ARTIK TERÖRİSTLERLE İŞ BİRLİĞİ YAPANLARA DOKUNACAK...
İşlem tamam… Teröre destek veren, TBMM zırhını kullanıp teröristlere silah taşıyan, canlı bombalara arka çıkan, ülkeyi bölmeye kalkan teröristlere kol kanat geren milletvekillerine dokunulacak. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vekil dokunulmazlıkları kaldıran Anayasa değişikliğini onayladı ve artık 20 Mayıs itibariyle haklarında fezleke düzenlenen 148 milletvekili, Anayasa’daki “yasama dokunulmazlığı” ayrıcalığından yararlanamayacak. Yani suç işlediği iddia edilen milletvekilleri siz biz normal vatandaşlar gibi adalet önünde hesap verecek.
Esasında halkımızın çoğunluğu ayrılıkçı PKK teröristleri ile açıkça işbirliği yapan teröristlerin dokunulmazlık zırhının kaldırılmasını ve bunların adalet önünde hesap vermelerini talep ediyordu. Halkın taleplerine bu ülkede en duyarlı kişi olduğunu defalarca ispat etmiş olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan ise halkın bu isteğini muhtarlar toplantısında dile getirmiş ve muhtarlardan ayakta alkış almıştı… Ama cumhurbaşkanı bu işi en kolay yoldan bu işlere bulaştığı açık seçik ortaya dökülen bazı milletvekilleri için istiyordu. Ama geçmiş hükümette birileri bütün milletvekilleri suç duyurusu dosyalarının ele alınması gerektiğini öne sürüp işi biraz yokuşa sürdü. Onun için de dosyaları tek tek ele almadan bir çırpıda haklarında suç duyuruları bulunan milletvekillerinin hepsinin dokunulmazlıkları bir seferlik geçerli Anayasa değişikliği ile gerçekleşti…
Bu anayasa değişikliğine göre TBMM Anayasa Komisyonu ile Adalet Bakanlığı’nda bulunan 796 fezlekeye bağlı binlerce dosya doğrudan savcılıklara gönderilecek. Böylece 148 milletvekili hakkında önceden başlanan soruşturma işlemine devam edilecek. Ama esasında gerçekten dokunulacak olan bir avuç milletvekili var. Yani kimse bu konuyu vekillere tehdit olarak kullanma niyetinde değil. Dokunulacaklar PKK ile aktif biçimde işbirliği yapanlar. Yani bir avuç HDP milletvekili. Yani kimse yarın milletvekillerini yakalayıp hapse atmayacak. Her vatandaş gibi onlara da adli formaliteler uygulanacak.
Yani HDP’lilerin yurtdışında yaptıkları propagandalarda bahsedilen HDP’lilerin toptan hapse atılmaları, HDP’nin TBMM’de çökertilmesi gibi bir olay yok. Ama kim PKK silahlarını taşımış, PKK’nın şehirlerde giriştiği ayaklanmaya katkıda bulunmuşsa tabii ki hesap verecek. Buna HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dâhil. Teröriste kucak açana dokunulacak ama Türkiye 1990’larda eski Kürt kökenli milletvekillerine yapılan muameleyi görmeyecek. Ama burada da dikkat edilmesi gereken konu Gülen örgütüne bağlı ve hala her yerde aktif olduğu ispatlanmış savcı ve hâkimlerin HDP’lilere karşı bir eylem yapıp bu işleri sabote etme ihtimalleri. Buna izin vermemek lazım.