İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

ABDÜLHAMİD'İN GÖLGESİNDE

YAYINLAMA:

Boğaziçi Enerji Kulübü’nün toplantısına katılmak üzere Dolmabahçe Sarayı’nın hemen üstündeki Swissotel’in önüne geldiğimde aklıma karmaşık düşünceler üşüştü. Swissotel’in karşısındaki İsmet İnönü heykeli ve Mustafa Kemal’in onun hakkındaki ifadelerini de içeren kitabe Türkiye’nin parantezlerinden birini işaret ediyordu. Aşağıdaki Dolmabahçe Sarayı gibi. Saray, sadece Osmanlı’nın son saraylarından biri değildi. Aynı zamanda Sultan Abdülhamid’in ilk olarak kullandığı saraydı. Yıldız öncesi dönemden söz ediyorum. Atatürk’ün de ömrünün son anlarını geçirdiği mekandı. Kısaca bulunduğumuz yer Swissotel olsa da Abdülhamid’in ve Atatürk’ün gölgeleri yukarı doğru yansıyordu. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi de otelin Neuchatel salonunda Press Conference düzenliyordu. İngilizce yazdıklarına göre yabancı basını davet etmiş olmalılar diye düşündüm.

Ülke gündeminde enerji var. Putin’in ziyaret haberi, önümüzdeki hafta İstanbul’da gerçekleşecek enerji zirvesi başta olmak üzere gündemde birçok konu birikti. Enerji gazetecisi olmadığım halde katıldığım toplantıda enerji için yeni bir yüzyılın başladığını anladım. Toplantının ev sahiplerinden Mehmet Öğütçü değerli bilgilerle önümüzdeki dönemin büyük resmini çerçeveliyor.

Abdülhamid’in petrol haritaları bir yandan aklıma gelirken diğer yandan küresel enerji pazarında yaşanan gelişmeleri dinlemek ikinci defa yaşanan bir tarihi izlediğim hissini tattırdı. Elbette petrole dayalı düzende köprünün altından çok sular geçti. Sykes-Picot aynı zamanda petrole dayalı dünya enerji düzeninin sembolüydü ve bugünkü itiraz sadece enerji alanlarını kontrole yönelik olduğu gibi enerji nakil hatlarının güvenliği gibi bir amaca da hizmet ediyor.

Türkiye’nin oyunun içine girmeye ve aktör olmaya çabalaması enerji alanında ete kemiğe bürünüyor. Dünya beşten büyüktür demek aynı zamanda yeni enerji düzeninin belirleyicilerinden biri olma azmini gösteriyor. Bugün yaşanan her ne varsa kuşkusuz önümüzdeki 20 yılın haritasını belirleyecek.

Petrolün arzındaki fazlalık ve OPEC ülkeleri arasında arz konusunda yaşanan anlaşmazlıklar bu alanda tüketici olan, müşteri olan ülkeleri patron haline getirebilecek bir hale doğru eviriliyor.

Boğaziçi Enerji Kulübü’nün toplantısı Türkiye’nin önündeki seçenekleri, dünyadaki gelişmeleri net şekilde ortaya koydu. Petrolün yanında arz bolluğu yaşayan diğer bir alan da doğalgaz. Petrolde yaşanan fiyat savaşlarının önümüzdeki dönemde doğalgaza da yansıyacağı söyleniyor. Enerji tedarikinin çeşitlenmesi Türkiye için iyi bir dönemi adresliyor.

Rusya, Amerika ve diğer aktörler adı konulmamış bir enerji savaşının tam ortasındalar. Boğaziçi’ne bakan otelin salonunda enerji gündemi konuşulurken Türkiye yüz yıl öncesine göre daha fazla hazırlık yaptığı bir geleceği kurmak için enerjisini yoğunlaştırıyor.

Abdülhamid, Dolmabahçe’nin ardından Yıldız’a gitti ve ömrü Boğaz’in diğer bir sarayı olan Beylerbeyi’nde son buldu. Mustafa Kemal ise ömrünü Dolmabahçe’de tamamladı ve son yolculuğu için Anıtkabir’de. Tarihin kesiştiği bu kavşakta, savaşın ve güç oyunlarının bu eski merkezinde dünyanın yeni enerji ajandası konuşuldu. Türkiye bu sefer sadece izlemekle yetinmiyor. Oyuncular daha fazla ve umut ediyoruz ki mutlu bir son bizi bekliyor. Abdülhamid’in gölgesi bize bunları fısıldıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *