İki şeyi iyi biliyorum.
İki şeyi iyi biliyorum. Birincisi; bu köşenin “babamın malı” olmadığı… Okura, otomotiv sektörüne ve gazete yönetimine bir sorumluluğum var. İkincisi de; kurumlarda çalışanların oturdukları “makam koltukları”nın babalarının malı olmadığı… “Baba malı” sadece bir benzetme, insan babasının işinde çalışsa da birilerine hesap vermek zorunda. Yani ne iş yaparsak yapalım, hepimiz birilerine karşı öyle veya böyle bir sorumluluğumuz var. Şimdi bu kısa girişten sonra gelelim kurumunu ve makamını “babasının malı gibi kullandığını “sandığım”” Borusan Otomotiv Kurumsal İletişim Müdürü Fatma Tüker hakkındaki düşüncelerimi paylaşmaya. Aslında neredeyse 20 yıldır tanıdığım, daha doğrusu yıllar geçtikçe “tanıyamadığım” Tüker hakkında otomotiv gazetecilerinin yüzde 90’ı biraz sonra yazacağım düşünce ve şikayetlerde bulunuyorlar. Bir çok gazeteci Borusan üst yönetimine Almanya hatta İngiltere’ye bile sıkınıtıların anlatan mailer atmışlardı ama bir sonuç alınamadı. Gazetecilerin tek sorunu Borusan Otomotiv’in iletişimsizliği ve iletişimi markada “babasının malı gibi” yönetilmesi! Neydi bunlar, Tüker’in tüm (BMW-Land Rover-MINI) lansmanlarına sevdiği “gençlerden” oluşan çekirdek kadrosunu davet etmesi ve adil davranmaması… Sevmediği-istemediği kişilerden gelen hiç bir maile yanıt vermemesi. Test otomobillerini keyfine göre verip-vermemesi… Tabii bu arada o koruduğu çekirdek kadronun ilan ve advertorial çalışmalarına da müdahale etmesi…. Yıllar içinde kurum tarafından sorgulanmadıkça, denetlenmedikçe şikayetler de ciddiye alınmadıkça bu “güç” belki de “güç zehirlenmesi”ne yol açtı . Tüker’in sektör ve kurum içinde “duayen” sınırına geldikce, yaş aldıkça, daha hoşgörülü, daha anlayışlı, daha olgun olması gereken yerde nedense daha sert ve tahammülsüz hale geldiğini gözlemliyorum. Borusan Otomotiv’in iletişim yansımları da bunu gösteriyor. Ama Borusan Otomotiv için PR ve yansımalar çok da önem taşımıyor. Satışları ve karlılık oranı yetiyor onlara. Yıllar sonra satışta Mercedesi’in gerisinde olmaları önemli değil onlar için. PR işinde zaten yıllardır Mercedes Benz ile kıyaslanamayacak kadar gerideler. Maillere yanıt vermemek, test otomobilleri ve lansman programını hatta reklam işlerini “keyfine göre” yapmak, silah olarak kullanmak; adil de değil hoş da değil. Eski Borusan Otomotiv Grubu İcra Kurulu Başkanı Eşref Binyıldız’ın bu işler umuru değildi. Umarım yeni Başkan Hakan Tiftik bu yazdıklarımı ve genel şikayetleri dikkate alır. Başka bir PR Ajansı (Canyaş İletişim) tarafından yapılan Borusan Oto’nun iletişimi konusunda neden bir sorun yaşanmıyor? Ya da Borusan Oto’nun yansımları neden Borusan Otomotiv’i geçiyor? Evet Borusan Otomotivin bu iletişimsizlik pilavı daha çok su kaldırır, yani zamanı gelince daha sonra da devam edeceğiz. Üzgünüm Fatma…