İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

KAĞIZMANLI BOB, ERZİNCANLI NURETTİN

YAYINLAMA:

Gazetelerden iki haber: Bob Dylan Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı. Nurettin Albayrak hayatını kaybetti.

Birisi tüm dünyanın konuştuğu haber diğeri ise birçoğumuzun haberi olmayan bir vefat. Bob Dylan, dünyaca ünlü bir şarkıcı. Ozan da diyebiliriz. Edebi çalışmaları nedeniyle Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüş. Kendisi köklerinin Kağızman’a dayandığını söylediği için Türkiye’de de bir miktar heyecan oluşturdu edebi başarısı. En bilindik şarkısı One More Cup of Coffee’dir. Yani “bir fincan kahve daha”dır. Hüzünlü bir müziğin eşlik ettiği sözler, yeryüzünde birçok kişinin diline dolanmıştır.

Kağızmanlı Bob’ın Nobel hikayesinin önemli kısımlarından biri şu olabilir: Yazıdan çok sözle kendini ifade etmiş birisinin edebiyat dünyasında var olması. Edebiyatı sadece basılı olan eser parantezinden çıkaracak, deyim yerindeyse Gutenberg parantezine ciddi darbe vuracak bir zihin değişikliğinden söz ediyoruz. Tamam Bob Dylan için verilen ödül yazdığı eser içindi ama herkes onu kitaplaşmayan sözleriyle tanıyordu.

Söz uçar yazı kalır diye bir Latince söz vardır. O hep yazının kalıcı, üstün olduğunu vurgulamak için söylenmiş gibi algılanır. Oysa anlamı şudur, söz uçar, yücelir, yazı ise donuklaşır, statiktir. Son tahlilde sözün daha değerli olduğu bir çağa dair işaretler alıyoruz. Klinik psikoloğa gidip sadece yaşadıklarını anlatacak birisine ihtiyaç duyduğunu söyleyen danışanlarla dolu bir çağdan söz ediyoruz. Söze duyduğumuz ihtiyaç bakidir.

Nurettin Albayrak dedin ama onunla ilgili bir şey okumadık diyeceksiniz.

Nurettin Albayrak, edebiyat araştırmacısı değerli bir isim. Dün toprağa verildi. Erzincan’dan başlayan hayatı halk edebiyatı araştırmalarıyla dolup taştı. Yirminin üzerinde kitabı var diyeyim gerisini siz anlayın. İşini usulca yapan, fikir hayatına tohumlar atan, yaptığı işi ciddiye alan değerli bir ilim adamı. Ortaya koyduğu eserlerin niteliği onun tersinden Bob Dylan olarak anlatmamıza kafidir. Birçok ozanın hem eserlerini hem dönemlerini ele almış ansiklopedi maddelerinden kitaplara kadar geniş bir eser yelpazesini geride bırakmış.

Kağızmanlı Bob dünyaya ulaştıysa Erzincanlı Nurettin de dünyaları bize ulaştırmış bir isimdir.

Kendi gündemimizden uzaktayız. Kendi değerlerimize yabancıyız. Sözümüzü yükselten yücelten kişileri bilmekten, onlarla bir kültür havzası oluşturmaya çalışmaktan gafiliz.

Nurettin Albayrak’ın yaptığı çalışmaların Bob Dylan’dan aşağı kalır yanı yoktur. Bizi biz yapan sözleri, değerleri gün yüzüne çıkaran bir kültür arkeoloğudur. Çalışmalarından birinin başlığı şudur: Dinî Türk Halk Hikâyelerinden Geyik, Güvercin ve Deve Hikâyeleri. Kültür arkeoloğu dedik ya, kendisi mevlitlerin ardına eklenen hikayelerdeki bu motifleri Peygamber Efendimizin hayvan sevgisini yansıttığı için anlatıldığını ifade ediyor.

Kolaya kaçmadan, bu toprakların değerlerini toprağın üzerine çıkarmaya çalışan, sözü yeniden yükseltmek için nefes veren biri isim. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Sözün yükseldiği kitaplarını okumak için Bob Dylan’ın dediği gibi “bir fincan kahve daha” içmeye ne dersiniz?

Sözün yükselmesini izlemek için değmez mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *