NATO LOKANTASI'NDA BİR ÖĞLE YEMEĞİ
Öğle yemeği çalışma hayatının önemli ritüellerinden biridir. Öğle yemeğine çıkmamak yoğunluk belirtisidir mesela. Öğle yemeği için birisiyle sözleştiğinizde ona kıymet verdiğinizi gösterirsiniz. Akşam yemekleri öyle değildir. Akşam yemekleri iş dünyası için sosyalleşmenin mekanıdır. Öğle yemekleri ise sosyal çevrenizde olan kişilerle özel zaman geçirmek içindir. O yemekte hem günün stresinde sıyrılır hem de neredeyse günü ikiye bölecek bir bıçak gibi kullanırsınız. Zaman sınırlıdır ve her şey özetlenir. Önem sırasına göre seçilir. Güzel bir öğle yemeği hayatı güzelleştirir.
Nerede yenir bu öğle yemeği diye soracak olursanız bir numaralı adres esnaf lokantalarıdır. Esnaf lokantaları yemeğin güzel olduğu, fiyatların makul olduğu, esnaflık ruhunun gözlendiği mekanlardır. İşyerine sefer tası ile yemek getirmeyenlerin veya ne bileyim plazada çalışmayanların tercihidir genellikle. İçlerinde isimleri öne çıkanlar olduğu gibi henüz üne kavuşmamış olanları da vardır. Üne kavuşup da henüz kavuşamadıklarımdan biri NATO Lokantası’ydı. Karaköy’deki bu lokanta 1952 yılında açılmış. Türkiye’nin NATO’ya girdiği yıl yani. O zamanlar NATO’ya üye olmak Sovyet tehdidinin önünde bir setmiş.
1952’den bu yana köprünün altından çok sular aktı. NATO üyeleri arttı. Ortada Sovyetler Birliği kalmadı, tarihe gömüldü. NATO ve NATO Lokantası ise devam ediyor. Bir zamanlar ABD askeri varlığının getirdiği hareketliliğe atıf yapan ekonomik düzen yerini yeni gerçeklere bırakıyor. Mesela Karaköy’deki İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstinye’ye taşındı. Tıpkı Tepebaşı’ndaki ABD Konsolosluğu gibi.
Peki o zaman nedir bu NATO Lokantası muhabbeti diye soracak olursanız hemen söyleyeyim. Lokanta bize ABD ile olan tarihi bağlarımızın halktaki yansımasını gösterdiği kadar, bunun ABD yönetimleri tarafından nasıl çarçur edildiğini de izah ediyor. NATO bugün Türkiye’nin müttefiki olarak değil, Türkiye’nin arkasından iş çeviren bir güç olarak algılanıyor.
Türkiye’nin öncelikleri farklılaştı. Lokantaların isimleri artık uluslararası ittifaklara atıf yapmıyor. NATO Lokantası’nın yakınlarındaki Tophane’de kurulan Amerikan Pazarı’nın yerinde de yeller esiyor.
Tarih önemli bir viraja girerken NATO Lokantası yıllar önce olduğu gibi bir esnaf lokantası olarak hizmet vermeye devam ediyor. NATO yöneticilerine, sözde müttefiklerime tavsiyem İstanbul’a geldiklerinde yollarını NATO Lokantası’na düşürmeleri. Orada yiyecekleri bir öğle yemeği Türkiye’yi, ilişki biçimlerini, tarihi okuyuş biçimimizi ve daha birçok şeyi açıklayabilir. Uyduruk danışmanların ağzının içine bakacaklarına, gitsinler Karaköy’e NATO Lokantası’nda güzel bir öğle yemeği yesinler.
Yazının başında demiştik. Öğle yemeği tanışık olduğunuz kişilerle yenir diye. Oradan daha uygun bir mekan bulacağınızı sanmıyorum. İncirlik’i ziyarete gelen Alman parlamenterlere de NATO Lokantası’nda Türk yemeklerini tecrübe etmelerini öneririm. Almanya’da gördüklerinden farklı olarak Türkiye sadece döner memleketi değildir. Esnaf lokantası işte bunu da bedava danışmanlık vererek kalıcı bir şekilde öğretebilir. Aynı lezzeti paylaşmak aynı dili konuşmamıza yardımcı olabilir. Denemekten zarar çıkmaz, ne dersiniz?