DEUTSCHE BANK'I ALIRIM AMMA BİR ŞARTLA!
Önceden Doyçe Mark vardı para birimi olarak. 2002 yılında Doyçe Mark tedavülden kaldı. Oyro girdi devreye, İngilizce yuro, Fransızca olarak da öro olarak telaffuz edilen para birimi. Almanya’nın gücünün sembolüydü mark. Dünya para rezervlerinin de önemli bir kısmı marktan müteşekkildi. Euro geldikten sonra işler değişti. Ama hala Bosna-Hersek’te para birimini çevrilebilir mark olduğunu söylersek, bir yerlerde yaşadığı daha net olarak ortaya çıkar.
Doyçe Mark’tan konumuz olan Doyçe Bank’a geçelim. Almanya’nın en büyük bankasından söz ediyoruz. Yerine sığamayınca dünya piyasalarına girdi ve sonra ABD’nin şu meşhur ipoteğe dayalı konut kredisi sistemindeki balonlardan biri haline geldi.
Almanya’nın emperyal gücünün sembolüdür Doyçe Bank. Tarihi bizim topraklarımızda eskidir. Ülker’in esnaf lokantası Bizim Lokanta’nın hemen karşısındaki Deutsche Orient Bank var mesela. Bir ülke geldi mi bankalarıyla birlikte gelir. Kalıcıysa banka şubeleriyle anlarsınız. Bu Doyçe Bank’ın ülkemize gelişi demiryolu ve silah sayesinde olmuş.
Demiryolu yapılacak ama işletici lazım, kreditör lazım. Kim bulacak? Deutsche Bank tabii ki. Arkasında kocaman Alman kayzeri olan bu banka Osmanlı topraklarında işte böyle kök salmış.
Osmanlı çivi çiviyi söker deyip İngiliz, Fransız etkisini bu Alman bankasıyla çözmeye çalışmış. İşte o tren hattı bizim için önemli bir tarih olmuş. Tren çalıştıkça devletin güçlenmesinden korkmuşlar ve hasta olan Osmanlı’yı daha ölmeden yemeye çalışmışlar.
Etme bulma dünyasında yaşıyoruz. Karma filan diyorlar ama biz eden bulur diyelim. Doyçe Bank şimdilerde kötü günler yaşıyor. Aslına bakacak olursanız Birinci Dünya Savaşı’ndaki müttefiğimiz Almanya’ya yüz yıl sonra yeniden format atılmaya çalışılıyor. Önce Volkswagen üzerine üşüştü kara bulutlar, şimdi de Doyçe Bank.
Alman gazetelerinde, hani gazete dediysek Bild denilen resimli paçavra, Türkiye Deutsche Bank’ı alır mı diye endişeler yer almaya başlamış. Alırız almayız orası ayrı konu ama şanımız yürümüş. İnsan mutlu oluyor.
Şimdi biz diyelim ki Doyçe Bank’ı alırız ama bir şartımız var. Almanya devlet olarak terörü desteklemekten vazgeçecek. FETÖ, PKK, DHKP-C ülkelerinde serbestçe faaliyet gösterdiği takdirde almayız. Bunu diyelim.
Elbette Doyçe Bank’ın Türkiye tarafından satın alınması yakın bir ihtimal değil. Ama fırsat bu fırsat biz de dalgamızı geçelim. Ekonomi bakanımız her gün Doyçe Bank’a önerilerde bulunsun. Büyükelçimiz Deutsche Bank’ta parası olan Türklere yönelik tavsiyeler versin. Bankacılardan oluşan uzman bir heyet Almanya’ya gidip banka yöneticileriyle kaygılarını paylaşsınlar.
Eski müttefikiz biz yahu. Bu dar günde akıl vermeyeceğiz de ne zaman vereceğiz.
Amaaa diyelim söz başlamadan, ön şartlarımız kabul edilmeden Doyçe Bank’ı alma görüşmelerine başlayamayız. Bu güvenceyi vermezlerse içtiğimiz çayın hesabını kendimiz ödeyip kalkalım masadan. Paşa gönülleri bilir, bize banka mı yok. Doyçe Mark tarih olduğu gibi Doyçe Bank da tarih olur, turşusunu kursunlar.