İstanbul
Orta şiddetli yağmur
8°
Ara

GERÇEKLERDEN KOPMAK

YAYINLAMA:

Önceden seçimlerden önce gazete binalarında anketler yapılırdı. Sonuçlarında marjinal partiler büyük farkla önde çıkarlardı. Bu anlamıyla matbuat alemi getto gibidir. Akşam olunca kapıları sımsıkı kapanır ve dışarıya çıkanı kurtlar yer. Şaka yapıyorum… Ama şöyle desek yeridir: Matbuat alemi fantastik görüşlerin kendisine yer bulduğu kulelerdir. İnsanların farklı görüşleri olması farklı zevklere sahip olması elbette yadırganacak bir şey değil. Her gazeteciden Yavuz Donat gibi Anadolu’yu fellik fellik gezmesini isteyecek de değiliz. Ama gerçeklerden kopma dediğimiz süreci tanımlamazsak da ahmaklık, düşünce özgürlüğünden bir cüz olarak kabul edilmeye devam edecek.

Gerçeklerden kopmak için eskiden büyük duvarlar gerekiyordu. Şimdi ise bu duvarların yerini enformasyon kanalları aldı. Her şeyden haberdar olmamızı sağlayan haberler bizi gerçeklerden nasıl koparıyor diye soracak olursanız okumaya devam edin.

Gazetelerin önemli bir kısmı bizi gerçeklerden koparır. Gazetelerin mecburi olarak sundukları şeyler hakikatin çok küçük bir kısmıdır. Yalan söylemekten söz etmiyorum. Yazılan her şeyin doğru olduğunu kabul etsek bile haberlerin seçimi, büyüklüğü ve sunuluş biçimi yeni bir hakikati inşa etme iddiasıdır. Bunu yaparken kullanılan dilin özeni veya hoyratlığının bu bahse konu bile edilmediğini lütfen göz önünde bulundurun.

Haber aldığımız diğer kaynaklar arasında yer alan sosyal medyanın durumu ise içler acısı. Enformasyondan çok dezenformasyon pompalanan kanallardan söz ediyoruz. Sunulan realitelerin gerçekle ilgisinin çok sınırlı olduğunu söylememiz gerekir. Medyanın birbirini kopyalayan dilinin sosyal medyada hız kazandığını ve üretilmiş gerçekliklerin müşterisinin daha fazla olduğunu düşünebiliriz.

Trump’un seçilmesi teknolojiyi geleceğin merkezine koyan kişiler için gerçek anlamda hüsran oldu. Çünkü iman ettikleri tüm değerler bir oylama ile ortadan kalktı. Bu nedenle kendi iman ettikleri değerlerle ters düşme pahasına hırçınlaştılar ve faşizmi çağrıştıran tepkiler ortaya koydular.

Gerçeklerden kopmanın diğer bir kısmında ise kültür sanat alanında eser ortaya koyanların kendilerini bir kanaat önderi olarak görmeleri. Tiyatroyu dolduran oyuncu, gişe başarısı yakalayan yönetmen kendini bir anda halaskar zabiti olarak görüyor ve gerçeklerden kopmaya başlıyor. Halbuki ona verilen değerin bir palyaçoya verilen değerden farkı yok. Bunu bir aşağılama olarak değil tespit olarak ortaya koymamız gerekiyor. Kendine ayrılan çerçevenin dışına çıkan kişiler gerçeklerden kopmaya da başlıyor.

Sonuçlar ise pek iç açıcı değil. Hızla kaybedilen iktidar alanları ve hırçınlaşan dil. Gerçeklerden bir defa kopmaya başladığınızda nerede duracağınızı kendiniz bile kestiremezsiniz. İçinde yaşadığınız toplum yerine bambaşka bir gerçekliğin içinde vaat edilen muhayyel geleceği bekler durursunuz. Tüm bunları yapmak yerine Yavuz Donat gibi Anadolu’yu gezip eşrafla konuşmak daha iyi olabilir. Malum Anadolu lezzet dolu, kendi gerçekleriniz karnınızı doyurmuyorsa oturduğunuz sofradan nasibiniz olur. Gerçeklerden koparsak ekmeğin ağaçta yetiştiğini de düşünürüz, halkın sinema salonlarında aydınlandığını da…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *