Beyrut'un merkezinde meydana gelen 2 patlamanın ardından bölgeden dumanlar yükselmeye başladı. Saldırı sonrası bölgeye çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi yönlendirildi. Bölgedeki görgü tanıklarının aktardığına göre, saldırıda hedef alınan bir bina yıkıldı, çevredeki evlerde ve araçlarda da hasar oluştu.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırıda 22 kişinin öldüğünü, 117 kişinin de yaralandığını açıkladı. Saldırının hedefinde Nasrallah'ın kayınbiraderi var iddiası Öte yandan İsrail'in Kanal 12 televizyonu saldırının hedefinde İsrail'in hava saldırısında hayatını kaybeden Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın kayınbiraderi Ve Hizbullah'ın üst düzey isimlerinden Vafik Safa'nın olduğu iddia edildi. Saldırı ve Safa'nın hedefte olduğu yönündeki iddia hakkında İsrail makamlarından henüz bir açıklama yapılmadı.
Katil İsrail'in Lübnan'da şiddetlenen saldırılarında 2 bin 141 kişi öldü
Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 141 kişi hayatını kaybetti. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü. Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
"İsrail'in saldırılarını durdurmak için yoğun temaslar yürütüyoruz"
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurmak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısı öncesinde yoğun diplomatik temaslar yürüttüklerini belirtti. Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Mikati, "Sınırlı bir süre için ateşkes ilan edilmesi ve ardından siyasi çözümler üzerinde yeniden müzakerelere başlanması amacıyla BMGK'nin toplanması için ABD ile Fransa arasında yapılan görüşmeler sürüyor." ifadelerini kullandı. Mikati, diplomatik temaslar sırasında, İsrail'in tüm yükümlülüklerine uyması şartıyla BMGK'nin 1701 sayılı kararının uygulanmasına hazır olduklarını yeniden teyit ettiklerini aktardı. İsrail'in, sivillerin yanı sıra kurtarma ve yardım ekiplerini hedef alan saldırılarının durmasının "öncelikli" olduğunu vurgulayan Mikati, şunları kaydetti: "Şiddet, öldürme ve yıkım bir çözüme ulaşmayacak. İsrail'in yıkıcı saldırısını durdurması sağlanmalı çünkü olaylar tırmanırsa çatışmaların tüm bölgeyi kapsayacak şekilde genişlemesinden endişe ediyoruz."
BMGK'nin 1701 sayılı kararı
BMGK'nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücüne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç gerecin bulundurulmasını öngörüyor. Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah'ın güçlü askeri nüfuzu altında bulunuyor. ABD ile Fransa'nın öncülük ettiği ve Avrupa Birliği ile 8 ülkeyi daha bir araya getiren ortak açıklamada, İsrail ile Lübnan arasındaki çatışmaların durdurulması ve diplomasiye alan açılması için 21 günlük acil ateşkes çağrısı yapılmıştı.