlerle faaliyet sürdürmeye çalışan bu branşa bizdeki adıyla ayak tenisi diyebiliriz. Ülkemizde bu spor branşının sevilmesi ve federasyonlaşması için çok emek harcadıysam da şimdilik başarılı olamadık. Kurduğumuz kulüp ile birlikte ulusal ve uluslararası değişik organizasyonlar düzenledik. Hakem eğitimi ve birçok bireysel yetenekle özel ilgilendik. Benimle birlikte zaman zaman yola çıkanların da resmi ilgisizlikten, kitlelere ulaşamayan bu branştan soğuyarak zoraki var olan şevkleri de yok olup gitti. Bugün gelinen noktada on yıl öncesinden daha kötü durumda olunduğumuzu da üzülerek belirtmek istiyorum.
Durum sadece bizde değil, dünya genelinde sahipsiz bir branş bu. Bugün FİFA, FİBA FIVB gibi tek bir çatısı henüz yok. Dünyada da farklı isimler altında federasyonlaşmış bir dal. Bendeniz de bu branşın federasyonlarından biri olan UNIF ve EFTA’nın Türkiye temsilcisiyim.
Henüz dünyada güç birliğine gidilmemişken bizdeki bu gerilemeyi çok da yadırgamamak lazım. Aslında tüm federasyonlarda farklı isimlerle oynanan bu branşın oynanma mantığı ve kuralları hemen hemen aynı ama bir çatı altında toplanmak istemeyişlerini de tamamen siyasi ve rant olarak görüyorum.
Bu oyunun ne olduğuna gelirsek… Size yapılanması diğerlerine göre daha iyi olduğunu düşündüğüm “Futnet”i anlatmak istiyorum.
Bu oyun; belli saha ölçülerinde el ve kol dışında vücudun bütün bölümleriyle oynanabilen ayak oyunudur. Kuralları dünyanın en popüler branşı olan futbol ile birlikte tenis ve voleybol kurallarının harmanlanmış halidir. 110 cm yüksekliğinde filenin ikiye böldüğü sahada topun yere düşürülmeden oynandığı Futnet’in, tekli, çiftli ve üçlü olmak üzere üç kategorisi vardır. Sporcuların çoğu servisleri ayaklarının tabanıyla vuruyorlar ve ayaklar sürekli bel seviyesinin üzerinde topa hamle yapıyor. Oynanması eğlenceli olduğu gibi izlemesi de heyecanlı bir oyundur.
Bu dinamik oyun Çekya, Macarsitan, Slovakya ve Romanya’da yaygın olarak oynanmaktadır. Bu ülkelerde ligleri de vardır. Profesyonelleştikçe futboldan uzaklaştığını da belirtmek lazım.
Benim gibi çoğu futbolcu da bu branşla futbol antrenmanlarında tanışmıştır. Özellikle rejenerasyon antrenmanları içinde sıkça ayak tenisi oynanır. Birebir temas olmadığından sakatlıklar da pek olmaz. Futbol sahasında olduğu gibi, tenis kortlarında ve salonlarda da oynanabilir. Hatta sokak aralarında yere tebeşirle çizilen alanların içinde de oynayanlarımız olmuştur.
Organizasyonu kolay olan Futnet oyununu ülkemizde yeniden başlayacak bir oluşumla alevlendirirsek belki gelecekte iyi bir yönetimsel planlama ile birlikte popüler spor branşlarımızdan biri olur. Son dönemlerde ülkemizde gelişen teknolojik ve kalkınma hamleleriyle birlikte toplama ve birleştirme mantalitesi gereğince bizde kurulacak bir “Futnet Federasyonu”yla dünyadaki bu dağınıklığı bir çatı altında toplanmaya gidebiliriz diye ümit ediyorum.
Kim bilir!