AK PARTİ'DEKİ "METAL YORGUNLUK" NASIL GİDERİLİR?
Kuşkusuz Türkiye siyasetinde toplumu Erdoğan kadar okuyan başka bir siyasetçi yok.
Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Nisan referandumundan sonra yapmış olduğu tespitler bize bunu gösteriyor.
Mesela Erdoğan’ın geçen yapmış olduğu konuşmaya bir göz atalım:
“Bu yıl sonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımız kesinlikle dün de arkadaşlarımla paylaştım, tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz. Çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı her ne kadar 16 Nisan’ı zaferle sonuçlandırsa da seçmenin vermek istediği mesajı çok iyi almış durumda.
Özellikle seçmene ulaşamayan, 16 Nisan gününe kadar teşkilatların kapısından kafasını uzatmayan, sokakta görünür olmayan, bir seçim olduğunda fotoğraf karesine girmek için çabalayan kişilerle 2019’a giden yol yürünmeyecek.
Görünen o!
***
2002 yılında iktidara gelen AK Parti kendisini daha sonraki yıllarda da iktidara taşıyacak olan bir orta sınıf yarattı.
Bu orta sınıf vakti zamanında egemen güç tarafından zulme uğrayan ve değişim isteği bitmek tükenmek bilmeyen bir topluluktu.
Hem milletin değişim talebi AK Parti tarafından yerine getirildi hem de AK Parti bu değişim talebiyle kendini yenileyerek her daim değişimin öncüsü olmayı sürdürdü.
Karşılaştığı zorluklar ve küresel merkezin Türkiye’yi hedef alması karşısında AK Parti kendini yenileyen ve kendisiyle birlikte yol yürüyen o orta sınıfla birlikte direndi.
Bunun lokomotifi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı…
Milletin Erdoğan’a duyduğu güven ve Erdoğan’ın milletin söylemini dile getirişi onu milletin adamı yaparak adeta AK Parti’yi bile aşan bir konuma getirdi.
Bugün Erdoğan’ın milletle birlikte yürümesi ve milletin takdirini her daim üzerinde hissederek o değişim ve talep isteğine cevap vermesi, kazanılan seçimlerde bile özeleştiri yapması bununla ilintili.
***
AK Parti’de 16 Nisan’dan sonra görüldü ki “metal yorgunluğun” yanında halktan kopma ve oluşturmuş olduğu orta sınıfı okuyamama görüntüsü hâkim.
Özellikle bazı banko denilen bölgelerde AK Parti’nin ciddi oy kayıpları bunlarla açıklanabilir.
AK Parti kendi oluşturduğu orta sınıfın gerisinde kaldığında o orta sınıfın AK Parti’den kopuşu doğal hale geliyor.
O nedenle o orta sınıfın bitmek tükenmek bilmeyen dinamizmine ve değişim trafiğine AK Parti’nin eski zamanlarda olduğu gibi yetişmesi şart.
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun farkında olduğunu söyleyebiliriz.
Erdoğan’ın 2019 seçimlerine bu teşkilat yapısıyla gidilemeyeceğini açık bir şekilde deklare etmesi kendisinin de aynı durumdan hoşnut olmadığını gösteriyor.
Çünkü 2019 öyle bir seçim olacak ki liderlerin ekibi de bu seçimlerde büyük rol oynayacak.
Aralık ayına kadar gerçekleşecek kongrelerde toplumdan uzak, teşkilatların penceresinden kafasını çıkarmayan, halkla tokalaşmaktan dahi geri duran ve bu davaya kibir bulaştıran herkes yerini yenilerine bırakacak.
7 Haziran seçimlerinde dönemin başbakanı Davutoğlu’nun yapmış olduğu hatalar sonucu 7 Haziran’ın nasıl fiyaskoyla sonuçlandığını gördük.
2019 ise tüm seçimlerden önemli o nedenle bu değişimi bir an önce yapmakta fayda var.