Aralarında gazetemiz Haber - Ekonomi Müdürü Gülay YÜCEL'in de bulunduğu gazete ve televizyonların ekonomi müdürleriyle bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar soruları yanıtladı.
Bayraktar, Suriye’nin harap olan enerji altyapısını yeniden ayağa kaldırmak için kapsamlı bir çalışma başlatacaklarını belirtti. Bakanlıktan bir heyetin, elektrik ve diğer enerji alanlarını incelemek üzere önümüzdeki günlerde Suriye’ye gitmesinin planlandığını belirten Bayraktar, “Ülkede enerjiyle ilgili öncelikli sorun elektrik. Bunun sağlanması için formül üretilecek” dedi.
Bakan, şu anda Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde 210 megavat kapasiteli elektrik sevkiyatının devam ettiğini ve bu miktarın artırılmasının gündemde olduğunu ifade ederek, konuyu son Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme getirdiklerini ve Suriye’deki mevcut durumu değerlendirdiklerini söyledi. 2011 öncesi 8 bin 500 megavat kurulu güce sahip olan ülkenin bugün ancak 3 bin megavat civarında kapasiteye sahip olduğu belirtildiğine vurgu yapan ve savaş sebebiyle iletim ve dağıtım altyapısının büyük ölçüde hasar gördüğüne dikkati çeken Bayraktar, “Eskiden Birecik Barajı’ndan Halep’e giden 400 kilovoltluk bir yüksek gerilim hattı vardı. Çobanbey’den sonraki kısmının akıbetini bilmiyoruz. Ekiplerimiz yerinde gözlem yapacak” diye konuştu.
Elektriğin yanı sıra Suriye’de petrol ve doğal gaz alanında da iş birliği seçenekleri masaya yatırılacağını, özellikle savaş öncesi günlük 600 bin varil düzeyinde olan petrol üretiminin bugün 30 bin varile kadar düştüğünü hatırlatan Bayraktar, bu kaynakların tekrar ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurguladı. Bayraktar, Suriye’nin altyapı ihtiyacının Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası raporlarına göre 250 milyar dolardan başlayıp 1 trilyon dolara kadar uzandığına vurgu yaparak, Türkiye’nin söz konusu projelerde tecrübesiyle katkı sunmayı hedeflediğini belirtti.
Katar gazının Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya gönderilmesine değinen Bakan Bayraktar, “Özellikle Suriye'den Türkiye'ye bir petrol boru hattı, bizim Irak-Türkiye petrol boru hattıyla bunun birleştirilmesi, Katar gazının Suriye üzerinden Türkiye ve Avrupa'ya gitmesi gibi daha şu anda epey bir olgunlaşması gereken konular var. Ama bizim özellikle petrol ve doğal gaz yani yakın planda çalışabileceğimiz iki alan gibi de aynı zamanda duruyor." dedi. Lübnan’a elektrik tedariki için Suriye hattının kullanılmasının da gündemde olduğunu belirten Bayraktar, 2025 yılına kadar bölgedeki enerji iş birliğinin yoğunlaşacağını kaydetti. Böylece hem insani hem de ekonomik anlamda önemli bir adım atılması bekleniyor.
'Nükleer'de 2025 bizim için karar yılı'
Ülkemizin 70 yıllık nükleer enerji hayalinden bahseden Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin ilk reaktörden elektrik üretmeye başladığında 1200 megavatla Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 2 buçuğunu karşılayacağının altını çizerek şu ifadeleri kullandı: "Dört reaktör devreye girdiğinde de Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 10’unu biz nükleerden karşılamış olacağız. Ama özellikle Türkiye’nin hem arz güvenliği için hem iklim hedefleri için hem oradan üreteceğimiz elektrik aslında bizim doğal gazdan üreteceğimiz elektriği bir anlamda ikame edecek ve biz yılda 7-7 buçuk milyar metreküp doğal gazı artık ithal etmemiş olacağız. Bu da bugünkü paralarla neredeyse 3 milyar dolar demek. Dolayısıyla böyle baktığınız zaman da bizim aynı zamanda cari açığımızın azaltılmasına da bu anlamda katkı yapacak bir alan. Onun için Türkiye'nin diyoruz ki, mutlaka Sinop'ta, Trakya'da iki büyük konvansiyonel nükleer santrale daha ihtiyacı var. O noktada 2025 yılı bizim için önemli karar yılı olacak diyebilirim. Çünkü artık hangi ülkeyle, hangi teknolojiyle, hangi modelle yürüyeceğimize artık 2025 yılında inşallah karar vermiş olacağız. Ve 2035’te iki ilave reaktör, Akkuyu 2028’de dört reaktör ile devreye girecek. 2035 planlamamız, 2035’e 7 bin 700 megavatla girmek. Dolayısıyla 4800’e iki reaktör ile inşallah ilaveyi yapmış olacağız. Hedefimiz budur."
Almanya ve Siemens: O konu kapandı
Almanya ve Siemens konusuna da değinen Bakan Bayraktar, "Almanya'dan, Türkiye Rusya'dan doğal gaz alımını azaltsın gibi bir telkin olması söz konusu değil. Ama Almanya'nın özellikle çevre vesaire gündeme getirdiği konular var. Mesela bana Türkiye kömürden ne zaman çıkacak? gibi soruları oldu. Biz de onlara dedik ki, 'Bugün elektriğimizin üçte birini kömürden üretiyoruz. Kömürden çıkabilmemiz için Türkiye'nin ya Karadeniz Gazı gibi bulduğumuz gazın 10 kat, 15 beş kat üretim artar. Doğal gaz maliyetlerimiz çok düşer. Amerika'nın yaptığı gibi kömürden elektrik üretmek yerine yavaş yavaş biz doğal gazdan daha emisyonları daha düşük olan bir gazdan bir yakıttan enerji üretiriz. Ya da Türkiye'nin kömürden çıkışının yol haritasındaki en önemli şey Türkiye'nin nükleer yapması. Çünkü biz şu anda kullandığımız üç birim enerjinin birini kömürden sağlıyoruz. Nükleer bu anlamda önemli. Sizin bunu desteklemeniz gerekirken, siz dedim, Siemens’ten bize gelecek ekipmanın gelmesine müsaade etmiyorsunuz. Siemens konusu şöyle; Siemens'e bu ekipmanla ilgili sipariş Ruslar tarafından Rosatom tarafından, Akkuyu için 2020 yılında verilmiş. Parası ödenmiş. Siemens bunu yapmış, deposuna koymuş, ihracat için Alman hükümetinin onayı olmadığı için onlar da 2022 yılında başlayan savaşı bahane ederek bunu söylüyorlar. 2020’de zaten verilmiş bir sipariş yani bir yaptırım bile olacaksa bu geriye doğru yürümemesi lazım normalde. Ama buna rağmen Siemens bunu bir buçuk yıl geciktirdi ve Ruslar artık hani projenin gecikmesi söz konusu olduğu için de bir aşamada ve artık Siemens’ten ümidi kestikleri için siparişi Çin'e geçtiler. Çin'de bu ekipmanlar üretilmeye başlandı. İki hafta önce Akkuyu'daydık. Şimdi o ekipmanlar geldi ve yerlerine monte edilmeye başlandı. Yani bir kısmı halen gelmeye devam ediyor. Dolayısıyla tekrar buradan Siemens'e dönüş artık söz konusu olmaz. O defter bir anlamda kapanmış oldu.
Doğal Gaz Merkezi
Doğal gaz İstanbul GAZHUB projesine ilişkin olarak da bilgilendirmede bulunan Bayraktar enerji borsasını (EPİAŞ) İstanbul Finans Merkezine taşıdıklarını ve muhtemelen Nisan Mayıs gibi geçmiş olacaklarının altını çizerek, İklim Kanununun yasalaşmasıyla beraber, uluslararası bir borsaya dönüştürmek, karbon piyasasını açmak istediklerine işaret etti. EPİAŞ bünyesinde, doğal gaz merkeziyle alakalı, doğal gaz İstanbul GAZHUB projesinin devam ettiğini sözlerine ekleyen Bayraktar, "Fiziksel altyapıyla ilgili çok hazır durumdayız şu anda. Güçlendirmemiz gereken yanlardan bir tanesi, özellikle Türkiye’nin Avrupa’yla olan enterkoneksiyon kapasitesini artırmak Bulgaristan’la özellikle ve belki Yunanistan’la. Dolayısıyla, orada altyapıda yapacağımız çalışmalar da var. Depolamamız kabiliyetimizi artırmaya gayret ediyoruz. Belki bir ilave FSRU. Gazlaştırma kapasitemiz bugünlerde 160 milyon metreküpte belki onu 180 milyon metreküpe getirmek gibi bir şey olabilir. Bu anlamda yeni Trump yönetimiyle de özellikle doğal gaz alanında ciddi bir iş birliği imkânı olduğunu düşünüyoruz. İnşallah onlar göreve geldikten sonra ki görüşmelerimizde bu alanda iki ülke bu projeleri geliştirebilir diye düşünüyorum." dedi.
Enerjide Destekler
Türkiye’de çok ciddi bir destek programı olduğu konusunda bilgilendirme yapan Bakan Bayraktar, "Elektrik tarafı için tüketimi yüksek olan gruplarda son yapılan düzenlemeyle 5 bin kilovat saat yıllık tüketimi aşan tüketicilere maliyet esaslı bir modele geçirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda da il bazlı, tabii her ilin durumu farklı. Ortalama tüketimin üzerinde olan bir tüketim rakamının yine tam maliyet esaslı değil, ama daha yüksek bir fiyattan, yani bir kademelendirme doğal gazda." değerlendirmesinde bulundu.
Irak Türkiye Petrol Boru Hattı
Bakan Alparslan Bayraktar Kalkınma Yolu Projesi ve Irak Türkiye Petrol Boru Hattı'na ilişkin yöneltilen bir soru üzerine, Silopi'den Ceyhan'a yaklaşık 650 kilometre iki tane boru hattı olduğuna vurgu yaparak bu boru hatlarının on yıllardır çalışır vaziyette tutulduğunu belirtti. Hedef artık Irak Türkiye Petrol Boru Hattı'nın tümüyle kullanılması diyen Bayraktar, "Doksandaki Körfez Savaşı, 2003 Amerika'nın Irak'ı işgali, DEAŞ, onunla bununla bir sürü şeyle bu hattı hem çalışır vaziyette tuttuk bizim tarafta ama bu hattın günlük kapasitesi 1.4 milyon varil. Yani bugün dünyanın ihtiyaç duyduğu petrolün neredeyse yüzde bir buçuğu buradan geçebilecek durumda. Biliyorsunuz bir kalkınma yolu projesi var." ifadelerini kullandı.
Kalkınma yolu projesiyle alakalı olarak da Bayraktar, "Enerji Bakanlığı olarak, bunu Iraklı muhataplarımıza da söyledik. Kalkınma yolunu biz bir enerji yoluna dönüştürmemiz lazım. Kalkınma yolunu da daha anlamlı hale getirebilecek gerçekten çok büyük bir ekonomik büyüklüğü de beraberinde getirebilecek. Çünkü siz bu hatta 1.4 milyon varil petrol koyarsanız aslında 50 milyar dolarlık bir yıllık petrol ticaretinden bahsediyoruz. O petrol boru hattının devamında Ceyhan'da petrokimya, rafineri yapma şansınız var veya ham petrolü dünyanın her yerine özellikle ama Avrupa'ya satma şansınız var. Bağdat’a şunu söyledik. Dedik ki, 3 milyon varil ihracat yapıyorsun günde dünyaya. Yarın Hürmüz Boğazı’nda bir şey oldu. Ne yapacaksın? Petrolünü satamadın. Başka bir şey oldu. İhracat rotanı da çeşitlendirmen lazım. Burada kalkınma yolunun yanına enerjiyi, doğal gaz ve petrol hattını koyarsan, mesela petrol boru hattını biz Basra'ya kadar uzatıp bu hattı tamamlarsak Silopi'den sonrası zaten çalışıyor, ilave bir yatırıma gerek yok. Yaptığın takdirde 3 milyon varilin neredeyse yüzde ellisini farklı bir rotaya kaydırmış olursun. Yani riski ciddi bir anlamda ortadan kaldırmış olursun. Kaldı ki Avrupa'daki pazarlara hitap eder hale gelirsin. Çünkü öbür türlü Avrupa'ya gitmen için aşağıdan dolaşıp Kızıldeniz'den veya daha öbür taraftan Ümit Burnu’ndan dolaşman lazım. Dolayısıyla onlara önerdiğimiz şeylerden bir tanesi bu. Bu masada konuşulan bir konu. Ama oldu olmadı, işte hat tamamen dolmadı, 1.4 miyon varil az bir şey değil. Şunu söylüyoruz, tüm kapasitenin kullanımı için. Gabar petrolü bu boru hattına girecek. Şimdi yüzlerce tankerin hareket ettiği bir şeye ihtiyaç yok. Bizim orada iki tane boru hattımız var. Bunların mutlaka bu petrolü taşıyıp Ceyhan'a ulaştırabileceğini söylüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Sınır Ötesi Keşifler
Sınır ötesi keşiflere de değinen Bakan Bayraktar, "Biz hem madende hem petrol ve doğal gazda dışarıda daha aktif bir, yani diplomasiyi daha yoğun bir şekilde kullanan olmalıyız diyoruz. Bu anlamda Nijer önemli bir ülke bizim için madenler konusunda. Üç tane altın sahamız vardı. Üç yeni saha anlaşması imzaladık Agadez bölgesinde, Nijer’de ilave sahalar almış olduk. Mevcut 2020’de başladığımız sahada da üretim 2025 içerisinde gerçekleştirmeyi ve ilk altını üretmeyi hedefliyoruz. Üç tane altın sahamız vardı. Bunlardan birinde üretime geçiyorduk. Öte yandan, Somali'de biz farklı ülkelerle iş birliğine hazırız. Bize gelen teklifler bu anlamda var. Ve önümüzdeki dönemde tabii bizim oradaki bulgularımız ve vereceğimiz karardan sonra biraz daha orayla ilgili herkesin kafası daha çok netleşecektir diye düşünüyorum. Biz de iş birliğine açık olduğumuzu her platformda ifade ediyoruz. Yani bize Türkiye'de Karadeniz Gazıyla alakalı da teklifler var. Karadeniz’de ve Bulgaristan offshore’undaki arama faaliyetleriyle ilgili de teklifler var ve bunlara sıcak olduğumuzu söylüyoruz. Yani ortaklıkta baktığımız şey şu, bize katma değer sağlayacak. Teknolojisiyle finansal kabiliyetiyle katma değer sağlayacak ortaklıklara sıcak bakıyoruz” şeklinde konuştu.
Enerji Sübvansiyonları
"2024’te şu ana kadar, elektrikte 175 milyar, doğal gazda 256 milyar toplam 431 milyar TL doğrudan destek gözüküyor. Bu 2025’te tabii aynen devam ederse daha da artacak."
LNG durumu
"Depolarımız yüzde doksanların üzerinde dolu şu anda. Yani kışın inşallah herhangi bir sıkıntı ön görmüyoruz. Yani İran her zamanki bilinmezliğini koruyor. Şu anda kontrattaki teslimatın yarısı geliyor ama buna rağmen hani hem LNG altyapımızda hem depolarımızda bu kış için bir risk görmüyoruz."
Enerji Fiyatları
"Tutabildiğimiz kadar enerji fiyatlarını tutuyoruz, ama enerji fiyatına yüzde 10 fiyat artışı yapsan içtiğin kahve de yüzde 10 artıyor. Bunun içerisinde elektrik yüzde 3, yüzde 2 neyse yani, neyse ne, onu yap. Yok. Dolayısıyla bu fiyatlama davranışıyla alakalı ciddi bir problem var''