NELER OLUYOR, NELER OLACAK?
Spor Toto Süper Ligi İlhan Cavcav Sezonu hayırlısı ile başladı. Süper lig başlamadan önce, zirveye oynayacak takımların son durumların şöyle bir analiz edelim ve nasıl başladık, şu sırada ise ne durumdayız.
Lige başlamadan her zaman olduğu gibi tüm takımların varını yoğunu ortaya koyarak yapmaya çalıştığı hareketli bir transfer aşaması var. Bu yıl o transfer aşaması, diğer yıllara hiç benzemeyen bir yoğunlukta başladı ve hala da devam ediyor gibi.
Her ne kadar süper ligde yer alan takımların, başta zirveye oynayacaklar da dahil, bir çoğunun korkulu rüyası olan UEFA uygulaması Finansal Fair Play denetiminin gölgesinde hızla devam eden bir yabancı futbolcu furyası. Ligde yabancı uygulaması neredeyse serbest gibi. Avrupa’da boşa çıkanlar için ilk hedef bizim liglerimiz dersek yeridir. Bu konuda tam olarak yol geçen hanına döndük. Bu transferlerde saçılan EURO’ları telaffuz etmek bile zor. Her ne kadar; genelde sözleşmeleri elinde olanlar tercih ediliyor olmasına karşın, ne olduğunu pek anlayamadığımız bir imza parası ve üstüne üstlük bonusları da eklediğinizde oldukça yüksek rakamlar çıkıyor ortaya.
Bu yabancı transfer serbestisinde çok önemli bir sorun da ortada ama, bunun farkında değiliz. Milli takımı oluşturacak; özellikle süper lig takımlarımızın sahaya sürdükleri on birlerinin yarısından fazlası yabancı veya yabancı uyruklu Türk futbolcular. Bunu zirveye oynayan beş büyüklerdeki durumla değerlendirirsek; bu takımlarımızdaki yabancı oranı sekiz veya dokuz.
Asıl sorun burada; onca olaydan sonra Milli takımın başına getirdiğimiz Lucescu’nun işini iyice zorlaştırdık. Önumüzde Dünya Kupası Elemeleri için oynayacağımız çok önemli dört maç var ve bu maçlardan çok iyi sonuçlar alabilmeliyiz ki Dünya Kupası gruplarına kalabilelim..
Bu şartlarda, bu yabancı furyasında nasıl bir milli takım çıkarılacak ve bu iş nereye varacak her halde düşünülmüştür.
Bu işi buralara nasıl getirdiler her halde bunu yapanların bir bildikleri vardır.
Gelelim Spor Toto Süper Ligi İlhan Cavcav Sezonu’ndaki duruma;
Hazırlıklar aşamasında tüm yaşadıklarına; UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme turu maçında Galatasaray, sıradan bir takıma elenerek turnuvaya veda etti. Neredeyse yeni teknik direktör arayışında olan, Lucescu mu, Fatih Terim mi diye kararsızlık yaşayan Galatasaray, gönderilmesi beklenen Teknik Direktörü Igor Tudor ile ve tüm olumsuzluklara rağmen hızla toparlandı, transferde çok iyi işler yaptı. Yeni transferleriyle oynadığı iki maçta; biri deplasmanda, rakip filelere gol yağdırdı ve aldığı altı puanla ligin zirvesine yerleşti. Ayrıca bir anda lige en hazır, en iyi top oynayan takım olarak, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı. Görünen o ki; bu şartlarda kendini kısa sürede toparlayabilen Galatasaray ligin en iddialı takımı durumunda.
Rakiplerine bakarsak; Fenerbahçe hala transferle uğraşıyor ve iki haftada iki beraberlikle yetindi ve alabildiği iki puanla ligin on üçüncü sırasında. Beşiktaş; eski formunun biraz uzağında olmasına rağmen aldığı dört puanla üçüncü, Trabzonspor; aldığı dört puanla beşinci sırada, geçen sezonun ikincisi Başakşehir ise; bir galibiyet bir mağlubiyet ile ve aldığı üç puanla onbirinci sırada ikinci haftayı geçtiler.
Şu sırada görünen o ki, en sorunlu başlangıcı yapan Galatasaray, kısa sürede sorunlarından kurtulduğu gibi Lig’e fırtına gibi bir giriş yaptı ve yakaladığı bu havasını da sürdürecek gibi.
Ligde durum bu. İyi başladı. Bu arada bazı sürprizlerin de olabileceği görüntüsü var.
Hakemlerimizi sorarsanız, hala hazır değiller. Böylesine sert bir ligde işleri zor gibi.