NİHAYET! EVLİLİK PROGRAMLARI DENETİMDE!
İlk başladıkları günden beri, yaptıkları yanında kalan ve ekranda yayınlanan programlar arasında en çok şikayet alan “evlilik programları” hakkındaki şikayetler hep yok sayılmış. Yayıncılar şikayetlere kulaklarını kapamış, aklına eseni yayınlamaya devam etmişlerdi.. Bu konuda sayısını unuttuğum yazı ben yazdım, bir çok yazılar yazıldı, ama bunu görmesi gerekenler, başta RTÜK olmak üzere hiç kimsenin umurunda olmadı..
Bundan destek alan bu program yapımcıları ve bu programların yapım ve sunuculuğunu üstlenenlerin hiç umurunda olmadı ve aklına esen her şeyi yapmaya devam ettiler, dudak uçuklatan rakamlarda aldıkları paralarla ceplerini doldurdular.
Adına büyük denilen özel televizyon kanaları, bu programları iyice kontrol dışı bir şekilde yayınlamaya devam ettiler. Bazıları işi o kadar abarttılar ki; ekrana taşıdıkları kurgu olaylarla izleyicilerin aklıyla alay edercesine aile, gelenek ve göreneklerini hiçe sayarak yayınlarını sürdürdüler.
Bu arada, olur olmaz şeye karışarak televizyonlara ceza yağdıran RTÜK, bu konuda her nedense suskun ve duyarsız kaldı, olanları görmedi, bu konuda neredeyse “üç maymun”u oynadı..
Toplumu rahatsız eden bu konu, TBMM gündemine yansıyıncaya kadar RTÜK’ten arada sırada bu programlarla ilgili bir kaç “olumsuz söylem”in dışında, her hangi bir müdahale olmadı desek yeridir.
RTÜK’ün göremediği bu konuda, TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, “evlilik ve izdivaç programlarının aile kurumuna olumsuz etkilerini araştırmak, incelemek üzere” alt komisyon kuruldu. Geçen yıla göre RTÜK’e şikâyet sayısı yüzde 12 artan evlilik programlarının yayından kaldırılıp kaldırılmayacağı tartışmaları devam ederken, bu programların zararları Meclis Araştırma Komisyonu'nun raporuna da yansıdı. Araştırmaya göre; “halkın yüzde 79,1’i evlilik programlarının Türk aile yapısı ve evlilik ilişkilerini olumsuz etkilediğini, yüzde 14,5’i ise olumsuz etkilemediğini düşünüyor”muş.
Araştırmada; “yaş gruplarına göre bakıldığında, 25-34 yaş grubunun yüzde 84,8’i, 35-44 yaş grubunun yüzde 85,5’i, 45-54 yaş grubunun yüzde 81,1’i ve 55 ve üstü yaş grubun yüzde 80,2’si bu tür programların Türk aile yapısını ve evlilik ilişkilerini olumsuz etkilediği düşüncesinde. Bu programlarda yapılan evliliklerin güvenilir ve uzun süreli olmadığı” sonucu öne çıkıyor.
Yine araştırmalara göre; bu tür programların izlenme nedenleri arasında ilk sırada; yüzde 45 ile merak, onu yüzde 35 ile mahremiyetin deşifresi, yüzde 20 ile eğitimsizlik, boşluk ve ilginçlik izliyor. Evlilik programlarının olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin gerekçesi ise; “bu tür yayınların topluma yanlış örnek olması, şov amaçlı olması, reyting uğruna mahremiyetin gözler önüne serilmesi ve adaylara eş seçimi gibi konularda eğitim verilememesi” en dikkat çekici sonuçlar.
Bu araştırmaların bir çoğu RTÜK’e gelen şikayet başvurularının içeriğinde yer almasına karşın, bu konuda böylesine “ilgisiz kalınması”nı anlamak mümkün değil.
Neden sonra; RTÜK’ün önemsemediği şikayetler ciddiye alındı ve TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde, “evlilik ve izdivaç programlarının aile kurumuna olumsuz etkilerini araştırmak, incelemek” üzere alt komisyon kuruldu.
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır; “komisyona, televizyon kanallarındaki evlilik programlarına ilişkin çok sayıda şikayet dilekçesi geldiğini” söyledi.
Komisyon Başkanı Satır; “Yüksek izlenme oranları nedeniyle hemen hemen bütün özel kanallarda evlilik ve izdivaç programlarının, izlenme oranlarının en yüksek olduğu saatlerde birkaç saat yayınlandığına dikkati çekiyor. Satır, "Televizyonlardaki evlilik ve izdivaç programlarında aile bütünlüğünü bozan unsurlar, Hukuka, kadın haklarına ve ahlaka aykırı yayınlar var. Meclise ulaşan dilekçelerle bu konuda inceleme yapma zarureti doğdu." demiş.
Bakalım sonuç ne olacak, bekleyelim görelim.