İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

​İSTANBUL'UN CAN SIKAN ÖYKÜLERİ

YAYINLAMA:

İstanbul; öyküleriyle, kültürü ve tarihi zenginlikleriyle, il sınırı içinde barındırdığı kültür varlıkları ile hakkında öyküler düzülecek bir kent. Dünyanın bir çok ülkesinde ilk akla gelen, gezmek istediklerinde ilk tercihleri, her şeyiyle çok zengin ve rengarenk bir mozayiği yansıtan kent. Anlatmaya kalksanız yazılara sığdıramazsınız..

Olayları, kültürel varlıkları, yönetim biçimi, sosyal yaşamı, bir çok etnik gurubu bünyesinde barındıran toplumsal kurgusu ile o kadar renkli ve göz önünde olan bir kent ki.

Bu köşemde İstanbul’da yaşananlarla ile ilgili bir çok yazı yazdım. Yaşananlardaki zorlukları, toplumsal olaylara yerel yönetimlerin bakış açılarını ve yaklaşımlarını, yapılanların İstanbul’da yaşayanlar üzerindeki etkileri ve bu konuda gerekenlerin yapılıp yapılmadığını bir çok yazımda ana ve tek konu olarak dile getirdim..

Bu dünya kenti; sahip olduğu kültür varlıkları, onbeş milyonu geçen nüfusu, yaşayan etnik gruplarının yansıttığı çok zengin mozayiği ve en önemlisi, kültürler farklılığının en güzel birleştirildiği bir dünya kenti olarak en çok merak edilen metropollerden biridir. İstanbul ile ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki..

İstanbu’un son yıllarda adından en çok söz ettirdiği bir özelliği var ki, Avrupa’da nereye giderseniz gidin, onlara sorduğunuzda, İstanbul’u anlatırken, yukarıda saydığım zenginliğini, özelliklerini bir çırpıda anlatıyorlar. Anlatırken, merak edilen ve mutlaka görülmesi, gezilmesi gereken bir tarih ve kültür merkezi olduğunu, gözleri ışıldayarak anlattıklarını görebiliyorsunuz.. Tüm bu güzellikleri anlattıktan sonra eklemek istedikleri, söylerken de yüzlerinde mutsuzluğu görebildiğiniz bir ifadeyle şunu da eklemeyi unutmuyorlar. “İstanbul çok güzel ama çok kalabalık, karmaşık sosyal yaşamı insanı yoruyor ama, en önemlisi gerçekten sıkıntı yaratan bir trafik karmaşasına ve yoğunluğuna teslim edilmiş, adeta çözümsüzlüğe terkedilmiş bir büyük şehir görünümünde. Bu görüntüler; Hindistan, Pakistan ve Uzak Doğu’da bazı büyük kentlerdekileri aratmıyor gibi.”

Bu konuda hiç de haksız olmadıklarını söyleyebilirim.. Bir başka söyledikleri ise; İstanbul’un tarihi dokusunu ikinci plana iten ve kontrolsüz bir şekilde hemen hemen her yerde inşa edilen ve hızla inşaatları sürdürülen çok katlı, beton yığını yüksek binaların olması. Bazıları ise; telefonlarına kaydettikleri bir kaç fotoğrafı gösterek anlatmak istediklerini daha net anlatabildiler. Telefonlarına kaydettikleri bu fotografların hemen hemen hepsi İstanbul’un havadan çekilmiş gece ve gündüz görüntüleri.. Fotoğraflara bakınca ne kadar haklı olduklarını gördüm.. Eskiden Maslak yolu civarında olan bu görüntüler, şimdi neredeyse tüm İstanbul silüetine yayılmış.. Gece ışıl, ışıl, ışıklandırma arasında güzel görünüyor gibi ama, gündüz görüntülerinde, o güzelim İstanbul silüetinin bağrına saplanmış beton bloklar gibi duruyorlar.

İstanbul’a gelenlerin başak şikayetleri daha var. İnsanın içini daraltan karmaşık ve yoğun trafikten şikayetleri ana konu. Bir başka şikayetlerinin yoğunlaştığı önemli bir konu ise; turistik bölgelerdeki esnafın, yönlendirici ve rehberlerin kontrolsüz ve baskıcı davranışlarından da oldukça şikayetçiler. Buna uygulanan yanıltıcı ve fahiş fiyat uygulamalarıyla ilgili şikayetlerini de ekleyebiliriz.

Bir şeyi söylüyorlar ki ona şaşırmadım desem yeridir. Türkiye’ye gelmeden önce bir çok konuda oldukça ayrıntılı bilgiler ediniyorlar. Bunların en önemlisi de; nerede ne yenir, nerede konaklanır ve taksi hizmetleri konusunda nasıl davranmaları gerektiği..

Tanıştığım; biri İtalyan, biri de İsviçreli iki turist ailenin İstanbul’da yaşadıkları ile ilgili anlattıkları ise dudak uçuklatıcı.

İstanbul’un bir çok yerinde bu durumları kontrol eden sivil güvenlik görevlileri ve turizm polisleri var ama, turistlerin söyledikleri bunlar.

İstanbul’dan insan manzaralarına devam edeceğiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *