FENERBAHÇE'DE NELER OLUYOR?
Bir takım nasıl darmadağınık olur bunun en güzel örneğini pazar akşamı gördük. Advocaat'a pek kabahat bulmuyordum. Ama pazar gecesi yaptığı hatalı takım kurgusuyla hayatının yanlışını yaptı, acemi teknik direktörler bile bu yaptığını yapmazdı. Bir yıldır takımdan ayrı kalan Sov'u, uzun süredir takımdan gitti gidecek denilen Josef De Souza’yı, doğru dürüst antreman yapmamış yeni transfer Jeramain Lens’i, kısacası; takımla neredeyse bir kaç gündür antremana çıkan bu üç futbolcunun da yer aldığı bir onbirle, Bursa gibi organize oynayan bir takım karşısına çıkarsan sonuç bu olur. Tarihinde var mıdır, anımsamıyorum. İlk üç haftada iki mağlubiyet ve bir beraberlik alarak dördüncü haftaya bir puanla giren bir Fenerbahçe.
Fenerbahçe, oyunda yan pas yaparak ve yavaş oynayarak ilginç bir doksan dakika geçirdi ki, bu temboyla üç gün oynasalar galip gelmeleri mümkün değildi. Tam bir yavaş oynama, top kaptırma ve yan pas cambazı olan (!) bir takım, bu yıl ne yapar, fazlaca kafa yormayalım, sonuç belli zaten.. Bu sizin eseriniz sevgili Başkan ve taraftarın şikayetlerine kulaklarını kapayan Yönetim Kurulu.. Siz ortadaki sorunları görmeyip başka şeylerle uğraşırsanız, üç maçta kaybettiğiniz sekiz puanla lig cetvelinin neresinde olduğunuzun farkına bile varacağınızdan şüpheliyim.
Taraftarla aradaki sorunlar dağ gibi ortada dururken, kombinelerde büyük hayal kırıklığı yaşanırken, hala, trübünden taraftarın gitmesine neden olan hataları yapmaya devam ederseniz, çok yakında, stadyuma gelen 5 bin 10 bin seyirciyi bile bulamayacaksınız. Fenerbahçe'nin büyüklüğü tarafarıyla bütünleşmesindedir. Taraftarının desteğini arkasında hissedemeyen, göremeyen Fenerbahçeli futbolcular - hele hele kendi evinde- sahada ne yaptığını bilmez haldeler, farkında değil misiniz? Sayın Başkan; tüm kupalara el sallanan bir sezon sonrasında, hocanın başarısızlığını herkes biliyordu. Sizin bile bu konuda kafanız karışıktı. Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunu oynayacak bir takımın hocası konusundaki kararsızlığınıza yenik düştünüz, yaşananlara rağmen, aynı hoca ile yola devam ettiniz. Takımdan 8-10 futbolcuyu gönderdiniz, ama, Şampiyonlar Ligi Ön elemeeri’nde kötü sonuçlar gelince, hoca değiştirme yoluna gittiniz, Bu git-gel’ler, sözü edilen yeni transfer söylentileri, zaten morali bozuk olan takımın konsantrasyonunu iyice bozdu. Hollandalı Teknik Direktör Advocaat'ı takımın başına getirdiniz. Tüm bu yanlışların yanısıra; alel acele ama gecikerek bir iki transferle takımı konsantrasyonunu bozmanın iyi sonuçlar doğurmayacağını, neredeyse 20 yıla yakındır başkanlık yapan biri olarak göremediniz mi, düşünemediniz mi?..
Görünen o ki, Fenerbahçe futbol takımı kendi evinde 10-15 bin seyirciye oynadığı sürece kendini yalnız hissedecek.. Sayın Başkan; öncelikle; küstürdüğünüz taraftarların gönlünü alın, taraftarın tekrar trübünlere dönmesini sağlayın. Yasakları kaldırın. taraftarla çatışmaktan vazgeçin. Takım şu an 8 puan geriye düşmüş durumda. Takım daha fazla yara almadan, tekrar trübünlere dönen seyirci moraliyle toparlanabilir. Yazık olur sonra, bunun hesabı ve vebalı ağır olur.. Farkında mısınız bilemiyorum ama, artık, Fenerbahçe’yi ayağa kaldıracak güç artık siz değilsiniz gibi. O güç trübünlere geri dönecek taraftarlardadır. İnadı bırakıp seyirciyle barışın, gönlünü alın.
Anlayamadığım; artık zorlanmaya başlayan Sayın Başkan'a destek olacak, akıl verecek, basına konuşmayıp, dışarıdan gazel okumayıp elini taşın altına sokacak akil adamlar yok mu kulüpte? Neredeler? Bir arya gelip başkanla konuşamazlar mı, tartışamazlar mı?
KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN
Yazı yazmak güzel de geleneksel kutlamamızı da unutmayalım. Kurban sözcüğünü pek sevmem ama, Kurban Bayramımız Mübarek Olsun, Bayramlar Ulusumuza sevgi, sağlık ve mutluluklar getirsin.