PROVOKATÖR!
1986 doğumlu. Ve kendi sitesindeki özgeçmişinden 18 yaşında dini düşüncede yenilenme kapsamlı etkinliklere katıldığını öğreniyoruz. Dini düşünce edinmiş, beğenmemiş, yenilenmesine doğru yelken açmış dahi çocuk! Hep geniş geniş ifadeler. Ama neticede geniş adamların kucağında yetiştiğini görüyoruz bu özgeçmişte. Yaşar Nuri Öztürk ve bilhassa İhsan Eliaçık’tan feyz alıyor.
İfadeye buyurun: “ İslam felsefesi üzerine çalıştı. Tasavvuf üzerine çalışma yapan kurumlarda etkinliklere katıldı.” Dini eğitim üniversite veya medreseden değil, şişirilmiş ifadelerle “sempozyum, panel, etkinlik” çalışmalarından. Böyle olunca anlatması ve pazarlaması da zor: “Bu süreçte, Yaşar Nuri Öztürk gibi isimlerin İslam'da mezhepler ve öze dönüş başlıklı çıkışları ekseninde başlatılan tartışmalara katkı sunan ve Kapadokya'da gerçekleştirilen 'Akıl ve Kuran Sempozyumu' etkinliğinde görev aldı. Bu ve benzeri sempozyum ve panellerde oluşan tartışmalar dahilinde araştırmalar yapmaya, Kur'an çalışmalarına odaklı çalışmayı sürdürdü.”
Türkçe bilmiyor ama her şeyi biliyor. Devam edelim muhteşem özgeçmişine: “25 yaşında Gayya Karanlığından Kur'an Aydınlığına adlı kitabı yayınlandı. Kısa bir süre sonra, kitabın çeşitli çevrelerce tartışılması akabinde odatv.com sitesinde yazılar yazmaya başladı. Bu süreçte 2. kitabı olan Abdestli Kapitalizm adlı kitabını çıkarttı.
Bengütürk TV'de ilk kez ekran karşısına geçti. 2012 Yılında Gülen Cemaatine ciddi eleştiriler yaptığı Nurjuvazi kitabını yayınladı. Kısa bir süre sonra kitap hakkında toplatılması istemiyle dava açıldı. Bu kitabın yayınlanması ile birlikte, davet üzerine Ulusal Kanal'da haftalık programlar yapmaya başladı. İslam ve Kapitalizm adlı program ciddi ilgi gördü. Programa devam ederken, Aydınlık Gazetesinden gelen davet üzerine köşe yazarlığına başladı. Aydınlık’ta yaklaşık 600 köşe yazısı kaleme aldı. Bu dönem revaçta olan Ergenekon, Odatv ve Balyoz kumpasları boyunca Silivri eylemlerine katıldı. Türkiye'nin önemli müfessirlerinden Hakkı Yılmaz ile istişare ve çalışmalar yaparken, İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık ile çeşitli konferanslar sundu.”
CHP’nin milletvekili yaparak başımıza sardığı, İran’ı ve Rusya’yı Türkiye’ye tercih eden ve Yavuz Sultan Selim’e söven fitne odağı bir adamdan söz ediyorum. Eren Erdem’den. Boya badana yaparak geçinmeye çalışmış. Üniversite eğitimini tamamlayamamış. Kirada oturuyormuş. Birikim yapmıyormuş. Oda TV, Aydınlık, Karşı Gazetesi, Ulusal Kanal çalıştığı kurumlar. Atatürkçüymüş. Ve şu isimlere hayranmış: Seyyid Kutub, Cemaleddin Afgani, Ali Şeriati, Muhammed Abduh, Mevdudi, Muhammed İkbal ve Mehmet Akif Ersoy…
Çok da şikâyetçi. Çalışmaları sebebiyle dinsiz, mezhepsiz, darbeci ilan edilmiş. Be adam… Nerede provokasyon var, altından sen çıkıyorsun. Her “etkinlik” çalışman adresini bulmuş, akabinde davet almışsın. En sonunda bu millete vekil olmuşsun. Bu “şeref” CHP’ye de yeter, “millet”e de yeter.
Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kimler yok ki! Bekri Mustafa tabutu açıp mevtaya demiş ya: “Ayasofya’ya imam olduğumu söyle. Dünyanın halini onlar anlar!” Ve fakat… Elbet meclis de temizlenecek. 15 Temmuz gecesini anlayamayanlar, milleti test etmeye devam etsinler. Her seferinde biz burada olacağız, hainler yurtdışına kaçacak. Yavuz Sultan Selim Han’dan rahatsız olanların aramızda yeri yok!
