ORTAK AKILSIZLIK ÇAĞI
Ortak akıl değimiz şey insanlığın sigortası gibi bir şeydir. Bazen bu sigorta atar ve insanlar akla mantığa sığmayacak şeyler üzerinde ittifak ederler. Herkes aynı anda yanılınca felaket mukadder olur.
Ortak akla uyan yavaş da olsa emin adımlarla yol alır. Dünyanın işleyişi üç aşağı beş yukarı böyledir. Ama ortaya kibir geldiği zaman bu ortak akıl meydandan çekilir ve sahneye ortak akılsızlık çıkar.
Batamayacak kadar büyük tabiri, Amerikan finans sektöründeki büyük oyuncular için söylenir. Söylenirdi. Ama aynı zamanda Titanik gibi büyük projeler için de geçerlidir. Siyer kitaplarının başında yer alan Fil vakası için, Mısır’daki Firavunlar için... Hepsi için tarihin bir döneminde şöyle denilmiştir: Batamayacak kadar büyük.
İşte bu büyüklük batışların en büyük sebebi oluyor. Pearl Harbour baskını Amerika’nın hayal dahi edemeyeceği bir baskındı. Oldu.
Titanik’in batması tüm ömrünü hesaba kitaba vermiş mühendislerin gözünde hemen hemen imkansızdı.
Şu anda Amerika’nın başını çektiği küresel sistem için söylenen de benzer şekilde aynısı söyleniyor. Batmak için çok ama çok büyük.
Ama batıyor. Tıpkı emlak piyasasındaki balonun patlaması gibi küresel sistem de yavaş yavaş patlamaya hazırlanıyor. İnsanlığın bu kritik zamanlar için yeniden kadim toprakları seçmesi ve kurduğu tüm düzenleri buraya gömmesi kaderin garip bir cilvesi olabilir mi? Mümkün.
Büyük Açık isimli filmde yaşanacak tüm gelişmeleri tahmin eden dört kişinin hikayesi anlatılır. Bu kişiler elde ettiği verilerden batışın ipuçlarını çıkarırlar ama o kadar büyük bir sistemden söz ediliyordur ki kendileri adeta meczup olarak kabul edilirler. Sonrası malum zaten. Bavyeralı bir göçmenin kurduğu Lehman Brothers 150 yıllık büyük başarısının ardından gümbürdeyerek batar.
Tıpkı Titanik gibi.
Tıpkı Titanik’teki gibi öncelikli olarak zenginler, en üst katmandakiler kendisini kurtarır. Sonrası? Sonrası tufan.
Mülteci politikalarındaki isteksizlik, Avrupa’nın ortadan sıvışması, ABD’nin ne yapacağını bilemez halde bir ileri iki geri gitmesi belki de dünyada olması en son beklenen şeyi başımıza getiriyor. Artık kimse Amerika’ya güvenmiyor.
Küresel ticarette elde ettiği başarılar Amerika için başarı hanesinde değil taşıması gereken bir yük mesabesinde.
Denizin tam ortasındayız ve Amerika, batmaz denilen Amerika büyük bir gürültüyle sulara gömülüyor. Trump’ın başa gelmesi de bu anlamda dünyanın jandarmasının kendisine iyi bir cenaze levazımatçısı bulduğunu gösteriyor.
Tüm dünya çekirdeklerini almış ve Amerika’nın sondan önceki günlerini keyifle izliyor. Şimdi herkes biliyor ki Amerika ne kadar büyük olursa olsun batabilir. Dünyanın farklı coğrafyalarında aldığı ahlarla ardından ağlayanı olmayacak gibi görünüyor.
Ancak birçoklarının öngördüğü gibi Amerika başarısız olduğu için kendini oluşturan ortak aklı terk etmiyor, o akıl ortadan kaybolduğu için akılsız bir döneme adım atıyor. Allah hepimize akıl fikir ihsan etsin, en çok da ortak aklı kurabilecek akıl ve fikir.