EYVAH FUTBOLUM!
Bu şartlarda nasıl bu ligi bitireceğiz bilemiyorum ama, çok net görünen bir şey var ki Spor Toto Süper Ligimizde hakem hataları dolu dizgin sürüyor.
Haftalardır burada yazıyoruz. Ligler başladıktan bir kaç hafta sonra burada şunu dile getirmiştik. “Bu hakemlerle bu lig biraz zor biter”. Bunu söylediğimizde, yazılarımı okuyan arkadaşlarımdan birkaç eleştiri de almadım da değil.. Eleştirilerde “Bu konu daha çok yeni. Ligler başlayalı bir kaç hafta bile geçmedi. Daha şimdiden hakemlerle ilgili bu değerlendirmeler biraz ağır olmuyor mu” şeklindeki bu eleştirilere yanıtım çok netti.
“Hakemlerimiz dönem öncesi hazırlıklarında yeterince hazırlanamamış bir görüntü çiziyorlardı. Özellikle kararlarında çelişkiler öne çıkıyor ve bir standardı yakalayamıyorlar."
Ben futbol hakemliğini iyi bilirim. Türkiye’de ilk kez üniversitelilerden oluşanlar arasından açılan kurs da futbol hakemi olanlardan biriyim. O dönemlerde Milliyet Gazetesi Hey Dergisinde çalıştığım ve yeterince zaman ayıramadığım için İstanbul Bölge Hakemliğinde öteye gidemedim. O dönem birlikte aynı kurstan hakem olan arkadaşlarımızdan biri ise yoluna devam etti, milli oldu ve daha sonra da FİFA hakemi olarak çok başarılı maçlar yönetti.. O hakem arkadaşımız, şimdi Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu.
Başarılı bir hakem olarak her zaman takdir ettiğim Yusuf Namoğlu’nun MHK başına gelmesinden mutlu olmuştum.. Biliyordum ki, son yıllarda oldukça gençleştirilen üst düzey hakemlerin eğitimi ve tecrübe kazanmaları için bir çok şey yapacaktı.. Ama göz ardı edilmemesi gereken bir şey var ki, MHK Başkanlığını devraldığında, hatalardan iyice yıpranmış bir hakem gurubuyla çalışacaktı. Geçtiğimiz dönemlerde karşılaşmaların sonuçlarına direkt etki eden birçok hakem hep öne çıkmıştır. Hakem atamalarında belirsizlikler ve hatalar vardı. Ve buradan gelen, böylesine bir savrukluğun içinde olan bir Hakem grubunu devralmıştı.. O nedenle kısa sürede sihirli bir el değdirerek hataları düzeltmesi beklenemezdi..
Spot Toto süper Ligi’mizin birinci yarısının bitimine üç hafta kala hala hakemlerimizin hatalarını, konuşuyorsak belli ki bu grupta işler pek iyi gitmiyordu. Süper Lig’deki karşılaşmalarda hakem hataları olanca hızıyla devam ediyor.
FIFA kokartlı hakemimiz Cüneyt Çakır, Avrupa’daki yüz aklımız olarak adlandırılıyor. Doğrudur, son UEFA şampiyonasında ilk turlarda başarılı maçlar yönetti ama, gruplarda başarısız olarak ülkeye geri dönen Ulusal Futbol milli takımımız gibi, Cüneyt Çakır da geri gönderildi. Çakır başarılı bir FİFA hakemimiz ama Avrupa’da yönettiği karşılaşmalardaki başarılarını ülkemizdeki karşılaşmalara taşıyamadığını da söylemeliyiz.. Bir çok karşılaşmasında olduğu gibi son yönettiği Antalyaspor- Fenerbahçe karşılaşmasında kararlarındaki tutarsızlık ve özellikle fauller ve sarı kartlardaki hataları.
Ben tüm karşılaşmaları futbol hakemi gözüyle izlemeyi ve yorumlamayı hep ön planda tutmuşumdur. Hakemliği bilen birisi olarak karşılaşmaları izlerken gözlemlerimde hakemler hep ön plandadır.
“Bu hakemlerle bu lig biraz zor biter” derken birçoğunu izlemeye çalıştığım karşılaşmaların hemen hemen tümünde hakemler konuşuluyor. Gazetelerdeki yorumları geçtik, tüm televizyonlardaki spor programları, artık alışkanlık haline gelen karşılaşma hakemlerinin performanslarının değerlendirilmeleri üzerine kurulu. Neredeyse kare kare pozisyonların izlendiği bir ortamda hakemlerden söz edilmesi doğal. Ama kılı kırk yarar gibi böylesine irdelenmesin de hiç bir zaman doğru bulmadım. Hakemler sahada anlık olayları görüp karar verme durumundalar bun kabul edelim.
Benim itirazım, hakemlerimizin maç yönetirken verdikleri bu kararlarda, olması gereken standardın çok uzağında olmaları ve karşılaşmaların sonucunu etkileyen kararlara imza atmalarıdır.
Lig kızıştı, bu şartlarda devam edersek eyvah futbolum!