İstanbul
Orta şiddetli yağmur
8°
Ara

İNSANLIĞIN KAYNAMA NOKTASI:​ MERHAMET

YAYINLAMA:

Travnik Osmanlı’ya vezir yetiştiren bir fabrika adeta. Namı da vezirler şehri. Aynı zamanda İvo Andriç’in Travnik Günlükleri kitabına da e sahipliği yapmış. Bosna’ya her giden Saraybosna, Mostar, Travnik üçlüsünü ziyaret eder. Travnik, Saraybosna gibi başkentlik yapmış bir yerdir. Uzunca bir dönem eyalet başkenti olarak görev yapmış. Bu yönüyle Saraybosna’ya benzer. Ama daha bir kıyıda kalmış. Tenha, ıssız. Bosna Hersek’e sevdiklerinizi de götürmek istediğinizde tabii bir rehber oluyorsunuz. Aslında oraların rehbere ihtiyacı yok ama yine de rehbere benzer bir görev üstlenmiş oluyorsunuz. Bu durumda da daha önce gördüğünüz yerlerden ziyade şehre ilişkin farklı ayrıntılar dikkatinizi çekiyor. Bir binanın üzerinde Merhamet yazıyordu mesela. Bunun Boşnakların kurduğu bir yardım derneği olduğunu sonradan öğrenecektim. 1913 yılında kurulan bir dernek. Yakın zamanda Türkiye’deki Suriyeli misafirlerimiz için önemli miktarda et yardımı gönderen bir kurum. Merhamet, acımanın ötesinde şefkatten kaynaklanan ve hayra yönelten bir duygu. Mekanik değil kesinlikle bir biçime bürünmesine de çok fazla ihtiyaç yok. Lafı uzatmadan bugüne gelelim. Saraybosna’da bir imama içinde bulunduğumuz soğuk kış günlerinde Müslüman olsun olmasın üşüyen herkesi camiye davet etmiş. İşte bu: Merhamet. Gözümün önüne Balkan Savaşları’nda yetim kalan çocukların Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’ndeki geçici ikametlerini gösteren fotoğraf geliyor. O da merhamet. Gazete sayfalarında yolculuğumuz devam ediyor. Yeni Şafak’ın Pazar ilavesinde Aşhane isimli bir çorba minibüsünün hikayesini okuyorum. Sokakta kalanlara yaz kış çorba dağıtıyorlar. Merhamet hayata anlam katıyor, hayra sevkediyor diye düşünüyorum. Yazının içinde bir bölüm: Soğuklarda camiler evsizlere açılsın. Saraybosna’daki çağrının aynısı... Oysa bizim bu kış kıyamette tartıştığımız konulara bakın. İnsanlar ve hayvanlar soğuktan titrerken fıkhi konulardaki detay tartışmaların kalbimizin üstünü örttüğünü görmemiz gerekiyor.

Fotoğraflara bakmaya devam ediyoruz. Bir alışveriş merkezi ve bir mağaza sokakta kalan köpeklere kapılarını açmış. Merhamet gelince, iyilik peşinden sökün ediyor. Oysa sadece iyilik, salt iyilik, merhametsiz iyilik, verilmiş bir borç, başa kakılacak bir lütuf olma potansiyeli taşıyor.

Geçen günlerden başka bir haber, İran’dan. Beheşti Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Ayetullah Seyyid Mustafa Muhakkık Damad, İran'da ahlaki değerlerin zayıflamasından toplumda merhametin kalmadığını söylemiş. Buraya da bir soru bıraklım: Ahlaki değerler zayıfladığı için mi merhamet kalmaz, yoksa merhamet kalmadığı için mi ahlaki değerler toplumu terk eder?

Nereden bakarsak bakalım, kim olursak olalım, merhametin terk ettiği kişilerden daha fakir olamayız. İyilik güzeldir ve merhamet iyiliği daha da güzel kılar. Soğuk bir havada dışarıdakileri, tokken aç olanları, evdeyken evsizleri düşündüren hep merhamettir. Etrafa baktığımızda merhametin toplumdan çekilmediğini görüyoruz. Gördüğünüz bir merhamet adasına katılın siz de. İyilikten daha iyisi merhamettir. Merhamet olmazsa her türlü vicdansızlık iyilik kılığında kapınızdan girer de ruhunuz bile duymaz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *