Salgının başlarında her ne kadar diş hekimlerinin ortak düşüncesi sadece acil müdahale gerektiren işlemlerin yapılması ise de, sürecin uzaması, acil durumu olmayan ve tedavilerini erteleyen hastaların da tablolarının ağırlaşmasına ve şikayetlerin artmasına neden oldu.
Tüm dünyayı travmatik bir şekilde etkileyen koronavirüsün yayılmasını engellemek adına yaşam tarzımızda büyük değişiklikler yaptık. Sosyal ortamlardan kendimizi tamamen soyutlamanın yanı sıra acil olmayan pek çok sağlık problemini de görmezden gelerek tedavisini erteledik. Diş hastalıkları da en çok ertelenen rahatsızlıklar arasında yer aldı. Bu durum, pandemi süresinin uzaması ile birlikte tedavisi ötelenen küçük bir çürüğün büyüyerek neredeyse diş kaybına dönüşmesine neden oldu. Belki de bu süreci artık biraz daha normalleştirerek ağız sağlığı tedavilerine devam etmek en doğrusudur.
Salgının başlarında her ne kadar diş hekimlerinin ortak düşüncesi sadece acil müdahale gerektiren işlemlerin yapılması ise de, sürecin uzaması, acil durumu olmayan ve tedavilerini erteleyen hastaların da tablolarının ağırlaşmasına ve şikayetlerin artmasına neden oldu. Bu süreçte sadece şiddetli ağrı, düşme veya çarpma sonucu oluşan diş ve dolgu kırıkları, sabit protez kırığı ya da düşmesi ve çene travmaları gibi acil durumlara müdahale edildi. Ancak basit bir diş ağrısında bile uzun süre bekleyince, sorunun giderek büyümesine ve uygulanacak tedavinin de kapsamının genişlemesine, süresinin uzamasına neden oldu.
Bilim Kurulu’nda alınan kararlara göre diş hekimliğindeki acil uygulamalar şunlardı;
· Ağrı (dişin sinir dokusu kaynaklı şiddetli diş ağrısı, şişmeye neden olan apse veya bakteriyel enfeksiyon, ağız bölgesindeki ağrılı ülserler, ortodontik tel kırılmasına bağlı oluşan ağrı ve yaralanmalar, perikoronitis veya yirmi yaş dişi kaynaklı ağrı, çekim soketi iltihabı, protez vurukları)
· Travma (diş kırıkları, dişin yerinden tamamen çıkması, çene ve yüz bölgesinde meydana gelen kırıklar)
· Hayatı tehdit eden durumlar (kanama, hastanın havayolu açıklığını tehdit eden ağız içi veya dışı enfeksiyonlar)
· Medikal sorunu olan hastalar (radyoterapi hastaları, kemoterapi hastaları, organ nakil hastaları)
· Dikiş alınması
· Geçici restorasyonların kırıkları, kayıplarının tedavisi.
Pandemi dönemi tedavilerinde hem hastayı hem de hekimi koruyacak şekilde ciddi önlemler alınmaya başlandı. Bu dönemde diş hekimleri ve yardımcı sağlık personeli, zaten kullandıkları koruyucu ekipmanları (maske, gözlük ve eldiven), daha dikkatli ve yoğun kullanmaya başladı. Daha büyük ve koruyucu gözlükler, siperlikler takarak, koruyucu tulumlar, steril önlükler giyildi. Ayrıca hastalar arasında işlem odalarının rutin olarak sterilizasyonunun sağlanması ve havalandırılması ile; hasta, diş hekimi ve sağlık personelini virüse karşı korunması amaçlandı.
Salgın sonrası muayenehane ve kliniklerde:
· Hekimlerin koruyucu maske, gözlük, koruyucu yüz kalkanı kullanması
· Klinik odalarında hastaların işlemleri bittikten sonra 15 dakika odanın havalandırılması
· Klinik ve muayenehanelerin ayda bir gümüş iyon teknolojisi ile dezenfekte edilmesi
· Hasta bekleme odalarının dolu olmayacağı şekilde randevu verilmesi
· Bulaşma riskini azaltmak için gazete dergi vs. ortadan kaldırılması
· Hastaların kendi başlarına ya da en fazla bir kişi ile muayenehane/kliniğe gelmelerinin rica edilmesi
· Ateşi olan hastaların ya da hasta yakınlarının tekrar randevu almasının sağlanması
· Kliniğe giriş yapan hastaların ateş ölçümlerinin yapılması ve ateşi olan hastalara yeniden randevu verilmesi
· Dental işlemler dışında hastalarla 1 metrelik mesafenin korunması
· İşlem öncesi hastaya 30-40 saniye boyunca %1 hidrojen peroksit içeren gargara yaptırılması hedeflendi.
Artık her ne kadar kısıtlamaların azaltılmasıyla biraz rahatlasak da, halen halkımızın büyük çoğunluğu hastanelere ve diş kliniklerine gitmeye çekiniyorlar. Özellikle bu dönemde riski azaltmak adına ağız sağlığımıza daha çok dikkat etmeliyiz. Günde iki defa diş fırçalamak, diş ipi ve ağız gargaraları kullanmak ağız sağlığının vazgeçilmezlerindendir. Yarım kalmış diş tedavileri olan hastaların ise; yapışkan gıdalardan uzak durmaları ve dişlerin ya da geçici dolguların kırılmasına sebebiyet verebilecek sert gıdalardan kaçınmaları gerekmektedir. Şikayetinizin acil olduğunu düşünüyorsanız muhakkak hekiminizle iletişime geçin. Şiddetli ağrı durumlarında, bunu evde halk arasında bilinen yollarla çözmeye çalışmayın. Hekiminizin gerekli gördüğü durumlarda size verilen önerilere harfiyen uyun.