FENERBAHÇE'DE NELER OLUYOR?
Milyonların sevgilisi Fenerbahçe’de bugün gelinen nokta aslında biraz geç olmasına rağmen dünden belli idi. Burada tek yanlış olan bu konudaki karar için biraz geç kalınmasıdır. Karar vermede geç kalınmış olsa da bugün istikrarlı, kurumsal bir yapıya sahip olabilmenin temelleri atılmıştır eskiyi anımsamanın hiç bir anlamı yok...
Fenerbahçe yönetimi içten ve dıştan tüm engellemelere karşın bu konuda yapılması gerekeni yapmış ve ileriye yönelik bir kararın altına imzasını atmış, yılmadan uygulamaya koymuş olmasına rağmen birden bire ne değişti ki bu gün gelinen noktadadır.
Mali yönden en güçlü kulüp gibi bilinen Fenerbahçe, Finalsal Fair Play sorunuyla karşı karşıya kalmış, neredeyse transfer yapamayacak duruma gelmiştir.
Fenerbahçe’de şimdiye kadar yapılanlar, onca emek boşa mı gitmiştir. Mal varlığı ile önemli yatırmlara sahip olan kulüp bu çıkmazı çok rahatlıkla aşabilir. Ama buradaki asıl sorunun yönetimin yapacakları konusunda taraftarın yaşadığı güvensizliktir.
Futbolda takımın son durumu taraftarı üzmektedir. Ve; zaten terkettiği trubinlere dönme hevesini iyice kırmaktadır. Transfer dönemi bitti. Teknik Direktör’ün “orta sahaya daha iyi futbolculara ihtiyaç var” isteğine yanıt verilemedi. Bu bilinmezlik belli ki takımı da etkilemiş ve takımın durumu dalgalı bir vaziyet sergilemektedir. Zirveye yaklaşmışken, son hafta Kayseri deplasmanındaki bozgun mağlubiyetle yeniden zirvenin dokuz puan gerisine düşmüştür. Bu durumdaki bir takımın şampiyonluk mücadelesi nasıl yapacağı da belirsizdir.
Asıl üzücü olan ise; bu durumda yönetimin ne yapması gerektiğini gösteren hiç bir harekette bulunmaması. Geçtiğimiz günlerde Olağan Divan Kurulu’nda konuşan Başkan Aziz Yıldırım’dan rahatlatıcı açıklamalar bekleyenler de hayal kırıklığı yaşadı. Akılda kalan tek şey ortalığı karştırmaktan başka bir işe yaramayan rakiplerle ilgili olumsuz analizlerdir. Taraftarın beklentisi bu değildi.
Fenerbahçe Türk futbolunda bir başka olgudur. Yazı öyle yazılmış. Bu yazgı arada bir olacak tavır ve tarz farklılıkları ile asla değişemez.
Bir dönem; futbol mabedi Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda kargaşa yaratarak, taraftarı bölmek isteyenler, ortam bulamayıp bir kez daha hayal kırıklığına uğramışlardı. Çünkü, Fenerbahçe’yi canı gibi seven gerçek Fenerbahçeli tarafarı bu oyuna gelmedi. Onlar ve onlar gibileri aralarından söküp atmışlardı ve en büyük güç onikinci adam tribünleri doldurmuştu. Ama bir sihirli el bu düzeni kıskandı ve bozuverdi. O büyük taraftar gücü ile bilinen Fenerbahçe, tribünleri tıka basa dolduran o güçlü taraftarına hasret hale geldi.
Fenerbahçe taraftarsız, taraftar ise Fenerbahçe’siz yapamaz. Tepki verir ama tepki verirken bile içi kan ağlar. Şanı dünyaya yayılmış bu taraftar; en zor günlerinde, böylesine bir ortamda kelle koltukta olmasına karşın hala cesur kararlar alabilen, geleceğe yatırım yapma yolundan taviz vermeyen yönetimine, anlayışına karşılıksız, sınırsız destek verebilirdi. Ama ne olduysa oldu, bu yıl o taraftar tribünden ayrılırken yönetime de desteğini çekmiş gibi görünüyor. Kombinelerde eski rakamların çok gerisine kalındı. Kombine alanlar da karşılaşmalara gelmez oldular. Gelenler de durumdan pek mutu değiller. Tribünlerde yönetim aleyhine protestolar duyulmaya başlandı.
Başarı kolay elde edilmiyor.
Fenerbahçe yönetimi bugün gelinen noktada yeniden kurabileceği uzlaşma ortamını oluşturup o eski desteği sağlayarak, bu sorunları çok kolay aşılabilir. Yeter ki tek adam gibi hareket eden Başkan Aziz Yıldırım istesin.
Bu yol mutlaka ve ivedilikle takip edilmesi gereken yepyeni ve en gerekli bir yoldur. Unutulmamalı ki; bugünkü zor durumu yaşayan Fenerbahçe’nin bu birlikteliğin yaratacağa sinerjiye her zamankinden çok ihtiyacı var.
