SPOR DÜNYAMIZ TOZ DUMAN!
Yukarıdaki başlığı bugünkü yazıma atıp atmamak konusunda biraz karasızdım ama, düşününce şu an gelinen durumu bundan başka bir başlık altında anlatmam mümkün değil gibiydi.
Spor dünyamız derken Spor Toto Süper Ligimiz Turgay Şeren Sezonu iyisiyle kötüsüyle çok başarılı bir sezon geçiren iki takımın son dönemece kadar amansız mücadelesi şeklinde geçti ve haftalar önce hemen hemen belli olan bir sonuçla sonlandı. Beşiktaş şampiyon oldu, sezon başından beri istikrarını ve iyi futbolunu sürdüren Başakşehir, ligi ikinci bitirerek Şampiyonlar Ligi’ne gidecek ikinci takım oldu. Aynı puanda olan Fenerbahçe üçüncü, Galatasaray ise lig dördüncüsü olarak sıralandılar. Türkiye Kupası’nı ise Konyaspor kazandı
Ligin tepesinde son haftalar, bazı hakem hatalarının dışında sakin geçti. Ama asıl fırtına, ligin son sıralarındaydı. Birkaç hafta öncesinden ligden düşecek iki takım hemen hemen belliydi ama son haftaya gelindiğinde üçüncü takım için iki aday kalmıştı. Onların durumunu geçtiğimiz yazımızda anlatmıştık. Hatta son hafta yaşananları da yorumlamıştık. Sadece buraya aktaracağım başlığa uygun bir yorumdu ki, onlar da son hafta ligin dibinde yaşananlar ve gündemi sarsan olaylardı.
Ardından dünya kupası elemeleri için oynanan Makedonya hazırlık karşılaşması sonrasında patlak veren Arda Turan olayı, Arda Turan’ın Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim tarafından kadrodan çıkarılması ve eve gönderilmesi. Bu konuda Fatih Terim milli takım gurup elemelerinin altıncı karşılaşması öncesinde açıklamalar yapmıştı ama asıl açıklamasını Kosova maçı sonrasına bıraktığı izlenimi veren bir tavırdaydı.
Bu arada bazı eski futbolcuların bu konudaki yorumları, özellikle son zamanlarda sevenlerini şaşırtan kontra söylemleri olan Rıdvan Dilmen’in söyledikleri gündemin ön sıralarında yer aldı. Bu ortamda bunun Cumhurbaşkanı’na yakınlığına bağlandığı ve Federasyon Başkanlığı için o yakınlıktan yararlanma ortamı yaratmaya çalıştığı söylentileri dillendirilmeye başladı.
Bu arada TFF Başkanı Yıldırım Demirören de Arda olayı konusunda bir şeyler söyledi ama, genelde açıklamalarının içeriği ortadan bir yorum şeklindeydi. Belli ki bu konudaki kararın tamamen Fatih Terim’de olduğunu ifade eder gibiydi.
Tüm bunlar olurken; Arda Turan’ın milli takımdan çıkarılması ve basın toplantısında açıkladığı milli takımı bırakma kararını, şuanda takımda olan bazı futbolcuların desteklediği ve onların da “Milli takımı bırakabilecekleri” söylentileri dillerde dolaşmaya başladı. Ancak bunlar şimdilik dedikodudan öteye geçemedi.
Herkes, Kosova karşılaşması sonrasında ifade ettiği gibi Fatih Terim’in açıklamalarına odaklandı. Nitekim, pazartesi günü oldukça uzun süren bir açıklama geldi Fatih Hoca’dan. Başta Arda Turan konusu olmak üzere, kafalardaki bazı soru işaretlerini, tamamını olamasa da bir çoğunu ortadan kaldırmaya yönelik söyleyeceklerini söyledi. Kısacası; “bu konuda bazı manipülasyonların olduğunu bildiğini, ben böyle istediğim için bu karaları aldım, inandığım doğrularım buydu, mili takımı bazı pazarlıkların için sokmayacağım, milli duyguları taşıma sorumluluğunu üstlenebileceklerle yola devam edeceğim” içerikli açıklamalardı bunlar.
Fatih Terim, herkesin milli takıma çağrılabileceğini, bir süredir adından hiç söz etmediği Volkan Demirel’in bile çağrılabileceğini dile getirdi.
Bu arada bir şey yavaş yavaş dillendirilemeye başladı çoktan. O da; Fatih Terim’in elinde çok genç ve gelecek vaat eden bir futbolcu grubu var. Bu gençlere güvendiği çok net belli oluyor ve kapris yaparak sorun yaratmaya devam eden yıldız futbolcuların bu tavırlarına taviz vermeyecek.
Haklı da, bir dönem mili takımımızın yakaladığı o genç kuşak şimdi de ortaya çıkmış durumda. Ve onlara çok güvendiğini, uygulamalarında, kadro oluşturmada belli ediyor.
