İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

RUSYA İHRACATINDA NARENCİYE VE ÖNEMİ

YAYINLAMA:

Çok değil, bundan 1 yıl evvel en büyük ihracat ortaklarımızdan Rusya ile uçak krizi sonrası ilişkilerimiz 1 ay içinde limon ve doğalgaz alışverişi dışında tüm ürünlere ambargo uygulamış hatta iki ülke arasındaki vize anlaşmalarını dahi iptal edilmişti.

Rusya’ya yaptığımız ticari ortaklık adına her ne gelişme e-postama düşse, kriz ile ilişkilerimizin zedelenmesi ile siyasi gerginlikler aklıma düşer.

Unutamam…

Ama önümüze bakmalı ve kayıplarımızı kazanmalıyız.

Türkiye, 2015 yılında 2.1 milyar dolarlık yaş meyve-sebze ihracatı gerçekleştirdi. Rusya sahip olduğu % 40’lık pay ile en önemli pazarımızdı. Ayrıca, yaş meyve-sebze ihracatımızın % 58’ini oluşturan narenciye ve domates, Rusya’ya pazarladığımız en önemli ürünler oldu.

Bu arada narenciyenin adı İspanya’daki Narench kasabasından geliyor. Limon, portakal, mandalina ve turunç meyvelerinin genel adına biz narenciye diyoruz ama dünyadaki genel kabul adı budur.

Dün Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Yönetim Kurulu Toplantısında sohbet ederken, gıda sektörüne dair yazılarını takip ettiğim arkadaşım Fikri Türkel ile bir ara narenciye sektörüne ilişkin tüm bu bilgileri benimle paylaştı.

Ve… Tüm detayları sizlere aktarmış oluyorum.

İki yıl önce Mersin’e gittiğimde; Mersin Ticaret Borsası’nın, portakallı baklava ve portakallı lokum yapıp tanıtılmasına katkıda bulunduğunu görmüştüm. Önümüzdeki yıllarda da portakal yağı, limon yağı yanı sıra yeni kozmetik ürünleri konuşabiliriz. Yeter ki üretim, tüketim ve ihracat dengesini koruyabilelim.

Uçak düşürme krizinin ardından; domates, salatalık, portakal, mandalina, nektarin, elma, armut, kayısı, şeftali, erik, üzüm, çilek, kuru soğan, renkli lahana, brokoli, tuz, karanfil, tavuk ve hindi etinin Türkiye’den Rusya’ya ihracatı yasaklandı.

2016 yılının ilk 9 aylık döneminde Rusya’ya gerçekleştirdiğimiz ihracat %80 oranında düşerek, 545 milyon dolardan 110 milyon dolara geriledi.

Geride bıraktığımız kısıtlamalarla dolu olan süreç narenciye sektörü açısından oldukça sıkıntılı geçti. Bu zaman zarfında Rusya’ya olan narenciye ihracatımız 174 bin tondan 74 bin tona düşerek %57 oranında azaldı.

Hatırlarsanız hep belirttiğim limon ihracatımız dahi bu yasaklamalardan etkilendi ve Rusya’ya gerçekleştirdiğimiz limon ihracatı %32 oranında düştü.

Türkiye’nin narenciye ihracatı 2015 yılında 840 milyon dolar oldu ve 2015 yılında narenciye ürünleri ihracatından 840 milyon 275 bin dolar döviz elde etti.

Limon ihracatı 298 milyon 72 bin$

Mandalina ihracatı 298 milyon 45 bin $

Portakal ihracatı 168 milyon 644 bin$

Greyfurt ihracatı 75 milyon 512 bin $

Limon ihracatında Rusya 73.8 milyon$ ile ilk sırada yer alırken, Irak 42 milyon$, Suudi Arabistan 29 milyon$ ile

Türkiye’nin limon ihraç ettiği ülke sayısı ise 70 oldu.

Mandalina ihracatında Rusya 144.8 milyon dolar ile açık ara birinci olurken,

Irak 67 milyon dolar ile ikinci, Ukrayna 35 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı.

Portakal ihracatında Irak, 69.5 milyon$ ile birinci olurken, Rusya 54.5 milyon$ ile ikinci, Ukrayna 14 milyon$ ile üçüncü oldu.

Greyfurt ihracatında Rusya 21 milyon dolarla zirvede yer alırken, Romanya 6.5 milyon dolar ile ikinci, Hollanda 5.7 milyon dolarlık greyfurt ithal ederek zirvenin üçüncü basamağının sahibi oldu.

Kriz öncesi dönemde 2015 yılı itibariyle 3.9 milyon ton olan narenciye üretiminin %40’lık bölümü ihracata gitti.

Rusya narenciye ihracatımızın üçte birlik bölümünü tek başına karşıladı. Mandalinada %46, portakalda %31, limon ve greyfurtta %25’lik pay ile Rusya ülkemiz açısından narenciyede en önemli pazar idi.

Bu soğuk kış gününde sağlık açısından tüketim alışkanlıklarına eklememiz gereken bir gıda olan narenciyeyi yüksek kaliteli üretimle ülkemize, tüketim ile de sağlığımıza faydalı olduğunu unutmayalım.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *