AK Parti'ye laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle 2008'de kapatma davası açıldığını hatırlatan Yılmaz Tunç, "Bugün Milli Eğitim Bakanı'mıza sataşanlar, laiklikle ilgili sözlerini eleştirenler, daha dün Meclis'te, okullarda, üniversitelerde başörtüsü serbest olsun diyen kanuna, 'Evet' diyen 411 ele, '411 el kaosa kalktı' diyen o günün basını değil miydi? Laiklik, din ve vicdan özgürlüğüdür. Herkesin inancında, düşüncesinde serbest olmasıdır. Laikliğin yanlış uygulamalarını sona erdiren bir iktidarız. O nedenle milletimizden 22 yıldır destek alıyoruz. Herkes inandığı gibi yaşayacak, herkes düşüncesini serbestçe aktarabilecek." dedi.
Hakaret siyasetiyle bir yere varılamaz
"AK Parti karalama siyasetine 'Hayır' diyor. Bugün CHP'nin eski genel başkanı da yeni genel başkanı da ne eskiden ders çıkardıkları, ne akıllandıkları var. Bu ülkenin kalbinde yer etmiş, milletin sevdalısı olmuş bir lidere her gün hakaret ederseniz, 'Sonunuz böyle olur.' diyoruz. 'Hakaret siyasetiyle bir yere varılamaz, millet hakaret siyasetine sıcak bakmaz, bu sizi bir yere getirmez.' diyoruz. '10 yıldan fazla genel başkanlığı yapıp, çok sayıda seçim geçirip bir yere varamamış eski genel başkanınıza bakın, bugün aynı duruma düşmeyin.' diyoruz. Bu sefer de diyorlar ki 'Adalet Bakanı olarak siz bunları nasıl söylersiniz. Siz, bize yargı sopasını mı gösteriyorsunuz?' 'Hayır' diyoruz. 'O ifadelerin, o kabul edilemeyecek çirkin sözlerin suç teşkil edip etmediğine karar verecek olan bu ülkenin bağımsız ve tarafsız yargısıdır.' diyoruz. 'Siz, karalama siyaseti yaparsanız milletten destek bulamazsınız. O nedenle siyasette başarılı olamazsınız. O nedenle sonunuz CHP'nin eski genel başkanı gibi olur.' diyoruz ama anlamak istemiyorlar. Çünkü işlerine gelmiyor. Çünkü eser üretmek gibi çünkü icraat yapmak gibi bir dertleri yok. Onların dertleri hep esere karşı gelmek."
Adnan Menderes'i de zamanında aynı şekilde eleştirdiklerini dile getiren Tunç, "Rahmetli Menderes'in yaptıklarına neler dediler. Merhum Menderes, 27 Mayıs Yassıada Mahkemesi'nde ifade verirken, 'Bu CHP yaptığımız eserlere şöyle dönüp bakmadı' demedi mi? 'Bu ülkenin kazanımlarına bir gün çıkıp teşekkür etmediler' demedi mi? Bu Yassıada zihniyeti aynı, maalesef değişmiyor. Biz eser üretmeye devam edeceğiz, biz icraat yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"AK Parti eser siyaseti yapmaya devam edecek"
Bakan Tunç, zorlu süreçlerden geçtiklerine işaret ederek, "2008'de kapatmanın eşiğinden döndük. Sonra 2012'de MİT krizi, ardından Gezi olayları. Sokak darbesi ile iktidarı düşürmeye kalkıştılar, başaramadılar. 17-25 emniyet, yargı darbesiyle iktidarı düşürmeye çalıştılar, başaramadılar. 2015'te terörü azdırarak ülkede kaos ortamı oluşturmanın gayretinde oldular, yine başaramadılar. 15 Temmuz hain FETÖ kalkışması ile bu ülkenin kutlu yürüyüşünü sona erdirip dışarıdaki sahiplerinin bölgedeki planları gerçekleştirmeleri, Orta Doğu'daki enerjiye hakim olabilmek, uygun bir yönetim oluşturabilmeleri için asker kılığına giren teröristler milletin üzerine silah çekti. Milletimiz o gece öyle bir kahramanlık gösterdi ki Şerife Bacı, Halime Çavuş gibi meydanlara koştu. O gece lideriyle darbecilere karşı durdu ve o karartılmak istenen Türkiye'yi aydınlığa taşıdı." ifadesini kullandı.
Bölgede terör devleti kurulmaması için Türkiye'nin verdiği mücadelede hep haklı çıktığını belirten Tunç, "Şimdi sıra enflasyonda. 2002'de çift haneli aldığımız enflasyonu nasıl tek haneye düşürdüysek, yine tek haneye düşüreceğiz. Emeklimizin, işçimizin, memurumuzun alım gücünü artırarak yolumuza devam edeceğiz. AK Parti eser siyaseti yapmaya devam edecek." dedi.
Ayrım yapmadan hizmetlere devam edeceklerini vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:
"AK Parti hep 'Önce insan' dedi. Hiçbir ayrım yapmadan ülkemizi kalkındırmanın gayreti içinde olduk. Ayrım yaptık mı hiç? Havalimanı yaparken Hakkari'ye de yaptık, İstanbul'a da yaptık. Baraj yaparken Kastamonu'ya da yaptık, Sinop'a da yaptık. Üniversiteler yaparken Ardahan'a da Muğla'ya da yaptık. Bölünmüş yolların gitmediği bir memleket kaldı mı? Hiçbir ayrım yapmadan ülkemizin her köşesine yatırım götürdük. AK Parti'nin en önemli özelliği, ayrım yapmaması. Doğudan batıya kuzeyden güneye ülkemizin her köşesine eserler ürettik. Eserler ürettiğimiz için milletimiz 22 yıldır iktidarda tuttu. 2028'e geldiğimizde milletimiz yine icraata, esere 'Evet' diyecek, karalama siyasetine, boş konuşmaya, 'Hayır' diyecek. 'Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti' diyecek, 'Cumhur İttifakı' diyecek."
Demokratik anlamda önemli adımlar atıldığının altını çizen Tunç, "Ülkemizin bir taraftan fiziki kalkınmasını sağlarken, diğer yandan demokrasisini güçlendirdik. Darbelere karşı daha dayanıklı hale getirdik. Vesayetçi anlayışı tarihe gömdük. Hak arama yollarını genişlettik. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin maddeler, darbe anayasasında yoktu." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye Yüzyılı, yeni anayasayla inşallah daha da kolaylaşacak"
Darbeler ve muhtıralarla milletin önünün kesildiğini belirten Tunç, "Milletimiz ilk kez 15 Temmuz'da darbecilere karşı darbe yaptı. Kahramanca mücadele ederken Türk yargısı da o gece darbecileri gözaltı yaptı, yakaladı ve millete hesap vermelerini sağladı. 28 Şubat sanıkları yıllar sonra yargının huzuruna çıkarıldı. 'Bundan sonra hiç kimse milli iradeye karşı koyamayacak, milli iradenin önünü kesemeyecek, milli irade bayrağını yere düşürmeye kesinlikle müsaade edilemeyecek' anlayışını Türkiye'ye getirdik. 'Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir' diye madde vardı anayasamızda. Bunlar hep sizin desteğinizle, sizin 'Evet' oylarınızla değişti. Bunlar yeter mi? Elbette ki yetmez. Şimdi diyoruz ki Türkiye Yüzyılı. Türkiye Yüzyılı, yeni anayasayla inşallah daha da kolaylaşacak." diye konuştu.
Türkiye Yüzyılı'nın temellerinin son 22 yılda atıldığını vurgulayan Bakan Tunç, şunları söyledi:
"Rahmetli Özal, 'Türk asrı' derdi. Tabii iktidarı bu kadar uzun süremedi. Çünkü vesayetçi anlayış onun önünü kesmek istedi. Sonrasında 28 Şubat'ta Erbakan hocamızın önünü kestiler ama Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın önünü kesemediler. Çünkü milletimize sevdalı bir lider. Milletinin de ona sevdalı olması bu başarıyı getirdi. İnşallah bu ülkede demokratik, katılımcı, sivil bir anayasayla Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz. Tabii ki bu bir uzlaşmayla olacak şey. Meclis'te siyasi partilerimizin bir araya gelip, 'Biz bir toplum sözleşmesi yapmalıyız' demeleri gerekiyor. 'Biz herkesi kucaklayan, her düşünceyi temsil eden, ayrı gayrımız olmayan bir anlayışla yeni bir anayasayı yapmalıyız' diyen parlamenterler, partiler milletin gönlünde taht kurar. Buna karşı çıkanlar 2028'de konulacak sandıkta da milletten cevabını alır. İnşallah böyle bir olumlu tabloyu Meclis'te sergiler ve Türkiye Yüzyılı'na yeni bir anayasayla başlarız."
"Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle biz biriz"
Bakan Tunç, 40 yıldır terör örgütü PKK ile mücadele edildiğini, terörü yok edinceye kadar da mücadelenin devam edeceğini vurgulayarak, "Ülkemizin birlik beraberliğini güçlendireceğiz. Elimizdeki her türlü imkanı kullanarak terörü yok etmemiz lazım. Hedefimiz terörsüz bir Türkiye. İnşallah bunu başaracağız. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle biz biriz. Biz tek milletiz." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğuna dikkati çeken Tunç, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla hiçbir ayrım yapmadan iç cephemizi güçlendirerek inşallah ülkemizin birlik beraberliğini daha da kuvvetlendirerek terörsüz Türkiye'yi, Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında hep beraber bu adımı atarak yolumuza devam edeceğiz. Bunu başardığımız zaman Türkiye daha güçlü olacak. Dünyada mazlumun hakkını daha güçlü savunacağız. Dünyadaki haksızlıklara daha çok karşı gelecek. İşte Filistin'deki mazlumun hakkını savunabilen, dik duran ve 'Dünya 5'ten büyüktür' diyebilen dünyada kaç lider var? Recep Tayyip Erdoğan dünyada insan haklarını savunan, hakkı, hukuku, hakkaniyeti savunan dünyanın en tecrübeli lideri. O, Türkiye için büyük bir avantaj. İnşallah 2028'e doğru giderken bu avantajı en iyi şekilde kullanarak Türkiye'yi terörden arınmış, her türlü şiddetten arınmış, insanlarımızın huzurlu bir şekilde geleceğe baktığı bir Türkiye'yi inşa edeceğiz."