İHRACATTA TRABZON DAMGASI
İhracatın ilk yarısında Trabzon damgasını vurdu.
Haberi gördüğümde, Karadeniz bölgesinden Trabzonluların 21 il arasında ilk sıraya oturarak, sporda olduğu gibi ihracatta da fark atmaya başladı dedim kendi kendime.
Hatırlarsanız; 2015 Kasım ayında sınır ihlali nedeniyle Rus jetinin düşürülmesi sebebiyle Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizin kopma noktasına gelmişti.
Rusya, başta dış ticaret olmak üzere birçok konuda Türkiye'ye yaptırım uygulama kararı almıştı.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl yaptıkları görüşmeler neticesinde; Ocak 2017 tarihinden itibaren ilişkilerimiz normalleşme sürecine girmiş ve TUIK verilerine göre de ihracatımız, yüzde 59 artarak 94 milyon dolardan 150 milyon dolara çıkmıştır.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre; Rusya Federasyonuna 123 milyon 738 bin 321 dolarlık yani 215 bin 379 ton yaş meyve sebze ihracatı gerçekleştirildi. Trabzon ise bu ihracatın yüzde 32’sini yani 39 milyon 89 bin 390 dolarlık kısmının gerçekleştirdi.
Bu güne kadar ihracatta birçok sebzelerimiz alınmazken 2017 yılının ocak-mayıs döneminde ne oluyorsa Trabzon’da geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde %144, değer bazında ise %80 artış yaşanmış.
Rusya ile ilişkilerimizin düzelmesinin etkisinin yanı sıra, deniz yoluyla ulaşımın gerçekleşmesinin de ayrı bir etkisinin de olduğunu unutmamak lazım.
Türkiye’nin, kuzeyinde ihracat yüzde 144 artış yaşanırken; güney doğusunda yer alan Ceylanpınar’da ise buğday hasatında bu yıl 200 bin tonluk buğday elde edilmesi bekleniyor.
Dünyanın sayılı tarım işletmelerinin arasında olan, Suriye ile sınır kapısında yer alan Türkiye'nin en büyük işletmesi Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı Ceylanpınar Tarım işletmesinde arpa, buğday, mercimek, yulaf, ayçiçeği, fiğ gibi yaklaşık 1 milyon dekar alanda çoğu bölümün buğday hasatına kurbanlar kesilerek başlandı.
Umarım yetkililerin açıkladığı gibi 200 bin tonun üzerinde rekolte ile buğday elde edilir.
Üretim demek, ülkenin ekonomisine, istihdamına doğasına iklimine katkı demektir. Ülke çiftçisinin tüm tohum ihtiyacı karşılanırken, üründen elde edilen saplar hayvancılıkta kaba yem olarak değerlendiriliyor.
Daha iyi yarınlar için üretime tam destek.