Yeni yılı karışılamaya hazırlandığımız ve hemen hemen bir çoğumuzun bunu nasıl yapacağımız besbelli.
Bu gece saat yirmidört itibarı ile bir yılı daha geride bırakacağız. Geride bırakmaya hazırlandığımız bir yıldan neler umduk ama neleri bulabildik. Umarım yeni yıldan beklediklerimizin bir çoğu bizi birazcık olsun mutlu edecek, en azından hayal kırıklığı yaratmayacak kadar gerçekleşir. Sağlığımız bozulmadan, cep delik cepken delik kalmadan, aile huzurumuz, ülke huzurumuz bozulmadan…
Yeni yılı karışılamaya hazırlandığımız ve hemen hemen bir çoğumuzun bunu nasıl yapacağımız besbelli.
Ben beni bileli, yeni yıl kutlamalarının en gözde yöntemi alkol alınarak eğlencenin doruğuna varabilmektir. Bunu evde de yapsanız, bir eğlence yerinde kutlama mutluğunu yakalayanlardan da olsanız işlem aynıdır. Sızıp uykuya dalıncaya kadar alkolle kol kolasınız. O izin verdiğince ve elverdiğince ayık kalabilirsiniz ve öyle bir an gelir ki yenik düşüp, ya körkütük sarhoş olur gecenin kalan bölümünden bihaber, ertesi günün öğlenden sonrasına kadar yaşamdan uzaklaşırsınız. Veya; direnir, eğlenir ve gecenin sabahlara kadar keyfini çıkarmaya bakarsınız.
Ne şekilde olursa olsun bu gece sizi yönetecek olan bir kaç kadeh şarap, rakı veya viski veya benzeri alkol ihtiva eden içeceklerdir. Böylesine bir ortamda geceniz hayırlı olsun ve kendinize mukayyet olun.
En çok zamlar, alkollü içeceklere sigaralara ve benzeri maddelere yapılır. Bu artık vazgeçilemeyecek bir gelenek haline gelmiştir. Burada yapılanı mazur gösterecek mazeret de hazırdır. “Aman efendim, içmeyiversinler. Keyfi olarak tüketilen bu maddeleri tüketenler cefasına da katlanırlar!…”
Ancak bilinen bir gerçek var ki, devlet en önemli gelir kaynaklarından birini bu “aman efendim, içmeyiversinler!…” deyip dudak bükülenlerden elde ediyor. Bu tür maddeleri tüketenler devlete vergi ödeme konsunda en sadık ve tutarlı vatandaşlardır.
Ülkemizde alkol ve sigara tüketenler arasında bir araştırma yapılsa, büyük oranda çoğunluğu derten ve tasadan bu ekonomik yıkım maddesini tüketmeye mahkum oldukları anlaşılır. “İçmeyiversinler efendim!” deyip kestirip atarken önemli oranda vergi gelirlerine engel olmak değilmi acaba. Ya söz dinleyip içmeyiverirlerse ne olur acaba!...
İnsan vücudunun belirli zamanlarda ve belirli oranlarda alkole ihtiyacı olduğu bilimsel olarak açıklanmıştır. Alkol vücuttaki yanmayı ve yanma oranını ayarlalayan bir madde. Doğal yolla elde edilen bu alkol oranının vücudun ihtiyacını karşılayıp karşılamadığı ise hep tartışılmıştır.
Ayrıca; son yıllarda ortaya çıkan sonuçlara göre, kırmızı şarapın insan sağlığı açısından yararları, viski’nin ise; kanı sulandırma özelliği nedeniyle kalp krizini önlemede ekili olduğu uzmanlarca dile getirilir..
Evet sevgili dostlar... Her ne kadar “içmeyiversinler efendim!...” deseler de ne kadar çok içerseniz ekonomiye katkınız nedeniyle ellerini ovuşturanların çok olduğunu unutmayın.
Hele hele, eğlencenizin ortağı ve kaynağı olarak alkole sarıldığımız yılbaşı gecesinde bunu biraz daha çok hatırlayalım. Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek kolay olmuyor. Evde de kalsak, dışarıya da çıksak, bu gece bu işin ucunu kaçıracağımız kesin. En azından eğlencenin tadını kaçırmayacak kadar, ona teslim olmayacak kadarıyla yetinmeye bakalım.
Gece uzun ve yılda bir. Son saniyesine kadar keyfini çıkarmaya bakalım. Acısıyla, tatlısıyla, tüm olumsuzluklarına rağmen yaşamımızın son 365 sayfası arasında bir çok güzel anı saklayarak bir yılı daha sağlıklı olarak tamamlayabilmenin mutluluğunu yaşayacağız. Umarım yeni yıl da da mutluğumuzu yansıtan anılarımız mutsuz anılarımızdan daha çok olur…
Bir hatırlatma; bu gece az için, ayık kalın, gecenin keyfini doyasıya yaşamaya bakın!
2017’nin 2016’yı aratmaması, sağlıkla, mutlulukla, başarı dolu bir yıl olması dileklerimle.Tek beklentim azıcık huzur.
Yeni Yılınız Kutlu Olsun…