Dün belki de Cumhuriyet tarihimizin en önemli bir seçimini gerçekleştirdik.
Bu satırları yazarken oylama devam ediyordu. Okurken, vatandaşların tercihini öğrenmiş olacağız. Herkes doğru bildiği yolda seçimini yaptı. Ülkenin kaderini belirleyecek olan bir seçimi de gerçekleştirmiş olduk.
Şimdi bu seçimden hayatımızdaki diğer seçimlere gelmek istiyorum. Küçücük yaşlarda arkadaş seçimi ile başladığımız hayat aslında bir seçimler manzumesini oluşturmaktadır. Hayat arkadaşımızı, mesleğimizi, işimizi, yaşayacağımız yeri, evi hep kendine özgü kriterlerimizle seçeriz. Arkadaşlarımızla, dostlarımız arasındaki ince çizgi de bizim seçimlerimizle oluşur. Kimi seçtiklerimizle mutlu, kimi seçimlerimizle de pişman oluruz. İki seçim arasındaki derse de tecrübe deriz. Bu yazıyı otomobil sayfasında yazdığımız göre otomobili de es geçmeyelim.
Otomobil seçimlerimiz de kişiliğimiz yansıtır. O tercihlerle bir insanın analizi yapabilirsiniz. İş hayatındaki seçimler de önemlidir. Bir şirkette çalışmayı seçmek kadar o şirkete seçilmek de önem taşır. Bazen seçilen kişinin o marka için doğru biri olmadığına tanık oluyoruz. Markayı çok ama çok benimsemek, onu korumak adına yapılan kötü işlerin öncelikle markaya zarar verdiği bir gerçek. Markayı marka yapan en önemli unsur insan unsurudur, ama unutulmaması gereken tek konu da o insan markadan daha büyük değildir. Çalışanı olarak bir bakarsınız ki bir gün kapı önündesiniz. İşte o zaman yaptığınız veya yapmadığınız seçimlerle yüzleşmek zorunda kalırsınız. Başta da dediğim gibi hayatımızı yaptığımız seçimler belirliyor. Kişiliğimizi ve karakter yapımızı da. İşte bu nedenle hayatımızın her alanındaki seçimlere dünkü seçimlerde gösterdiğimiz özeni göstermemiz lazım.