BONİBON'A ÖVGÜ
Önceleri “Çiki çiki Bonibon” diye bir reklam vardı. “Çantada cepte Bonibon..” Öyle herkesin ulaşabileceği bir şekerleme olduğu için yolda, evde, okulda kısaca her yerde atıştırılır.
Hala var Bonibon, farklı renklerde kaplamalı şekerleme, çikolata... İlaca benzer ama değildir. Hatta bazı çocuklar ilaçları Bonibon zannedip yediği için hastaneyi boylarlar. Anne-babalar bu nedenle çocuklarını sıkı sıkı uyarır. Ama düşünün sayıca fazla olsanız bile hemen herkese bölüştürebileceğiniz bir şekerleme güzel değil mi?
Mülteci problemi, daha doğrusu Batılı ülkelerin mültecileri kabul etmeme problemleri dünya gündemini işgal ediyor. Amerikan başkanlık seçimlerinin iki adayından biri, Trump’ın oğlu mültecilere Bonibon’a benzetmiş. Daha doğrusu ABD’de Bonibon’a benzeyen Skittles şekerlemelerine. Muazzam bir zeka göstergesi olarak şöyle diyesiymiş: “Sizi öldüreceğini bilseniz bir avuç Skittles yer miydiniz? İşte bizim Suriyeli mülteci sorununa bakışımız budur.”
Yavru Trump, akli melekelerinin sınırlarını gayet sarih şekilde ifade etmiş.
Düzeltmeye başlayalım, siz de elinize bir avuç Bonibon alın ve okumaya devam edin.
Skittles, Britanya’da doğmuş bir marka. ABD’ye önceleri ithal olarak geliyor. Yani mülteci bir marka diyebiliriz. Hani şu ABD’nin ekonomisini çökerten yabancı ürünlerden. Halk bu hain markayı öyle seviyor öyle seviyor ki, sonunda ABD’de üretimi yapılıyor. Yani öyle saf Amerikan bir üründen söz etmiyoruz.
Bir avuç Skittles konusuna gelince, Bonibon’u elinize aldınız ya onların hepsi değil içlerinden sadece bir tanesi mülteci. Diğerleri ülkenizde doğan çocuklar, dışarıdan çalışmaya gelenler, akrabalarınız ve nihayetinde siz. Arada bir Bonibon’u tolere edebilirsiniz değil mi? Rengi ne olursa olsun. Mülteci sorununu işte böyle anlamak lazım.
Mültecilerin yerel ekonomilere sağladıkları katkıya gelince. Ülkemize gelen bu kişiler ekonomimize darbe vurmak yerine, onu canlandırıyor. Çalışma azimleriyle daha müreffeh bir ülkede yaşamamıza yardımcı oluyor. Mülteciler zararlı olsa ABD her yıl lotarya ile yeşil kart mı dağıtır? Zannetmiyorum.
Mesele sadece ABD’nin meselesi değil. Trump’ın yavrusundan bizde de yeterince var. Türkiye’nin en büyük şirketleri genelde göçmen-muhacir-mülteci girişimciler eliyle kurulmuştur. Kutunun dışından bakmak diye bir tabir vardır ya, mülteci işte tüm bahtsızlığına rağmen Allah’ın böyle bir lütfuna mazhar olmuştur. Mesela ABD’deki Chobani yoğurtları Türkiye’den oraya göçen bir girişimcinin hikayesidir. Gayet başarılıdır. Türkiye’nin sayılı zenginleri hep göçmenler arasından çıkmıştır. Göçmen olmayanlardan biri bile kendilerine kalkıp Bonibonsun sen git bizi zehirleme dememiştir. Aklına bile gelmez. Suriyeli muhacirlerin de Türkiye’de Bonibon’un taneleri gibi değer katacağına inanıyorum.
Farklılıkların bir arada yaşamasının en iyi zenginlik olduğunu unutmayalım. Bu toprakların en güzel günleri farklı kültürlerin bir arada yaşadığı zamanlardı.
Elinizdeki Bonibon bittiyse daha sonra yeniden yiyebilirsiniz. Korkmayın kimsenin bir avuç Bonibon’dan öldüğü görülmemiştir. Ama kıskançlık, fesat ve ırkçılık hem sizi hem de karşınızdakileri öldürür.