Bilecik coğrafyasını daha iyi anlamak için Anadolu coğrafyasının temel özelliklerini iyi bilmek gerekiyor. Yani genelden özele doğru bakış çok daha doğru bakış olur.

Anadolu coğrafyasının temel özelliklerini iyi bildik ve anladıktan sonra Bilecik üzerine düşüncelerimiz ve tespitlerimizin çok daha iyi anlaşılır olabileceğini düşünüyorum.

‘Orta Kuşak’ta yer alan Türkiye doğal bitki örtüsü yönünden zengin bir ülkedir. Bu zenginliğin başlıca nedeni kısa mesafelerde değişen yerkabuğu düzeni ile buna bağlı olarak ortaya çıkan toprak özellikleri ve iklim şartlardaki farklılıktır. Aslında genel anlamda Bilecik için de bu şartlar geçerlidir. Türkiye kuzey yarımkürede yer aldığı için güneyden kuzeye gidildikçe değişir. Bitki örtüsü, tarım ürünleri ve toprak türleri çok çeşitlidir. Yüksek, bir ülke olması nedeniyle; ekili-dikili alanı az ve parçalıdır.

Bitki coğrafyalarının kesişme noktası

Bitki örtüsü insan ve diğer canlıların yaşamında büyük öneme sahiptir. Ülkemizde 12 binin üzerinde bitki türü bulunuyor. Türkiye ve özellikle Anadolu, bulunduğu konum itibarı ile etrafında bulunan bütün ülkelere nazaran daha geniş bir bitki örtüsü ve canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır.

Üç farklı bitki coğrafyası ve iki gen merkezi

Türkiye, Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak üzere üç farklı bitki coğrafyası bölgesinin kesişme noktasında bulunuyor. İlginç olan Bilecik’te bu üç bitki coğrafyasının özellikleri görülmekte. Türkiye, dünyanın 8 gen merkezinden ikisinin (Akdeniz ve Yakın Doğu) kesiştiği noktada yer almaktadır. Bu iki bölge tahılların ve bahçe bitkilerinin ortaya çıkışında çok önemli bir role sahiptir.

Ülkemizin endemizm oranı %34

Bitkiler diğer canlılar gibi bulundukları coğrafi ortamın doğal koşullarına uyum sağlamaya çalışırlar. Sıcaklık değerleri düştükçe itkilerde yaprak boyutu küçülür, kabuk kalınlığı ve sertlik artar. Yurdumuzun siyasi hudutları içinde doğal olarak yetiştiği halde başka hiçbir yerde yetişmeyen, diğer bir deyişle dünyada yalnız ülkemizde yetişen bitkiler Türkiye endemikleri olarak adlandırılır. Ülkemizde endemizm oranı %34 civarındadır.

Anadolu’da 12 bin bitki türü

Tüm Avrupa Kıtası’nda 12500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu’da bu sayıya yakın (12 bine yakın) tür olduğu bilinmektedir. Bunların yaklaşık üçte biri Türkiye’ye özgü (endemik) türlerdir. Türkiye’yi çevreleyen denizlerin farklı özelliklere sahip olması içinde bulundurduğu biyolojik çeşitliliğin de farklılaşmasını sağlamıştır.

Bilecik’te çok farklı ekosistemler bulunuyor

Dünya yüzeyinde tüm ekosistemlerin temelini oluşturan bitkiler olduğu düşünüldüğünde Bilecik’in Anadolu gibi çok şanslı bir coğrafya olduğunu görebiliriz. Bilecik’in yarısı ormanlarla kaplıdır. Orman alanlarının varlığının dışında 200 metre ile 1800 metre arasında değişen yükselti farklılıkları çok çeşitli ekosistemlerin yaşamasına olanak tanıyor. Bu yüzden Bilecik’in bitki ve yaban yaşamı zenginlikler ve çeşitlilikler içeriyor. Edinebildiğim kaynaklarda, kent genelinde 1500’e yakın miktarda bitki türlerinin varlığından söz ediyordu. Ve bu türlerin en az bin tanesinin steplerde yaşadığından bahsediliyordu. Kendi gözlemlerimiz ışığında söyleyebileceğim tek şey; sistematik bir araştırma ile bu sayının aşılabileceğini yönündedir. Ekip olarak yaptığımız çalışmalarda Bilecik coğrafyasının ülkemiz biti türlerinin bir karışımı olduğunu gördük. İl genelinde yaptığımız araştırma gezilerinde, üç farklı bitki coğrafyasının ürünlerine rastladık.

Kızılçamlarla sarıçamlarının kardeşliği

Akdeniz ikliminde yetişen kızılçamlarla, Karadeniz ikliminde yetişen sarıçamları ve fındık ağaçlarını Bilecik coğrafyasında bir arada görebiliriz. Bunun yayında çok sayıda çiçek türünün varlığını gözlenmemiş ve belgelemiş bulunmaktayız.

Sonuç

Ekip olarak yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde; Bilecik coğrafyası deyince akla ilk olarak çeşitlilik ve zenginlik gelmektedir. Değişen yükselti farklılıkları ve bunların yarattığı ekosistemler ile üç bitki coğrafyasının kesişim noktasında bulunma durumu Bilecik coğrafyasını çekici hale getiriyor. Bitki ve yaban varlığının sistematik olarak araştırılması gereklidir. Mermer ocaklarının açtığı tahribat çok yüksek boyutta bulunmaktadır. Bu tahribatın en aza indirilmesi için bir çalışma başlatılması gereklidir. Özellikle Nardın Platosu’nda bulunan ardıç ormanı mutlaka korunma altına alınmalıdır. Biz Sırtçantam ekibi olarak; Bilecik coğrafyasının en temel özellikleri tespit edip Bilecik coğrafyası üzerine yapmış olduğumuz turizm amaçlı çalışmayı bu yılın Ekim ayında ilgililer ile paylaşacağız.