Evet; gazetelerin, aylık dergilerin teker teker kapandığı, otomotiv basınına yıllarını veren kanaat önderlerinin "başka ne iş yapsam" diye alternatif aradıkları, basılı dergilerin neredeyse kalmadığı bir ortamda otomotiv gazeteciliği yapmaya çalışıyoruz.

“Bugünlerde otomotiv sektöründe bir kriz yaşanıyor. Bu krizden başta otomotiv firmaları olmak üzere medya da etkileniyor. Bu konuda bir sitemim var. Otomotiv basını bu dönemde yalnız kaldı. Daha ne kadar ayakta kalır bilmiyorum. Bu günler geçer ve eski günler geri dönünce, otomotiv firmaları karşılarında otomotiv mecralarını ve dertlerini, hedeflerini anlatacak uzman gazetecileri bulamazsa ne olur? Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmeye davet ediyorum.”

Bu etkili konuşmayı Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin “Türkiye’de Yılın Otomobili” yarışmasının Gala Gecesi’nde yaklaşık 200 davetliye derneğin başkanı Ufuk Sandık yaptı. Otomotiv gazeteciliği sürecinde; hem yurt içinde ve hem de yurtdışındaki duruşuyla öncelikli olarak “itibarı” hep ön plana koyan Sandık’ın bence -Türkiye’nin en itibarlı otomotiv gazetecilerinden biri olma sıfatıyla- bu söyledikleri çok önem taşıyor. Otomotiv sektöründeki tüm meslektaşlarının ortak yarasına parmak basması açısından, sektörün kalbinin attığı yerde dile getirdiği bu haklı sitem o gece anında karşılık buldu. Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt gecenin sonunda yaptığı konuşmada Ufuk Sandık’ın bu sitemine; “Evet sonuna kadar haklısınız, ama bizler de daha ölmedik. Medyaya desteğimizi sürdüreceğiz” diyerek olumlu bir karşılık veriyordu…

Evet; gazetelerin, aylık dergilerin teker teker kapandığı, otomotiv basınına yıllarını veren kanaat önderlerinin “başka ne iş yapsam” diye alternatif aradıkları, basılı dergilerin neredeyse kalmadığı bir ortamda otomotiv gazeteciliği yapmaya çalışıyoruz. “İşler kesat” diye ilan vermeyi kesen, özel haber çalışması yapmayan, bırakın bütün bunları şu günlerde “aman bir şeyler isterler” diye telefona çıkmaktan bile imtina eden yöneticiler çoğunlukta ne yazık ki. Böyle giderse OGD Başkanı Ufuk Sandık’ın da dediği gibi, sektörün güzide yöneticileri, basın toplantısına-lansmana çağıracakları, basın bülteni gönderecekleri, röportaj yaptıracakları, “bakalım ne yazmış” diye okuyacakları “itibarlı gazetecileri” ve mecraları zor bulacaklar.

TOGG gazetecilerle böyle mi iletişim kuracak?

Biliyorsunuz 2017 yılında Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu A.Ş. (TOGG) kuruldu. Önce ilk çalışma takvimi açıklandı, bir gelişme olmadı. Sonra ikinci takvim açıklandı. Onda da ilerleme olmadı… Bu süreçte, bu grup hakkında en büyük çıkışı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Daha bir ay önce işi hafiften aldıklarını söyleyen Erdoğan “artık tahammülümüz yok, alternatifleri buluruz” tarzında sert bir ifade kullanmıştı. İlk anda bu çıkışı biraz fazla sert bulduğumu söylemeliyim. Konuyla ilgili kalem oynatan bazı yazarlar da grubun “iletişim sorunu” olduğunu ifade etmişlerdi. OGD’nin Gala Gecesi’nde gözüm TOGG CEO’su Gürcan Karakaş’ı aradı. Türkiye’nin Otomotiv Gazetecileri “Türkiye’de Yılın Otomobili”ni seçecek ve TOGG bu toplantıya katılmayacak? İşte ben bunun nedenini anlayamadım. Öğrendim ki CEO o gün yurt dışındaymış. Bana göre bu da mazeret değil, OGD’nin bu gecesi 4 yıldır yaklaşık aynı tarihlerde yapılıyor, ajandasını bu tarihe göre ayarlayabilirdi. Çevresindeki danışmanları, asistanları, iletişimcileri uyarabilirdi. Hadi diyelim ayarlayamadı, yazılı bir mesaj da mı gönderemezdi? Ya da koskoca gruptan TOGG’yi temsilen “bir kişiyi” de görevlendiremez miydi? OGD’nin bu gala gecesine bu kadar kayıtsız kalmasını bir otomobil gazetecisi olarak ben anlayamadım. TOGG için Otomotiv Gazetecileri’nin seçtiği Yılın Otomobili bu kadar önemsiz olabilir mi? TOGG, Türkiye’nin otomobil gazetecileriyle böyle mi iletişim kuracak? Umarım Gürcan Karakaş, 20 yılı aşkın bir süredir otomotiv gazeteciliği yapan biri olarak bu konudaki sorularıma bir yanıt verir.