Özgürlük buysa
“ÖZGÜRLÜK” toplumsal yaşamda insana özgüdür.
“Baskıya, kısıtlamaya ve zorlamaya bağlı olmadan kendi iradesiyle düşünmek, yazmak ve başkasının haklarını ihlal etmeden yaşama geçirmek” demektir.
Özgürlük, baskı, cebir, şiddet ve kısıtlamaya maruz kalanlar için yaşamsal önem arz eder.
Egemen ezen güçler daha fazla ekonomik, politik çıkar ve menfaatleri için çalışanın, küçük esnafın, üreticinin kısaca vatandaşın yaşamsal haklarını kıstığı ve gasp ettiği için gerekli.
İktidar erkine sahip olan egemen sınıf yaptıklarının hesabını vermemek için özgürlük naraları atar.
Onlar için özgürlük
Çalışanların sosyal haklarının olmaması
Çalışanların grevli toplu sözleşme yapmaması
Küçük esnafın ve sanayicinin daha da küçülüp kendisinin büyümesi
Düşünen, araştıran ve yazan beyinlerin kendisine yalakalık yapması
Düşünenlerin beyinleri dumura uğratmak,
Araştıranları engellemek,
Yazarların kalemleri ve parmaklarını kırmak,
Yetmez ise boyunlarını vurmak,
Kitapları, dergi ve yazıları toplatmak,
Basımını engellemek,
Çalışanları, düşünenleri, araştırıp yazanları,
Kişiliksizleştirme, pısırık yapma,
Sürgüne gönderme,
Sorgu odalarında işkence yapma,
Yargılamadan yıllarca cezaevinde tutma,
Eğitimli işsizler ordusu yaratma,
Vatandaşın vergileriyle yapılmış fabrikaları özelleştirme,
Emperyalist işgale karşı savaşta akan kanlarla sulanan toprakları satma,
Ülke parasının değerini pul haline getirme,
Vatandaşını sadakaya muhtaç duruma sokma,
Özgürlük iktidara sahip güçler için daha çok mal/mülk,
Daha çok para,
Daha çok ihtişam ve daha çok,
Debdebeli yaşantı demek.
Şayet onların anladığı özgürlük buysa ve toplum yani ezilen, sömürülen, itilip kakılan halkım uyarıları dikkate almıyor ve onların dediklerini kabul ediyorsa beni tekrar kör hücreme koyun.
Evet, hücreme koyun, çünkü çalışan üreten ve yaratan halkım hala koyun gibi celebin sopasına bakmakta.