İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

GÜZEL KOKMALI İNSAN

YAYINLAMA:

Parfümü ilk kim buldu?

Esasen, MÖ. 3000’li yıllardan beri kullanıldığı tahmin edilen parfüm, Latince “kokulu duman” anlamına gelen “perfumum” kelimesinden ortaya çıkmıştır. Mısırlılar parfümü dini törenlerde kullanır, ölülerini mumyalarken mür ağacı ve çeşitli baharatları karıştırırlarmış. Güneş tanrısı Ra için güneşin doğuşundan batışına dek kokulu otlar yakılırmış.

Kayıtlı tarihte ise bilinen en eski parfüme Mezopotamya‘da MÖ. 2000’li yıllarda rastlanıyor. Bilinen ilk parfüm üreticisi Mezopotamya’da yaşamış olan kadın kimyacı Tapputi’dir. Mısır uygarlığında bugünkü gibi kozmetik amaçlarla fazla kullanılmadığı kaynaklarda belirtilse de önemli firavun ve kraliçelerin kokulara olan düşkünlüğü anlaşılıyor. Efsaneye göre Kleopatra, denize açılmadan önce teknesini kokulu yağlarla sildirirmiş ve bu sayede de sevgilisi Mark Antony onun gelişini kokusundan anlarmış. Nefertiti, yasemin banyosu yapar, banyodan sonra vücuduna sandal ağacı, amber ve ender rastlanan çiçek özleri sürermiş. Mısır Firavunu Tutankhamon’un mezarından da parfüm şişeleri ve krem vazoları çıkarılmıştır. Mısırlılar günlük hayatlarında ise kokulu yağlar ve kremler kullanırdı. Bunlar içinde en çok tercih ettikleri ise “kyphi” idi.

Parfüm nedir?

Parfüm, tanım olarak kokulu esans yağları, aromatik karışımlar ve çeşitli kimyasal maddelerden elde edilen, insan vücudu, çeşitli nesneler ve ortamlara güzel koku vermek amacıyla kullanılan karışımların genel adıdır. Koku ise koku alma duyusuyla hissedilen, genelde çok küçük konsantrasyonlarda havada çözülmüş olarak bulunan kimyasal maddelerden her birine denir.

Çeşitli çiçeklerden ve bitkilerden elde edilen bitki özlü yağlar, bazı fermante işlemlerinden geçirilerek, içine kokunun kalıcı olması için bazı hammaddeler eklenmesi ile birlikte konsantre esans yağı elde edilir. Konsantre esans yağı, Dünya’nın en pahalı parfüm maddesidir. Hatta bazı esanslar, çok yüksek meblağlara satılmaktadır.

Parfüm nasıl yapılır?

Gül çiçekleri sabah erken saatlerde elle toplanırlar. Çuvallarda biriktirilip en kısa zamanda distilasyon merkezlerine ulaştırılırlar. Bütün bu işlem saat 10.00'dan önce bitmelidir. Çünkü güneş artık ısıtıyor ve gül çiçeklerinin taşıdığı bazı koku özlerinin buharlaşmasına neden olmaktadır. Distile ediciler saat 10.00'dan sonra çiçek kabul etmemektedirler. Daha sonra çift su distilasyonu denilen yöntemle gülün tüm kokusal özelliklerini taşıyan yağı elde edilir. Gül yağında yüzde 45 kadar Citronellol, Nerol ve yüzde 14-30 Geraniol isimli alkoller vardır. Bir kilo gül yağı elde etmek için tam 2.000.000 güle ihtiyaç vardır. Bir başka deyişle 1 gr. gül özü, 2.000 adet gülün özüdür. Elde edilen bu bitki özlü yağlar, bazı işlemlerden geçirilip, içerisine kalıcılığını sağlayıcı bazı maddeler eklenmesi ile esans denilen ve en yüksek konsantrasyondaki koku haline getirilir. Piyasaya verilecek olan kokular değişik oranlarda uygun alkollerle dilüe edildikten sonra şişelenirler. Genelde has esanslar 5, 10, 15 ml.'lik şişelerde satılır ve çok pahalıdırlar. Çok az kullanmak yeterlidir. Eau de parfüm, esans konsantrasyonu has parfüme göre daha azdır. Ancak diğer formlara göre daha yüksektir, bu nedenle kalıcıdır. Esans içeriği daha az olan bir başka form ise Eau de Toilet 'tir.

EDT (Eau de Toilette) türü parfümler yaklaşık 4 saat, EDP (Eau de Perfume) türleri ise 8 saat kadar üzerinizde kalıcı olur.

Parfüm nasıl seçilir, nasıl sürülür, nasıl sıkılır?

1. Öncelikle parfüm seçerken cilt tipinin baz alınması ve buna göre seçim yapılması gerekmektedir. Çünkü ciltteki yağ miktarı parfümün kalıcılığını etkileyen bir etmendir. Yağlı ciltlerle parfüm daha kolay kokusunu verir ve daha kalıcı olur. Kuru ciltler daha yağsız olduğu için parfümün kalıcılığı daha az olur. Parfümle aynı kokuyu veren bir nemlendiricinin uygulanması kokunun kalıcılığını artıracaktır. Parfümle aynı kokan nemlendiricinin bulunmama durumunda kokusuz nemlendiriciler kullanılmalıdır. Çünkü parfüm ile nemlendiricinin kokusu karışırsa parfümün asıl kokusu kaybedilir.

2. Parfümün uygun miktarda sıkılması gerekir. Daha çok kokması için gerektiğinden fazla sıkmak çokça düşülen bir hatadır. Yoğun parfüm kokusu burnu yorar ve rahatsız eder.

3. Parfümün kıyafetlere değil vücuda sıkılması gerekir. Parfüm vücut ısısı ile birleşerek kokusunu yayar. Bu yüzden kıyafete sıkmamak gerekir. İçerisinde yağ ve alkol bulunduğu için kıyafette leke yapma ihtimali çok yüksektir.

4. Parfüm sıkılacak vücudun kesinlikle temiz ve kuru olması gerekir. Banyoda temizlenmiş ve sonrasında kurulanmış bir vücutta gözenekler açıldığı için parfümü daha kolay emecektir ve dolayısıyla daha kalıcı bir sonuç elde edilmesini sağlayacaktır.

5. Parfümün sıkıldıktan sonra kesinlikle ovalanmaması gerekir. Ovalanırsa kendi kokusundan başka bir koku ortaya çıkabilir. Doğru olan parfümün 15-20 cm uzaktan püskürtülmesi ve kendiliğinden kurumasıdır. Böylece kokusu eşit dağılacağı için orijinal kokusu bozulmaz.

6. Parfümün kalıcılığını artırmak için en önemli püf noktası parfümün uygulandığı yerlerdir. Nabız bölgeleri parfümler için en uygun yerlerdir. Nabız bölgeleri kan damarlarının derimize en yakın geçtiği yerlerdir. Bunlar, kulak arkaları, boyun, bilek içleri, dirsekler ve diz arkalarıdır.

7. Parfüm tarağa sıkılarak saçlar tarandığında yürürken parfüm kokusunun dağılması sağlanır. Bu püf noktaları sayesinde parfümün kalıcılığı artırılır ve kokusunu daha iyi vermesi sağlanmış olur.

Bunların dışında parfümlerin saklanma koşulları da ömrünü uzatan etmenlerdir. Parfümlerin ısı, ışık ve nemden uzak bir ortamda muhafaza edilmesi gerekir. Buzdolabı ideal bir yerdir. Fakat karanlık ve serin yerlerde de saklanabilirler.

Kişinin parfümünü modaya göre değil kendine göre seçmesi gerekir. Önemli olan parfümün kişinin cildinde nasıl duracağıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *