Turizmde ekonomik darboğaz!
Dünkü yazımızın girişine şöyle başlamış; “Ülkemizin en önemli gelir kaynaklarından biridir turizm gelirleri. Ülkemiz hem stratejik özellikleri, hem de ev sahipliğini üstlendiği kültür varlıkları zenginliğinin yanı sıra, sahip olduğu doğal güzellikleri itibarı ile dünya turizminin gözde ülkeleri arasında ön sıralardadır.” ve turizmimizin ekonomik yapımız üzerindeki etkilerinden söz etmiştik.
Turizmimizde iki yıldır yaşadığımız darboğaz, bu yıl biraz olsun düzelme ivmesi kazanmış gibi görünüyor olmasına rağmen; turizm sektörünün bankalara olan 58 milyar liralık borçları sektörde oldukça tedirginlik yaratıyor.
Sözcü Gazetesi’nden Mehtap Özcan Ertürk’ün geçtiğimiz temmuz ayı başlarında yayımladığı bir istatistiki araştırma yazısı durumu çok güzel anlatıyor;
“Turizm sektörünün bankalara olan kredi borcu 2.5 yılda yüzde 71, takibe alınan kredi miktarı ise yüzde 78 artmış.”
“Ancak turizm üzerinden gelir sağlayan pek çok işletme ekonomik anlamda zorlu bir sürece girerken, 2017 için de umutsuz bir tablo çiziliyor. Bankaların turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelere kullandırdıkları kredi hacminde son 2.5 yıldır çok hızlı bir artış gözleniyor.”
Ayrıca borçlarını çeviremediği için takibe alınan işletmelerin sayısı da artmış durumda. Kredi borçlarını çeviremeyip otellerini ve restoranlarını bankalara kaptırma tehlikesi yaşayan turizm sektörünün bankalara olan borcu nisan ayı itibarıyla 58 milyar lirayı aşmıştı.”
“2017 Nisan sonu itibarıyla turizm sektörünün kredi kullanımında son bir yılda, yüzde 30'luk bir artış var. Öte yandan turizm sektörünün takibe düşen kredi borcu ise aynı dönemde yüzde 34'lük artışla 1 milyar 394 milyon 91 bin lira seviyesine çıktı.”
“Özellikle turizme darbe vuran olayların birbiri ardına yaşanmaya başladığı 2015 yılından bu yana sektörde kredi kullanımı hızlandı. 2016'da gelirin dibe vurmasıyla işletmelerin kredi kullanımında da ciddi bir artış meydana geldi. 2014 yıl sonundan bu yana geçen iki buçuk yılda sektörün bankalara olan kredi borcu yüzde 71, takibe alınan kredi miktarı ise yüzde 78 arttı. 2014 sonunda turizm sektörünün toplam kredi hacmi 34 milyar lira iken, takipteki kredileri ise 783 milyon 410 lira düzeyindeymiş.”
“BDDK'nın sektörel kredi dağılımını ortaya koyan verilerine göre, turizm sektörünün kullandığı kredi hacminin yüzde 74'ü (43 milyar lira) otellere ait. Otellerin takibe düşen kredi hacmi ise son 2017 Nisan itibarıyla son bir yılda yüzde 25 artışla 963 milyon 573 bin liraya ulaşmış”
“Turizm sektörüne ait kredi borcunun 7.7 milyar lirası ise restoranlara ait. Restoran işletmelerinin kullandığı kredi hacmi bir yılda yüzde 50.72 artış gösterirken, takipteki kredi miktarı ise yüzde 51.35 artışla 239 milyon 717 bin liraya çıkmış.”
“Bankaların apart, pansiyon, seyahat acenteleri, tedarikçi firmalar, kafe, bar gibi turizmden gelir elde eden diğer işletmelere kullandırdığı kredi hacmi ise yine Nisan 2017 itibarıyla son bir yılda yüzde 14.43 artışla 7.3 milyar liraya ulaşırken, takibe düşen kredi hacminde ise patlama yaşandı. Diğer turizm kalemindeki işletmelerin takipteki kredileri yüzde 67.40 artışla 190 milyon 801 bin liraya çıkmış.” (Temmuz 2017,Sözcü Gazetesi’nden alıntıdır).
Tüm bu istatistiki veriler özellikle son iki yılda turizm sektörümüzün gelirler bazında çok zor bir dönemden geçtiğini net olarak göstermektedir.
Her ne kadar bu yaz önemli oranda kısa süreli de olsa olumlu bir hareket yaşanmış olmasına rağmen sektörün tam olarak feraha çıkabilmesi için çok daha etkin önlemlerle birlikte sektörü bu dar boğazdan çıkaracak çalışmaları ivedilikle yapmak gerekiyor.
Yabancı turistin aradığı güven konusunu da yeniden tesis ederek.