İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

​YILDA BİR ANALARI HATIRLAMAK

YAYINLAMA:

Yılda bir mayısın ikinci haftasına denk gelen pazar günleri Anneler Günü’nü kutlamayı alışkanlık haline getirdik. İşte dün o günlerden biri idi ve Anneler Günü kutlandı. Telefonlarla, e-maillerle anneler günü mesajları içerikli iletiler gönderildi. Anneler ziyaret edildi, mezarlıklar vefat eden annelerinin mezarını ziyaret edenlerle doldu taştı.

İşte dün, o yılda bir yaşanan özel günlerden biriydi.

Ben genelde Anneler Günü’nü kutlamayı sevmem. Annemi kaybedeli çok oldu ama sağlığında da sırf gönlü hoş olsunun ötesine gitmeyen bir formalite kutlaması ile annemin Anneler Günü’nü kutlardım.. Ben eğitimim ve işlerim nedeniyle annem ve babamdan uzaktaydım. Onlar Rize, Çayeli’ndeydiler. Anneler gününü önemsemememin en önemli nedeni, annelerin yılda bir kez, özel olarak oluşturulan zorlama bir günde hatırlanmasının doğru olmadığını düşündüğüm içindir.

Kimlerine göre, bu artık ticari olmaktan başka bir anlam taşımıyor. Anneler Günü denen günde ilk iş anneye bir hediye almaktır akla gelen. Bu arada bir demet çiçeği de eksik etmeyiz annelerimizi ziyaretlerimizde.

Reklamlara yansıyan tüm görüntülerde öncelik Anneler Günü’nde, annelerimize alacağımız hediyelere yönlendirmeler ve tanıtımlar vardır. Anneler Günü’nden bir gün önce veya gününde heyecanlı bir koşuşturmadır süregelen. Dolayısıyla da bu gün nedeniyle alışveriş merkezleri oldukça hareketli bir gün yaşarlar, stoklar eritilir bir anlamda yüzleri güler. İşte o nedenle kapitalist düzenin yarattığı bir özel dayatma gibi değerlendirilir.

Her ne olursa olsun, öyle veya böyle yılda bir bile olsa annelerin hatırlanması, yoğun anne sevgisi ve özlemiyle dolu bir günü yaşayabilmek adına çok önemli bir gündür toplum yaşamında.

Dün kutladığımız Anneler Günü’nde ekranlara yansıyan reklam ve tanıtımlarda ilk kez farklı bir yöntem uygulandı. Reklamlarda annelere, Anneler Günü için alınacak hediyeliklerin tanıtımı yerine, anne sevgisini, ailede annenin yeri ve önemini vurgulayan, ürünü öne çıkarmayan, mini, video görüntüler şeklinde ekranlara yansıdı. Çok güzel kurgulu, anne sevgisi ve varlığını vurgulayan görüntüler ve mesajlar vardı. Çoğunluk reklamlarda ürün tanıtımı öne çıkarılmadı. Çok güzeldi ve etkileyiciydi.

Bu yılki Anneler Günü’nün kutlanmasına, toplumu üzen ve derinden yaralayan bir olay tam olarak damgasını vurdu. Anneler Günü kutlanırken bir kaç densizin, hadsizin, Atatürk’ün Annesi’ne ve aile yaşamına yönelik bir televizyon ekranında dile getirdiği hakaret dolu sözlerinin toplum üzerinde yarattığı üzüntü, Anneler Günü kutlamaları coşkusuna gölge düşürdü.

Son yıllarda Atatürk’e yönelik bu ve benzeri davranışlar giderek artmaya başlamıştı. Ama bu söylenenler bu hadsizliğin nereye vardırıldığını en pespaye örneğiydi. Asıl önemli olan, bunu yapanların her ne şekilde olursa olsun göz ardı edilmeleri ve cezasız kalmalarıydı. Belli ki bu durumu kullanarak iyice saygısızlaştılar.

Bu ve benzeri hadsizliklerini kitle iletişim araçlarına sorumsuzca taşıyanlar aksatmadan takip edilmeli ve gereken cezalar verilmelidir. Toplum bu konuda çok rahatsız.

Bu arada bu konuda en etkin önlemi alabilecek, tepkisini dile getirdiğinde çok etkili olabilecek olan Sayın Cumhurbaşkanı’nın yapılan bu densizlikle ilgili ne düşündüğünü hala dile getirmemiş olmasıdır. Toplum da büyük infial yaratan bu olayda, Atatürk ile ilgili bu söylenenlere yönelik Sayın Cumhurbaşkanı’nın tepkisini ve söyleyeceklerini herkes merak ediyor.

Yazımızı, Atatürk’ün analar ile ilgili bir konuşmasında dile getirdiği sözleri ile noktalayalım;

“Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.”

“Kadının en büyük vazifesi analıktır. İlk terbiye verilen yer ana kucağı olduğu düşünülürse bu görevin önemi gerektiği gibi anlaşılır… 1923”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *