İTİNAYLA İZMİR MARŞI'YLA FETÖ'CÜ AKLANIR!
Geçtiğimiz cumartesi günü Galatasaray Spor Kulübü Mali Genel Kurulu’nda skandal bir karara imza attı…
FETÖ’cü Hakan Şükür ve Arif Erdem’i Galatasaray Spor Kulübü üyelikten ihraç etmedi.
Bu kararın ardından haliyle kamuoyundan tepkiler yükseldi ve daha sonra Galatasaray yönetimi FETÖ’cü teröristler Hakan Şükür ve Arif Erdem’in aidatlarını 6 yıldan fazla ödemedikleri gerekçesiyle üyeliklerinin düşürülmesine karar verdi.
Bu bir ihraç değil, üyelikten düşürme.
Dolayısıyla Şükür ve Erdem aidatlarını ödeyince tüzüğe göre tekrardan üyeliklerini aktif edebiliyorlar.
Bu skandal, rezil, pespaye bir karardır.
Koskoca Galatasaray Spor Kulübü vatan haini FETÖ’cüleri terörist oldukları gerekçesiyle değil, aidatlarını ödemedikleri gerekçesiyle kulüple ilişiğini kesmişlerdir.
O da kerhen!
15 Temmuz’dan beri her fırsatta hatırlattığımız iki gerçeği tekrar hatırlatmakta fayda var.
Birincisi… Her Fetullahçı teröristtir.
İkincisi… Bir tane bile kalmayana dek her Fetullahçı devletin resmi kurumlarından ya da devlete bağlı, vergisini ödeyen her türlü kurumdan kazınmalıdır.
Bu gerçekleşmediği sürece FETÖ’yle etkin bir mücadeleden söz edilemez.
En başta Galatasaray Spor Kulübü vermiş olduğu bu kararla 247 şehidimizin kemiklerini sızlatmış, ailelerine en büyük saygısızlığı etmiştir.
Bilmem ihraç edilmeme anındaki görüntüleri izlediniz mi?
Kararın ardından tüm Galatasaray Genel Kurulu İzmir Marşı’nı ayakta söyledi.
FETÖ’cü teröristlerin ihraç edilmemesini İzmir Marşı’yla kutlayan, “yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa” sloganlarıyla karşılayan bir insan topluluğu var karşımızda.
Öncelikli olarak bu Mustafa Kemal’e hakarettir.
Gerçek Atatürkçülerin ve Galatasaraylıların bu duruma en büyük tepkiyi göstermesi gerekir.
Öte yandan bu nasıl bir cürettir ki vatan haini firari FETÖ’cü teröristler hem ihraç edilmiyor hem de ihraç edilmemeleri coşkuyla karşılanıyor?
Kimse bana daha sonra üyelikleri falan düşürüldü demesin.
Genel Kurul’daki karar 112 yıllık Galatasaray Spor Kulübü’nün alnına kara bir leke olarak yapışmıştır.
Bu devlete meydan okuma cüretini neye güvenerek yaptılar bilemiyorum ama bunun hesabının ağır bir şekilde sorulması gerekiyor.
Mustafa Kemal kullanılarak İzmir Marşı’yla FETÖ’cü aklama operasyonunu kimler tertiplediyse hukuk içinde gereken neyse derhal yapılmalı.
Aksi halde bu FETÖ’cü aklama ve 15 Temmuz’u unutma/unutturma operasyonlarının önüne geçilemez.
Kimse de bu ülkede 15 Temmuz şehitlerinin kemiklerini sızlatamaz ve hiçbir teröristi aklayamaz.
Peki Genel Kurul’da konuşan DHA Muhabiri Kadir Çetinçalı’ya ne demeli?
Genel Kurul’da FETÖ’cü teröristleri şu küstah sözlerle savundu Çetinçalı: “Belki bir siyasi baskı altındayız ama Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün diğer isimlerden ayrı tutulmasını istiyorum. 15 yıldır ülkeyi yönetenlerin yanılma hakkı var da, bizim Torino'lu Şabanımız Hakan Şükür'ün yanılma hakkı niye yok?”
Bir de onu gelin zamanında Twitter’da yazdığı cümlelere bakarak daha yakından tanıyalım…
1) Tarih 14.12.2014… “Sözde değil ÖZDE Demokrasiyi savunan her birey, Zaman Gazetesi’ne yapılan linçe karşı bir duruş koymalıdır. Faşizme Geçit Yok…”
2) Tarih 19.12.2013… “Sıra bilal erdoğan’da !!!”
3) Tarih 27.12.2013… “Dünya siyaset tarihi böyle yüzsüz, onursuz bir politikacı görmemiştir. Yavuz Hırsız…”
İşte bu üç maddede yazan küstahça ifadeleri söyleyen, FETÖ’nün tezgâhladığı 17-25 Aralık Darbesi’ni savunan kişi Kadir Çetinçalı.
Bu kişi hala Doğan Medya’da çalışmaya devam ediyor ve Aydın Doğan bu çalışanına bir yaptırım bile uygulamıyor.
15 Temmuz’un üzerinden daha bir sene geçmeden 15 Temmuz şehitlerine ihanet etmek, katil FETÖ’cüleri açık bir şekilde savunmak suçtur.
Buna gerçek tüm Galatasaraylıların tepki göstermesi gerekiyor.
Hatta İzmir Marşı’yla FETÖ’cü teröristlerin savunulmasına gerçek Atatürkçülerin de tepki göstermesi lazım.
Özellikle bu ihraç edilmeme kararından sonra kamuoyundan yükselen tepkilere baktığımızda Türkiye toplumunun 15 Temmuz’u unutma/unutturma gibi bir gayesi olmadığını ve 15 Temmuz diriliş destanını sonuna dek zinde tutmak istediğini görüyoruz.
Şunu aklımızdan çıkarmamak gerek…
15 Temmuz’u unutmak/unutturmak ve FETÖ gerçeğini saklamak, örtbas etmek Batı’nın uzun zamandır amaçlarından biri.
Bunu yaparak milletin direncini kırmayı, Erdoğan’ı devirerek Türkiye’yi eskiden olduğu gibi tekrardan sömürgeleri haline getirmeyi amaçlıyorlar.
Batı’da zamanında II. Abdülhamid’e hain karikatürler nasıl çizildiyse şimdi de benzerlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çiziyorlar.
Apaçık bir şekilde Erdoğan’ın devrilmesini istiyorlar, Türkiye’yi kendi merkezlerinden yönetmeyi amaçlıyorlar.
Referandumdaki “hayır” cephesinin kampanya koordinatörlüğünü üstlenme sebepleri de buradan geliyor.
Bu pespayeliği de içerdeki taşeron kuvvetleriyle yapmaya çalışıyorlar.
FETÖ’nün şike kumpasıyla nasıl Fenerbahçe’yi ele geçirmek istediğini biliyoruz, Galatasaray içindeki FETÖ’cüler temizlensin dediğimizde de bu tarz rezaletler olmasın diye defalarca uyarmıştık.
Şimdi de Kemalizm soslu marşlarla Galatasaray Genel Kurul’un da FETÖ propagandası yapılıyor, FETÖ’cüler aklanıyor.
Kimse kusura bakmasın…
Galatasaray Spor Kulübü aidatlarını ödemedikleri gerekçesiyle değil, FETÖ’cü terörist oldukları gerekçesiyle o iki kişiyi ihraç etmezse alınlarına yapışan bu tarihi lekeden kurtulamazlar.
16 Nisan’ın ne kadar hayati ve tarihi olduğunu da hem içte hem de dışta yaşanan gelişmelere bakarak anlamalıyız artık.
16 Nisan sıradan bir referandum değil, bağımsızlık mücadelemizin en önemli yapıtaşlarından birisi çünkü.
Not: Ben yazıyı yazdığım saatlerde Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Genel Kurul’da FETÖ’cü Şükür ve Erdem’i savunan isimlerin disiplin kuruluna sevk edildiğini açıklamış. Disiplin kurulundan çıkması gereken bu isimlerin Galatasaray Spor Kulübü’yle ilişiklerinin derhal kesilmesidir.