SÜT KARDEŞLER VE DONALD TRUMP
Önce trol ne demek onu açıklayayım. Gerçekte olmayan bir canlı türüdür troller. Hani şu televizyonun eski dönemlerinde Hugo diye bir yarışmada yaratık vardı ya. İşte o bir troldü. İskandinav mitolojisinde geçen insanımsı devasa yaratıklardır troller. Diğer kültürler de kendilerine yer vermişlerdir.
Yahu biz bu tariften bir şey anlamadık diyorsanız şu kadarını söyleyeyim: Gulyabaniyi getirin gözünüzün önüne. İşte trol odur. Aklınıza hemen Süt Kardeşler filmi geldi değil mi? Orada gulyabani yardımcı oyuncuydu. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Gulyabani isimli eserinden uyarlanmıştır film. Ama Ertem Eğilmez Süt Kardeşler ismini uygun görmüş. 1976 yapımı bir film ama hala televizyonlarda yayınlandığında reytingleri siler süpürür.
Trollerin gücünü fark eden sadece Türkiye değil. Oyuncak endüstrisi trollerden para kazanabileceğini fark ettikten sonra birden sevimli bulmaya başladı. Süt Kardeşler filminden çok daha büyük bir prodüksiyonu, animasyon filmi olarak hazırladı Hollywood: Troller. Bu troller daha mini boyutlarda ve sevimli. Anlayacağınız halkla ilişkiler faaliyetleri iyi idare ediliyor. Muhtemelen birçok çocuk anne babalarının elinden tutarak bu filmi izleyecekler ve çıkışta onlara trollerin oyuncaklarından almaları için dil dökecekler.
İnternet üzerinde de trol diye tabir edilen kullanıcı türleri var. Bunlar daha ziyade Süt Kardeşler’deki gulyabaniye benzetiliyorlar. Sosyal medya üzerinde korkutma, insanların kendilerini değil ama huzurlarını kaçırma görevini üstleniyorlar. Tabii herkesin önüne gelene trol demesi sebebiyle bu tanımın da tadı kaçtı. Bu parantezi de kapatalım.
Yeni başkan seçilen Trump, Hillary Clinton etrafında öbeklenen kişiler tarafından tam bir trol yani gulyabani olarak görülüyor. Amerika derin bir hüzün yaşıyor. Bir trol tarafından yönetilmek kendilerine zor geliyor olabilir. Bunu bir kabus olarak görüyor da olabilirler.
Kaderin garip bir cilvesi olarak Amerika dünyanın gulyabanisi olarak, dünyanın geri kalanına yaşattığı hisleri şu anda kendisi yaşıyor. Mesela, insansız hava araçlarıyla katlettiği insanların ruhu şu anda ABD sokaklarında geziyor. Fütursuzca karıştırılan, kana boğulan her ülkenin ahı, bölünerek yönetilen her ülkenin akan kanı ABD şehirlerinde sokaklarında geziniyor.
Evet, Trump bir troldür, ama ufacık tefecik şirin olan masalsı cinsinden değil. Gulyabani olan iri kıyım cinsinden. ABD’nin önemli bir bölümü de sanırım ona tam da bu yüzden oy verdi. Biraz da öbür taraf korksun diye. Kimleri nasıl korkutacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Şimdiden söyleyebileceğimiz ise şununla sınırlı: Amerikan rüyası kabusa evrilmek üzere.
Amerikan eğlence endüstrisi tarafından büyütülen bir kabusun Amerikan sokaklarında gezmesi ne fena değil mi? O meşhur şovunu hatırlayalım: Çırak. Türkiye’de de benzeri olan televizyon formatında insanların hazla izlediği replik neydi: Kovuldun. Orada gulyabani olarak insanların tepesindeydi. Şimdi de Amerika’nın tepe noktasında. Amerika’nın önemli bir kısmı kendini “çırak” olarak görüyordur. Kabullenmesi zor bir durum. Süt Kardeşler gibi eğlenceli olduğunu da söylemek mümkün değil.
