SÜLEYMANİYE KÜRTLERİ PKK'YI KERKÜK'E SOKTU
21 Ekim günü DEAŞ sağ gösterip sol vurdu ve teröristler Kerkük’e girdi ve dehşet saçtı. Musul’dan Kerkük’e kaydırılan bazı teröristlerle Kerkük’te uyku halinde olan bazı DEAŞ hücreleri harekete geçirildi ve dünya Musul’la uğraşırken darbe bu petrol zengini kente vuruldu.
Çatışmaların ilk saatlerinde şehirde kaos vardı. Kenti koruyan Kürt Peşmerge güçleri DEAŞ’ın bir avuç adamları ile baş edemedi ve Süleymaniye kentinden takviyeler bölgeye gönderildi. Ama bu takviyelerin arasında PKK’lı teröristler de vardı…
Yani Süleymaniye bölgesini yöneten ve bu aralar Mesut Barzani yönetimi ile ters düşen Goran ve Celal Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) PKK’lılara yeşil ışık yakıp onlarında fırsattan istifade Kerkük’e sızmalarına göz yumdu.
PKK ve İran uzun zamandır Goran ve KYB ile gayet sıcak ilişkiler kurmuş durumdalar. “Şii İran “Sünni” Süleymaniye’de dev bir kültür merkezi kurmuş… PKK ise kente cirit atıyor. Türkiye ise yıllardır bu bölgeyi ciddi şekilde ihmal etmiş.
PKK “DEAŞ Yezidileri katlediyor bizde Peşmerge güçlerine yardım ediyoruz” bahanesiyle Suriye sınırına yakın, Musul’un batısında Sincar eyaletine girdi ve bölge DEAŞ’ten temizlendikten sonra burada çöreklendi. Şimdi de Barzani’nin bütün çıkışlarına rağmen oradan ayrılmayı ve Kandil’e dönmeyi ret ediyor…
Yani Kandil ve Sincar’dan sonra PKK şimdi de Kerkük’te…
Kerkük, Sincar gibi değil. Kerkük kentinin bilhassa içi ve Kale Mahallesi tamamen Türkmen… Etrafı ise Kürt… Kürtler bu kentin kendi bölgelerine dâhil olmasını istiyor ama buna Araplar ve Türkler karşı çıkıyor.
Şimdi PKK’nın derhal o kentten atılması gerekiyor. Daha sonra ise Türkiye’nin Goran ve Talabani’nin adamları ile artık ciddi bir diyaloga girmesi ve bu tür olayların tekrarlanmaması için ve bu iki grupla düzgün ilişkilerin tesisi için girişimlerde bulunması lazım…
Irak’a hâkim olduğunu sanan Başbakan Haydar İbadi’nin kulakları çınlasın…