OHAL AVRUPA
Saat 23.00 civarı.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MGK toplantısı ve takiben yapılan Bakanlar Kurulu’nun ardından açıkladı, “3 ay süre ile OHAL ilan edilmiştir.” Bütün gün beklemiş olsak da, soğuk duş etkisi yaptı: Şok şok… Bu karardan mutlu olmadım, ama üzüldüm de diyemeyeceğim. Hemen kıyaslama yaparız malum.. OHAL Avrupa’da var mı? Şu, bu.. En yakın Belçika ve Fransa’da yaşanan terör saldırılarının ardından gelişmişti. Terör tehdidi devam ederken, güvenlik tedbirlerinin de en üst seviyelerde olduğunu görmüştük.
Belçika sınırları kapatmış, en yoğun bölgeleri mercek altına almış, uçak seferleri dahi iptal edilmişti. Brüksel’in en çok ziyaret edilen Grand Place Meydanı’nda normal günlerde turistler ve vatandaşların doldurduğu yerleri, güvenlik sebebiyle askerler doldurur olmuş, ekonomi adına ciddi yaralar almıştı.
Fransa.. 14 Temmuz akşamı..
Ulusal Gün kutlamalarında bir kamyonun kalabalığa dalıp insanları önce ezmesi, sonra da sürücüsü tarafından halkın üzerine ateş açılarak 84 kişinin katledilmesinin ardından olağanüstü halin uzatılması kararını almıştı. Fransa Ulusal Meclisi, Nice saldırısı sonrası ülkede OHAL uygulamasının 6 ay daha uzatılmasına ilişkin yasa tasarısını, 26'ya karşı 489 ile onayladı.
Ya Piyasalar..
Cumhurbaşkanımızın gece ilerleyen saatlerinde yaptığı olağanüstü hal açıklaması ve bu süre boyunca piyasalarda herhangi bir likidite sıkışıklığının yaşanmayacağına dair ifadeleri piyasalara verilecek güven açısından önemliydi. Özellikle demokrasi, özgürlükler ve de hukuk vurgusu Dolar-TL’nin -S&P kararı sonrası- 3.10’a fırlaması, potansiyel bulamayarak tekrar geri çekilmesi..
Rating kuruluşlarından S&P‘nin ülke kredi notunu (BB+)dan (BB)ye düşürmesi –ki, hazine anlaşmamız yok- Sayın Mehmet Şimşek’in ifade ettiği, ‘Bizi anlamadan, dinlemeden karar vermesinler’ sözünün ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir. Yaşanan olaylar sonrası yaralarını sarmaya çalışan piyasaların toparlanmaya çalıştığı bu zamanlarda ani ve beklenmedik bir kararla notun düşürülmesi çok acımasız bir tavır yeterince sağlıklı değerlendirilmemiş bir karar olarak yorumlamak yerinde olacaktır.
Bu arada Moody’s’den de bir açıklama geldi.. Ülkenin kredi notunun değerlendirilmeye alındığı belirttiler. Tahvillerin çöp seviyesine düşürülebileceği ifade edilmiş. Vakit kaybetmeden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Moody’s i arayarak durumu anlatmış. Kendi ifadeleri ile son sözü söylemiş olalım.. Şimşek, “Moody's önce bize bilgi verdi, komiteyi toplayacağını söyledi, biz konuşmak isteyince tamam dedi ve aceleci olmadı. S&P bizim haberimiz olmadan toplanıp kararını vermiş, biz geri döndük ve kararlarının yanlış olduğunu söyledik. Rating kuruluşlarından şunu bekleriz, karar vermeden bizi bir dinleseler.”