
İkili ilişkilerde manipülasyon: Farkında olmadan kontrol ediliyor olabilir misiniz?
Bir ilişkiye başlarken herkes aşkı, mutluluğu, sonsuz güveni hayal eder. Ama bazen farkına bile varmadan “Manipülasyon 101” dersinin uygulamalı sınavına girmiş olabiliriz! Eğer ilişkinizde sık sık kendinizi
“Ben mi abartıyorum, yoksa gerçekten mi böyle?” diye sorguluyorsanız, muhtemelen manipülasyon çemberinin içindesiniz.
Hadi bakalım, aşağıdaki durumları yaşadıysanız, kalem kağıdı hazırlayın: Çünkü bu yazıdan sonra bir “Kendine Gel” listesi yapmanız gerekecek!
1. Gaslighting: ‘Ben Mi Delirdim, Yoksa Beni Mi Delirtiyor?’
İlişkide bir şey söylüyorsunuz, ama karşınızdaki kişi “Ben öyle bir şey demedim” diyor. O an tüm evren, hafızanız ve beyniniz size ihanet etmiş gibi hissediyorsunuz. Yoksa gerçekten mi hatırlamıyorsunuz?
Eğer sık sık şu diyalogları yaşıyorsanız, geçmiş olsun:
• Sen: “Ama geçen hafta bunu söylemiştin?”
• O: “Ben mi? Asla! Hayal dünyanda yaşıyorsun canım…”
Tebrikler, gaslighting’in göbeğine düştünüz! Manipülatörlerin en sevdiği şey, sizi hafızanızdan şüphe ettirmek. Çözüm mü? Telefonunuzdaki ses kayıt tuşunu her an hazırda tutun (Şaka şaka, ama keşke yapabilsek değil mi?).
2. Suçluluk Hissettirme: ‘Sen Beni Sevmiyorsun!’
Diyelim ki arkadaşlarınızla bir akşam dışarı çıkmak istiyorsunuz. Masum bir istek gibi duruyor değil mi? Ama manipülatör bir sevgiliyle bu, duygusal bir mahkemeye dönüşebilir.
• Sen: “Akşam arkadaşlarla yemeğe çıkacağım.”
• O: “Tabii canım, git. Ben zaten önemsizim. Zaten yalnız ölmeyi planlıyordum…”
Bu noktada iç sesiniz şöyle diyebilir: “Acaba gitmesem mi? Onun üzülmesini istemem…” İşte burada durun! Çünkü bir insanın duygusal iniş çıkışları, sizin akşam yemeğinizle bağlantılı olmamalı. Eğer her planınız karşı tarafın gözyaşları ve dram tiyatrosuna dönüşüyorsa, bu suçluluk manipülasyonunun açık bir örneğidir
Çözüm mü? Kendinize şunu hatırlatın: Başkasının duygusal fırtınaları sizin sorumluluğunuz değildir. Akşam yemeğinize gidin, tatlınızı da yiyin.
3. Duygusal Manipülasyon: ‘Ne Halin Varsa Gör…’ (Ama Göreme!)
Manipülatörlerin en sevdiği silah **“sessiz kalma cezası”**dır. Yani küçük bir tartışma sonrası size WhatsApp’tan ‘görüp cevap vermeme’ hareketi çekiliyorsa, burada bir taktik var demektir.
Sen 1 saat boyunca düşünürsün:
• “Acaba yanlış bir şey mi dedim?”
• “Ne oldu şimdi? Ben neyi kaçırdım?”
• “Kendi adıma çelenk mi göndertsem?”
Eğer sessizlik karşısında iç huzurunuzu kaybedip, istemediğiniz halde özür diliyorsanız… Bingo! Manipülasyon tuzağına düştünüz.
Çözüm mü? Eğer biri sizin psikolojinizi sessizlikle test ediyorsa, siz de mükemmel bir “Oh, pek de fark etmedim” tavrıyla karşılık verin. Bakın bakalım, kim kazanacak!
Eğer yukarıdaki durumlar tanıdık geldiyse, hemen kendinizi duygusal kurtarma operasyonuna alabilirsiniz:
✔ Kendinize Gelin: “Ben mi yanlış hatırlıyorum?” diye sormak yerine, “Bu kişi beni neden sürekli yanıltmaya çalışıyor?” diye sorun.
✔ Sınırlarınızı Çizin: “Beni sevseydin bunu yapmazdın” cümlesini duyduğunuzda, kendi kendinize “Sevgi mi, duygusal rehin alma mı?” diye bir düşünün.
✔ Dramaya Katılmayın: Sessizlik, gözyaşları, tripler… Bunlar sizi kararlarınızdan döndürmek için kullanılan araçlar olabilir. Oyunu bozun!
✔ Hafızanıza Güvenin: Not mu alın? Kanıt mı biriktirin? Gerekirse bir “Manipülasyon Günlüğü” tutun. Hafızanız sağlam, sadece sizi buna inandırmamaya çalışan biri var!
MANİPÜLASYON MU AŞK MI?
Unutmayın, gerçek aşk sizi kontrol etmeye çalışmaz, destekler. Eğer sürekli kendinizi açıklamak, suçlu hissetmek ve özür dilemek zorunda kalıyorsanız, büyük ihtimalle ilişki içinde “Görünmez Satranç Turnuvası”
oynuyorsunuz. Ve inanın, bu oyunu kimse kazanamaz Şah-mat olmadan önce kendi sınırlarınızı çizin ve duygusal sağlığınızı koruyun. Çünkü gerçek sevgi, asla bir manipülasyon malzemesi değildir!