CHP KUYUYA TAŞ ATIYOR, KIRK AKILLI ÇIKARAMIYOR
Çok yorucu bir kampanyanın sonuna geldik… Neden yorucu oldu, çünkü anayasa değişikliğine hayır diyenler oyunu kurallarına göre oynamayıp işi yalan, dolanla algı operasyonları ile sulandırıp keşmekeş yaratmaya çalıştılar…
Herkes ormanı bıraktı, ağaçlarla uğraşmak zorunda kaldı. Yani bu anayasa değişikliğinin getireceği cumhurbaşkanlığı sistemi yerine hiç olmayacak, değişikliklerde yer almayan ama almış gibi gösterilen konularla uğraştık durduk…
CHP “bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz” taktiği ile yalan makinalarını çalıştırıp tozu toprağa karıştırarak işi çorbaya dönüştürmeye çalıştı.
Neden? Çünkü CHP’nin elinde “hayır” oyunu destekleyecek ciddi parametreler, argümanlar yok… Onun için taktikleri “bol yalan uydurup” milletin kafasını karıştırmak ve “hayır” oylarını artırmak.
CHP başkanı ve ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu milletin gözünün içine baka baka her gün yeni bir yalan üretti.
Kararnameyle muhtarları, lokantaları ve belediyeleri bir gecede kapattı, rejimi değiştirdi, hatta anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinin bile bu değişikliklerle değiştirileceğini iddia edecek kadar gözleri karardı…
Haber alma kaynakları kısıtlı olan işitme engellilere ise tam saha baskı yapan CHP onları tamamen aldattı. İşte size bir işitme engelli hanım kardeşimizin sorduğu soru: “Evet dersek, başörtüsü ve oruç mecburi olmasını kabul edecekmişiz, bu doğru mu?”
İşin acıklı yanı saygınlığı olduğunu zannettiğimiz birçok yazar da bunlara katılmasın mı?
Bu yalan furyasına Batılılar da katıldılar. Onlarda her türlü pisliği yaptılar, her türlü yalanı yaydılar.
İki cengâver, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım bütün bu algı operasyonlarını ve olumsuzlukları göğüslediler ve büyük bir mücadele verdiler.
İşte bütün bunların sonunda pazar günü “evet” çıkarsa çok kişi moraracak. Haydi sandıklara!