FENER'İN ELENECEĞİNİ BİLMEK MÜNECCİMLİK DEĞİL Kİ!
Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcimiz Fenerbahçe'nin İstanbul'daki maçı 2-1 kazanmasından sonra biz dedik ki bir gol yediğine göre güle güle... Şimdi her otorite kendisine yakışan yorumlar yapıyor. Mesela bunlardan Rıdvan Dilmen, özetle diyor ki, Fenerbahçe 5-3-2 oynadı. Defanstaki oyuncular bir arada fazla oynamadı. Perreira hata yaptı. Başka otoritelerden de benzer görüşler var. Biz ise bunlara takılmıyoruz. Ha 3-5-2 oynamış ha 5-3-2 problem orada değil ki... Defansta 5'li blok olması da yenilen 3 gole ilaç olamadı. Bize göre iş buradaki maçta yenilen golle bitti. O gol Monaco'ya turu getirdi Fenerbahçe'yi de UEFA'ya itti. Hadi bakalım ceketini alıp dönen sayın Başkan Yıldırım... Galatasaray'ın kazandığı UEfA Kupası'nı bir defa da senin takımın kazansın da görelim. Bir de Fenerbahçe ile gurur duyalım.
Bakalım UEFA mücadeleleri laf ile demeç ile mi kazanılıyor. Bunu hep beraber göreceğiz... Böyle eleme maçlarında gol yemeyeceksin... İster teknik direktörün ister başkanın talimat versin futbolculardan isteyecekleri tek şey "Aman gol yemeyin" demek olmalıdır. Bunu beceremezsiniz elenir gidersiniz. Sonra da suçu üstlenecek birini ararsınız... Bir de temennim var: İnşallah Fenerbahçe'ye UEFA Kupası'nda Crvena Zvezda yani Kızılyıldız çıkmaz... Daha kebap takımlar varken böyle dişli bir takımla eşleşmesini arzu etmeyiz...
Ada sahilindekileri bilmem ama
Münir Nureddin Fatiha bekler!
Kemal Belgin abimize minnet borcum vardır. TSYD'nin yönetiminde görevliyken bizi Split'e götürmüştü. Edirne'den çıkışta benim yurt dışı tahditim problem oldu. Biz bir süre orada sağa sola telefonlar ederek çıkış vizesi almaya çalışırken Kemal Belgin abimiz de kafileyi bekletti. Ve bizi almadan otobüsü hareket ettirmedi. "Seni almadan gitmezdim" diyerek moral verdi. Allahü teala razı olsun. Münir Nurettin Selçuk Kemal Belgin abimizin babasının arkadaşıymış o yazdı biz de öğrendik. Kemal abi herkes bıraktığı eser ile anılır elbet ama orada yani kabir hayatında onlara lazım olan "Fatiha" dan başka ne ki? Sadece onlara değil bütün geçmişlerimize...
Hoş gelişler ola Eren Derdiyok Paşa!
Galatasaray yaklaşık 10 yıllık bir uğraştan sonra hem İsviçre hem de Türk vatandaşı Eren Derdiyok'u transfer etmeyi başardı. Eren'i Kasımpaşa Türkiye'ye getirmeseydi Galatasaray bir 10 yıl daha alamazdı gibi geliyor bana... Şu anda 28 yaşında olan Eren Derdiyok ile Galatasaray 18 yaşından bu yana ilgileniyor. Bakalım dertlerine ilaç olabilecek mi? Umut gibi varını yoğunu takımı için veren bir santrforun yerini doldurabilecek mi? Galatasaraylı taraftarlar takımları için çaba gösteren her futbolcuyu bağırlarına basarlar o yönden bir problem yok.
Eşinin adı Kardelen olan Eren'den sarı-kırmızılı teknik adamlar ve yöneticiler çok şeyler bekliyorlar. İnşaallah beklentilere olumlu cevap verir ve takımın gücüne güç katar... Leiva'yı transfer ederken Hertha Berlinli Tolga Ciğerci'yi de renklerine katmanın hesabını yapan Galatasaraylı yöneticiler kadroyu büyük oranda yenilemiş olacaklar.
Siz 10 milyon Euro'yu verin
Beşiktaş ne yapacağını bilir!
Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden elenmesiyle Beşiktaş'ın kasasına UEFA'dan şartlı 10 miilyon Euro girecek... Şartı da şu bu parayı Beşiktaş transferde kullanamayacak... Hiç dert etmeyin siz bu parayı Beşiktaş'a verin onlar nasıl kullanılacağını bilir. Çünkü gördüğüm ve izlediğim kadarıyla parayı en iyi kullanan Beşiktaş yönetimi... Başkan Fikret Orman ve yönetici arkadaşları o parayı da en iyi şekilde kullanacaktır bundan zerre kadar kuşku duymuyorum... Beşiktaş teknik direktörü Şenol Güneş takımının boşa para harcamaması için yoğun bir çaba göstererek de her geçen gün gönlümüzde yer ediyor.
Güle güle Tafo seni unutmayacağız!
Galatasaray'da kalecilik ve antrenörlük olmak üzere toplam 10 yıl görev yapmış olan Taffarel herkese veda ederek ülkesine dönüş yaptı. Sevimli sıcakkanlı davranışları ve "Çok guzel" sözleriyle kulaklarımızda iz bırakan Tafo sadece görevini yapmakla kalmadı kalplerimizi de feth etti. Eşi, çocukları ve kendisi hep iyi izler bıraktı. Pek çok yabancı geldi geçti. Taffarel ise bizden biri olup çıkmıştı. Belki de bu yüzden ayrılığı zor geliyor.
Muharrem Usta daha ne yapsın?
Trabzonspor taraftarlarını mutlu etmek zordur... İki iyi transfer yaparsınız üçüncüsünü niye alamadığınızı anlatmanızı isterler hesabını veremezsiniz... Bu eskiden de böyleydi şimdi de farklı olduğunu pek sanmıyorum. Sevgili doktorumuz ve saygı değer başkanımız Muharrem Ustu da takıma önemli katkılarda bulundu. Gerek yabancı gerekse yerliler konusundaki transfer çalışmaları mükemmel denilecek seviyede. Teknik direktör olarak Ersun Yenal'a görev vermek de Dr. Usta'nın büyük bir başarısı değil mi? Daha ne yapsın? Gayretli ve çalışkan yöneticilere köstek değil destek olun ki içlerindeki gayret ve arzu bitmesin...