İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

İNSAN İNSANI

YAYINLAMA:

Sonbaharla birlikte şehrin, İstanbul’un üzerine görece bir sükunet çöktü. Turistler seyreldi, işler çoğaldı. Çocuklar okulda, işçiler, patronlar işte. Şehrin sabahları ve öğleden sonraları, yaşları ileri turistlerle şehir avarelerine kalıyor. Kültürel etkinlikler kapılarını açmaya başladı. Hafta başında İstanbul Büyükşehir Belediyesi kültür sanat sezonunu açtı. Çarşamba akşamı Üsküdar Belediyesi yeni kültür sanat sezonunda yapacağı çalışmaları anlattı. Her iki etkinlikte de 15 Temmuz’un izleri görülüyordu.

Dün sabah uzun bir sanat yolculuğuna çıktım. Fotoİstanbul İstanbul Fotoğraf Festivali şehrin önemli kültür duraklarından biri oldu. Farklı mekanlardaki çalışmaların dikkat çekici duraklarından birisi Ortaköy Yetimhanesi’ndeki sergilerdi. Yahudi yetimlerine yönelik bir yapı olan yetimhane şu anda metruk, pencereleri bile olmayan bir mekan. Beşiktaş Belediyesi burayı birkaç yıldır sergi mekanı olarak kullanıyor. İçeride farklı ülkelerden fotoğraf sanatçılarına ait eserlere bakarken pencere boşluğundan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü görebiliyorsunuz. Yakın tarihin en yakın hali diyebileceğimiz bu karşılaşma nedense sergide yok. Sanki 15 Temmuz Beşiktaş’ta hiç yaşanmamış. Politik duruşlardan uzak durma tercihi desek, değil. Ak Parti aleyhinde fotoğraf dışı çalışmalara yer verecek kadar geniş bir yelpaze. Aşağıda Roş Aşana’yı kutlayacak bir afiş asacak kadar düşünceli bir belediye. Ama 15 Temmuz sanırım “çekilemiyor”, çekim alanı dışında.

Gezmeye devam ediyoruz. Serginin Beşiktaş’taki durağında bir umutla 15 Temmuz’un izlerini arıyoruz. Nafile.

Devam ediyoruz ve İstanbul Modern’e gidiyoruz. İstanbul Modern AK Parti döneminde Eczacıbaşı ailesi öncülüğündeki girişime tahsis edilen modern sanat mekanı. Galat Limanı’nın antrepoları sanatın hizmetine sunuluyor burada. Perşembe günleri de ücretsiz gün, isteyen herkes giriş ücreti ödemeden sergileri görebiliyor. Aslında gelen kişiler adına ücretleri Yıldız Holding ödüyor. Orada da bir fotoğraf sergisi var. Başlığı: İnsan İnsanı Çekermiş

İnsan insanı çeker, insan insanın mıknatısıdır anlamına da geliyor, insanlar diğer insanların fotoğrafını çeker anlamına da. Turgut Özal’dan İstiklal Caddesi’nde tramvaya binen bir hanımefendiye, siyah beyaz zamanlarda çekilen karlar altındaki İstanbul’dan Anadolu’nun ücra köşelerinden birine varıncaya kadar geniş katılımlı bir sergi.

Burada da 15 Temmuz’un izini görmek mümkün değil. Oysa aynı kurumun bahçesinde İKSV’nin düzenlediği bienalde hemen Gezi olayları sonrasında alelacele politik duruş sergilenmişti. Serginin açılış tarihi haziran başı. Dileyelim ki bundan sonraki sergilerde 15 Temmuz yer bulur.

Uzun bir fotoğraf maratonunda her şey görüp de 15 Temmuz’u görememek üzdü. Şehitlerin sadece metro istasyonlarına asılan resimleriyle anılması, sanat dünyasının duyarsızlığı içimizi sızlatıyor.

Evet, insan insanı çekemiyor bazen. Bazen yok sayıyor görmezden geliyor. Çığlıklar kulaklara ulaşmıyor. Bir sonbahar günü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsünü gören iki mekan, Ortaköy Yetimhanesi ve İstanbul Modern 15 Temmuz’u “çekemiyor”, kadraja alamıyor, yok sayıyor.

15 Temmuz ruhu sanat camiasında nefessiz bırakılarak öldürülmeye çalışılıyor. Yalnızlığa mahkum ediliyor. Sergiden çıkarken şunu diyorum: İnsan insanı “çekemezmiş”. Sanki bize estetize edilerek sunulan tüm fotoğraflar bunu unutturmak için sunulan sahte kanıtlar gibi...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *