Yine aynı konu mu demeyin, her gün bu konuda yazılar yazılsa, tekmili birden yüzlerce kitap olur. O nedenledir ki bu konuda daha çok yazacaklarımız olacak. Bu güzelim İstanbul için hemen hemen her şey iyi niyetle yapılıyor ama bir türlü düzeltilemeyen trafik keşmekeşine hala bir çare bulunamıyor. Bir dönem, trafik sorunununu çözümü ile ilgili olarak en etkin çözüm boğaz köprüleriydi. Gerçekten çözüm olacağına inanılan köprü projeleri hayata geçirildi ve İstanbul Boğazı’na ilk altın gerdanlık takıldı. İstanbul’un Avrupa yakası ile Anadolu yakasını birbirine bağlayan olmasının yanısıra, Avrupa ile Asya’nın karayolu bağlantısını sağlaması açısından da Birinci Boğaziçi Asma Köprüsü tarihi önem taşır. Böğaziçi Köprüsü kısa süreli de olsa İstanbul taşıt trafiğinde bir rahatlama sağlamıştı. Ama o da sorunu çözememişti. Bu kez transit ve ağır vasıta geçişlerindeki yoğunluk köprüde yine tıkanmalara neden olmuştu.

Sorun, transit  ve ağır vasıta geçişinin yükünü kaldıracak ikinci bir boğaz köprüsü ile çözümlenecekti. Karar verildi ve boğaza ikinci bir altın gerdanlık daha takıldı. İlki üç şeritli olan boğaz köprüsü bu kez dört şeritli olarak tasarlandı. İkinci köprü kısa sürede tamanlandı. Yeni köprü transit geçiş ve ağır vasıta ağırlıklı kullanılacağından bağlantıları yeni bir otoyolla yani TEM Otoyolu ile çözümlendi. TEM Otoyolu özellikle transit geçiş ve ağır vasıta trafiğini İstanbul’un içinden uzaklaştırmak açısından önemliydi. Bu otoyol sayesinde E-5’teki trafik yoğunluğu bir nebze olsun rahatlamıştı.

TEM Otoyolu ayrıca, iki yaka arasındaki geçişe de yarar sağlamıştı. İstanbul’un iki yakası arasındaki yolcu ve otobüs, otomobil sirkülasyonunu da önemli ölçüde rahatlatmıştı. Ama giderek kangren haline dönüşen İstanbul trafiğine geçici çözüm olmaktan öteye gidememiş, aksine sorun, giderilemez boyutlara ulaşmıştı. İstanbul trafiğini önemli şekilde rahatlatacak olan raylı sistemler, çok öncelerden planlanıp projelendirilen metrolar hızla istanbul’da yaşayanların hizmetine sunuldu. Bu arada raylı sistemlerdeki hatalı planlamalarda öncelik tercihlerinde yanlışlar da yapıldı

Yıllardır Avrupa ve Anadolu yakasında toplu taşımada önemli bir rahatlama yaşatan Halkalı-Sirkeci ve Anadolu yakasındaki Haydarpaşa-Gebze banliyö raylı sistemi unutuldu.. Bu konudaki çalışmalar yeniden başladı gibi ama, vakit geçirilmeden bu eksikliğin giderilmesi gerekiyor.. Bu süreçte tamamlanıp hizmete giren Metrobüs hattı Söğütlüçeşme-Beylikdüzü arasında, toplu taşımada trafiğe rahatlama getirdi. Avrupa ve Anadolu yakasını birbirine bağlayan Marmaray ise raylı sistemde gelinen son nokta. Ve şimdiki durum; Boğaz’da üçüncü bir altın gerdanlık. Transit geçişi sağlayarak, özellikle ağır vasıta geçişini merkezi trafiğin dışına taşımada önemli bir katkı yapacak gibi. Bu arada; Aralık 2016’da açılması planlanan Avrasya Tüneli, Avrupa ve Asya arasındaki otomobil ve küçük vasıta geçişinde oldukça rahatlama getirecek gibi.. Buradaki önemli sorun, geçiş için düşünülen 5 USD + KDV ‘lik ücret..

İstanbul trafiğine çözüm olma yolunda hızla yayılmaya başlayan raylı sistem ve metrolar, boğazı alttan ve üstten kateden, köprüler, tüneller,  istanbul trafiği ve toplu taşımasına, belli ki çok yarar sağlayacaktır. İstanbul’un bir türlü bitmeyen alt yapı çalışmaları, büyük inşaat alanları, bilgilendirme gereği duyulmadan sorumsuzca kapatılan, bitmesi gereken sürede bitirilemeyen, çamur deryası halinde kaderine terkedilen yolları, çözümsüzlüğe mahküm edilen İstanbul trafiğinin en önemli sorunlarından biri. Çözümü başka yerlerde armaya gerek yok gibi..