KAMYONCUYA SELAM OLSUN...
“Ölümüne gidelim dedin de mazot mu yok dedik”
“Azrail bile ayağıma gelecekse sen neyin tribindesin”
“Sana gelmediğim gün mazota gittiğim gündür gülüm”
“Kalleş dostum olacağına mert düşmanım olsun”
“Gönlünde yer yoksa ayakta giderim”
Evet…
Kamyon arkası yazılarından birkaç tanesini biraz gülümseterek, sizlerle paylaşmak istedim.
Kamyoncuların vazgeçilmez duygu ve düşüncelerini paylaştıkları o efsane “kamyon arkası yazıları” Türk tarihinde yer alırken o efsanevi kamyon arkası yazıları da AB Ticaret Hukuku ile uyumlu hale getirilen Türk Ticaret Kanunu ile kamyoncuların vazgeçilmezi haline gelen kamyon arkası yazıları da yasaklanmış oldu.
Temmuz 2012 yılında çıkan Türk Ticaret Kanunu kapsamında kamyon arkası yazılara yönelik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 26/2. maddesine göre 72 lira para cezası kesiliyor.
İnsanları biraz olsun gülümseten bu yazıların kime ne zararı olabilir ki diye bende düşünmüyor değilim ancak AB Ticaret hukukuna uyum yasasına göre yani Avrupa standartlarına çıkmak için böylesine bir kanun yürürlüğe girmişti. Ülkelerin geleneksel toplum davranışlarını AB hukukuna uydurmak için toplumun kabul gördüğü davranış psikolojisini de görmezden gelmektir.
Ancak diyeceksiniz ki; dünya yapay zeka kullanarak sürücüsüz (otonom) kamyonlar kullanılmaya başlandı. Sen neyin muhasebesini yapıyorsun?
Doğrudur.
Avrupa'da 2020 yılında otonom kamyonlar yollarda olacaksa,
dünyada en çok kamyon şoförüne sahip ülke olan Türkiye’de bundan nasibini alacaktır kuşkusuz.
Türkiye’de 600 bin civarında kamyon şoförü var. Taşımanın %92’nin karayolu ile yapıldığı Türkiye, yaklaşık 900 bin kamyonun yük aldığı ülkemizde, lojistik sektörünün 2016 yılında cirosu, 100 milyar doları aşan ve ciro içinde %58’lik oran ile karayolu taşımacılığı yer alıyor.
Karayolu taşımacılığı, geçtiğimiz yıl 60 milyar dolara yakın bir ekonomi yarattı ve sektörde dönen günlük sıcak para 500 milyon TL’yi buldu.
Türk kamyon pazarının en önemli ayırt edici özelliklerinden birisi, yollardaki her 10 kamyondan 9’unun sahibinin bireyler olmasıdır.
Hal böyle olunca; işin uzmanı TIRPORT İş Geliştirme Müdürü Alemdar Kadıoğlu da dünya lojistik devlerinin “Lojistiğin Dijitalleşme Yılı” olarak tanımladığı bir dünyada şu bilgileri verdi.
“Ülkemizde, kamyonculuk ekmek teknesidir.”
“Türk lojistik sektörü, dünyayla aynı anda hem hızla dijitalleşiyor, hem de kendisini Endüstri 4.0’a hazırlıyor.
Konum tabanlı ve gerçek zamanlı uygulamaların, akıllı telefonlarla hızla yaygınlaşması ile birlikte “Uberleşme” olarak nitelendirilen yeni ekonomi, Endüstri 4.0’ın bir parçası olarak hayatımızın her alanına girmeye başladı. Bir zamanlar uygun yük bulmak için TIR parklarında ve nakliye garajlarında yük tahtalarını kollayan kamyoncular, artık TIRPORT’un akıllı telefon uygulaması ile kendileri için uygun yüklere, istedikleri yer ve zamanda ulaşabiliyor. Daha yolda giderken dönüş yükü fırsatlarından anlık iletiler ile farkında olarak, teklif verebiliyor ve organizasyonunu yapabiliyorlar.
TIRPORT’un ortaya koyduğu Lojistik Operasyon Yönetimi Çözümleri; fabrikalardan perakendecilere, lojistik firmalarından taşıma kooperatiflerine, ambarlardan kargo firmalarına kadar uçtan uca entegre çözümler sunuyor. Örneğin kamyoncuları, mobil uygulaması ile sisteme entegre ederek, yapay zekâ gücüyle onların kamyonlarını uygun yükler ile buluşturuyoruz.” dedi.