METROBÜSÜN VARLIĞI DA YOKLUĞU DA DERT!
Yapıldığı zaman İstanbul’un toplu taşımada trafik sorununu hemen hemen çözecek gibi görünen Metrobüs; 2007 yılında Topkapı Cevizlibağ ile Çobançeşme sapağı arasında deneme hizmetine başlayan bir toplu taşıma aracıydı. Bir süre sonra güzergah Mecidiyeköy’e ve Zincirlikuyu’ya kadar uzatıldı. Daha sonraları Çobançeşme’den Avcılar’a kadar uzayan Metreobüs hattı, kısa bir süre sonra Zincirlikuyu aktarmalı olarak boğazın karşı yakasına, Söğütlüçeşme’ye, ardından da Avrupa yakasında Beylikdüzü ile Soğütlüçeşme arasında kesintisiz taşımacılık hizmeti veren ve toplu taşımaya zamanın iyi kullanılması açısından çok önemli yarar sağlayan bir taşıma hizmeti görmeye başladı. Bugün; Beylikdüzü ile Söğütlüçeşme arasında 24 saat toplu taşıma hizmeti vermektedir.
İlk hizmete girdiğinde eski İstanbul’u bilenlerin belleklerindeki “tercihli yol”u anımsamaları çok da zor olmadı. Bir dönem İstanbul’da toplu taşıma hizmetlerinde Mecidiyeköy-Beyazıt arasında iki yönlü olarak, İstanbul’un eziyet veren trafik tıkanıklığına girmeden, otobüs taşımacılığının yapıldığı bir toplu taşıma hizmeti yöntemiydi tercihli yol. Uzunca bir süre de toplu taşıma konusunda hizmet verdi. Kendine ayrılan özel bir yolda gittiği için de trafiğin tıkanıklığın girmeden gidebilen bir toplu taşıma sistemiydi. İşte o günleri bilenlerin tercihli yol gibi özel yolda toplu taşımacılık hizmeti veren Metrobüs bir anlamda İstanbul halkının nostalji yaşamasına neden olmuştu.
Metrobüs, dayanılmaz duruma gelen İstanbul trafiğine, toplu taşımacılığa katkı açısından önemli bir soruna çare gibiydi. Ancak, bazı şeylerin aceleye getirilerek pek de güvenli olmayan yöntemlerle yapıldığını da söylemeliyiz.
Metrobüs yolu güzergahını belirleyen özel yol, boydan boya E5 otoyolunun orta bölümünü oluşturan asfalt üzerinde ve asfalta çakılı bariyerlerin ayırdığı bir özel tercihli yol olarak hizmet veriyor. İşte tehlike bu yapılanmada. Metrobüslerin gidiş geliş olarak soldan hareket ettiği bu güzergah, neredeyse tümüne yakın bölümünde hiç bir irtifa ve kod farkı olmaksızın asfalta çakılı olan demir bariyerler yardımıyla otoyoldan ayrılmakta ve bu zaman zaman kazalara neden olabilmektedir.
Bunun en yakın zamanda ele alınması ve metrobüs yolunun ana yoldan farklı koda çıkarılması ve çok iğreti duran demir bariyerler yerine beton bariyerlerle ayrılmış hale getirilmesi gerekiyor. Beton bariyerler, metrobüs yolunun sağında ve solunda E5 oto yol üzerinde hızla hareket eden vasıtaların oluşturabilecekleri kaza ortamının metrobüs yoluna ve orada hızla hareket eden metrobüslere ulaşarak zincirleme kazaların önlenmesine yarar sağlayacaktır.
Çok yakın zamanda otoyolda kontrolden çıkan araçların metrobüs yoluna girip kazalara neden olduğu son zamanlarda giderek artmaya başladı bile. Artık o asfalta çakılı olarak duran çelik bariyerlerin bu kazaları önlemede yetersiz kaldığını görmek lazım.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yaşanan metrobüs kazasında, çelik bariyerlerin kopmasıyla karşı şeride geçen metrobüs çok sayıda insanın yaralanmasına ve maddi hasara sebep olurken, yol güvenliği sorunu tekrar gündeme geldi.
İngiltere ve İrlanda'da kullanımı zorunlu olan beton bariyerler kaza sırasında; aracın karşı şeride geçmesini engellerken, ses yalıtımı özelliğiyle de çevre ve trafik güvenliğine katkı sağlıyormuş. Yapılan araştırmalara göre beton bariyerler; psikolojik olarak sürücülerin daha dikkatli araç sürmesine de yarıyormuş.
Son aylarda metrobüs ve toplu taşıma hizmetleri veren otobüslerde giderek artan metrobüs-otobüs sürücüleri ve yolcunun tartışmasıyla yaşanan trafik kazasının sosyolojik ve insani boyutları tartışılırken; metrobüs yolundaki çelik bariyerle ayrılmış yolların güvenliliği gündeme taşındı. Özellikle metrobüs yolunu ayıran çelik bariyerlerden hızla beton bariyerlere geçilmesi gerektiği konuşuluyor.
Metrobüs konusuna ve yaşananlara yarınki yazımızda devam edeceğiz.
