BAŞTANKARA IGOR VE MAKUS TALİHİMİZ
26 Ekim Igor Sikorsky’nin ölüm yıldönümü. Onun kim olduğunu ve bu köşede niye yer aldığını açıklayacağım ama önce askerlik kültürümüzde Sikorsky’nin yeriyle başlayalım. Malumunuz askeri amaçlı bir helikopter markası Sikorsky. Ama gidip öyle çarşıdan pazardan alamıyorsunuz. ABD’nin bu helikopteri satması için kongreden izin çıkması filan gerekiyor. Neyse.
Askerden dönen bir çocuk babasına dert yanıyormuş: “Herşey iyi güzel de havada Sikorsky’den Sikorsky’ye atlarken şarjör değiştirmek biraz zordu.”
Baba oğluyla gururlanır ama içine de bir şüphe düşer. Gece olur, oğul uyur. Oğlunu dürterek uyandırır gece yarısı: “Kalk! Nöbete!”
Askerden henüz dönmüş oğlu istifini bozmadan cevap verir uykusunun arasında: “Helacının nöbeti olmaaaz.”
Sikorsky işte bu kadar günlük hayatımızın içine girmiş bir askeri araç. Igor Sikorsky’nin ismini taşıyor. Bu soy ismin anlamı nedir diye araştırırken Polonya dilinde baştankara ismindeki bir kuş olduğunu öğrendim. Ritmik bir ötüşü var. Bazen kısa bazen biraz uzun. Igor Sikorsky, işte bu soy adına sahip.
Ukrayna’da doğan Igor Rus kökenli bir havacılık adamı. Okula gitmiyor kayıtlara göre. Evde eğitim alıyor. Jules Verne kitapları okuyor, Leonardo da Vinci’nin çizimlerini inceliyor. Kafayı havacılığa yoruyor. 1900’lerin başında Rusya’nın en önemli havacılık öncülerinden biri olarak adından söz ettiriyor.
Sonraki yıllarda ABD’ye göçüyor. Sebebi Ekim Devrimi sonrası bozulan işlerini toparlamak. Talih burada yüzüne gülüyor ve ABD ordusunun yüklü siparişleriyle büyük bir imparatorluk kuruyor. Igor, tüm hayatını ABD havacılık sektörünün hizmetine sunuyor. Hayatın garip bir cilvesi olarak ürettiği helikopterler ABD’nin dünya askeri güçleri arasına girmesine önemli katkıda bulunuyor.
Baştankara Sikorsky’nin hayatı birçok yönüyle dikkat çekiyor.
Okula dair bildiğimiz ezberleri bozuyor. Okula gitmiş olsaydı muhtemelen düşünceleri törpülenecekti ve bir havacılık öncüsü olmayacaktı. Çünkü okul daha önce gidilmiş yolların izlerini gösterir daha çok. Gidilmemiş yollar için pek bir şey sağladığını söylemek mümkün değil.
Göçmenler hakkındaki önyargıları yerle bir ediyor Igor Sikorsky. ABD’ye gittiğinde zihninde düşüncelerinden başka bir şey yoktu muhtemelen. Bu nedenle o düşünceleri mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmesi gerekiyordu. Göçmenler bir ülke için külfet değil zenginliktir. Hem de büyük bir zenginlik. Bugün açılmasına vesile olduğu fabrikalarla önemli sayıda Amerikalıya iş imkanları sunuyor.
Girişimcinin yurdu, başarıyı yakaladığı yerdir. Tesla Sırptı, Sikorsky Rus... Ama şimdi onları Amerika’nın başarı hikayeleri olarak okuyoruz. Biz de heba ettiğimiz önünü tıkadığımız acı hikayelerle yetinmek zorunda kalıyoruz. Evet, Nuri Demirağ’dan bahsediyorum. Igor Sikorsky’nin önüne serilen kırmızı halılar Demirağ’ın altından çekildi ve bugün ismi baştankara anlamına gelen Sikorsky’ler gökyüzünde gezerken Demirağ ismi içimizde bir kapanmaz bir yara olarak kalıyor.
Bir insanın hikayesinden çok fazlası Sikorsky. Yaptıkları bir insan ömrünü de aşıyor. Bize biçilen pay onun ürettiklerini kullanmak. Yetinmeyip üretmek isteyince çıngar çıkıyor.